Gazze'deki Yıkım: Filistinliler Enkazlarla Karşılaşıyor

İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'ndeki Netzarim Koridoru'ndan çekilmesiyle bölgede geri dönen Filistinliler, yaşadıkları yerin yerle bir olmuş manzarası karşısında şoka uğradı.

Binlerce Filistinli Gazze Şeridi'ni kuzey-güney hattında ikiye bölen Netzarim Koridoru'ndaki evlerini, arazilerini ve araçlarının akıbetini görmek için bölgeye akın etti. Ancak İsrail güçlerinin bıraktığı yıkım ve enkaz ile karşılaştılar.

Gazze Şeridi'nin güneyinde Selahaddin Caddesi'nden başlayıp Zeytun Mahallesine kadar uzanan yol boyunca İsrail güçleri tarafından vurulan ve tahrip edilen araç ve kamyon ve tırların da akıbeti gün yüzüne çıkmaya başladı.

Filistinli Eymen Ebu Zur'un kardeşi İhab, Gazze Şeridi'nin kuzeyine insani yardım taşıyan kamyonlardan birinin şoförüydü ve İsrail güçleri tarafından Netzarim Koridoru'nda alıkonuldu. Ebu Zur, kardeşinin nerde olduğunu ve akıbetini bilmiyor, aracını bulmak için bölgeye gittiğinde tüm ailesinin geçimini sağladığı ekmek teknesinin kullanılamaz haldeki manzarasıyla karşılaştı.

AA muhabirine konuşan Ebu Zur, İsrail güçlerinin kullanılamaz hale getirdiği kamyonun tek gelir kaynakları olduğunu ve artık onu da kaybettiklerini söyledi.

"Bu kamyon bizim son gelir kaynağımızdı, şimdi hiçbir şeyimiz kalmadı... Bu savaş bize bir kırıntı bile bırakmadı." diyen Ebu Zur, kamyonun imhasına ilişkin detaylara dair bilgi verdi.

Uluslararası kuruluşlarla çalışmasına rağmen gözaltın aldılar

Ebu Zur, İsrail ordusunun dokuz ay önce Kerem Ebu Salim (güney) sınır kapısından geçip insani yardım yüklü bir şekilde Gazze'nin kuzeyine doğru ilerleyen kamyonu durdurduğunu kaydetti.

Kardeşinin kullandığı kamyonun, o sırada ordu tarafından Netzarim koridoru yakınlarında durdurulduğunu belirten Ebu Zur, burada "Dünya Gıda Programı (WFP), Birleşmiş Milletler Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) ve Sosyal Kalkınma Bakanlığı gibi uluslararası ve BM kuruluşlarıyla birlikte çalıştıklarını" söyledi.

Ordunun, yardım sevkiyatının Gazze'nin kuzeyine ulaşmasını engellemek için kamyonu imha etmeden önce kardeşini alıkoyduğunu anlatan Ebu Zur, kardeşiyle ilgili olarak ise, "Bugüne kadar kardeşim hala gözaltında ve kendisi hakkında hiçbir şey bilmiyoruz." ifadelerini kullandı.

Yardım yüklü bir kamyonun imha edilmesi suçunun, kuzeydeki Filistinlilerin açlıktan son çare olarak hayvanların yemlerini yediği bir dönemde işlendiğine dikkati çeken Ebu Zur, kardeşininin uluslararası kuruluşlarla çalışmasına rağmen alıkonulmasının intikam duygusundan başka bir şeyle açıklanamayacağının altını çizdi.

Kamyon sahip oldukları son şeydi

Enkazın arasında ilerlerken kamyonlarındaki hasara işaret eden Ebu Zur, ailesinin çektiği acıların ardından satın aldıkları bu kamyonun kendileri için yaşam umudu anlamına geldiğini ifade erek şöyle devam etti:

"Kamyon sahip olduğumuz son şeydi. Kardeşim ve ben eşlerimizin mücevherlerini sattık ve bu kamyonu satın almak için sahip olduğumuz her kuruşu biriktirdik. Lastiklere ateş ettiler, mazot tankını boşalttılar, ters çevirdiler, kuma gömdüler... Bize hiçbir şey bırakmadılar."

Filistinli adam, İsrail'in, geleceklerini mahvettiğini, oysa geleceklerini güvence altına almak için ellerinden geleni yaptıklarını belirtti.

Gazze kentinin güneydoğusundaki Kuveyt Meydanı'nda, Ebu Zur'un bulunduğu yerden yüzlerce metre ötede, bir zamanlar Gazze'ye yardım götürmek için yola çıkan bazı araçlar ve kamyonlar üst üste yığılmış, hurda yığınına dönmüş durumda.

Soykırım sonucu uğradıkları zararların tazmini için mekanizmanın ne olacağını merak eden Ebu Zur, "Bu zararımızı kim tazmin edecek? Bu kamyonun değeri 45 bin Ürdün dinarıydı (yaklaşık 65 bin dolar) ve şimdi hiçbir şeyimiz kalmadı... Nasıl yaşayacağız?" dedi.

Bağışçılara ve uluslararası kuruluşlara, tekrar çalışabilmesi ve ailesine destek olabilmesi için kendisine başka bir kamyon verilmesi çağrısında bulunan Ebu Zur, "Her şeyimizi kaybettik, ama en azından onurlu bir şekilde günlük ekmeğimizi kazanmaya geri dönmek istiyoruz. Tek yaptığımız ihtiyacı olanlara yardım ulaştırmaktı." dedi.

Filistinli Ebu Zur sözlerine "Daha da önemlisi, kardeşim İhab'ın kaderini bilmek istiyorum. Sadece onu evine geri dönmesini istiyoruz. 9 aydır onun hakkında hiçbir şey duymadık. Onu neden tutukladılar? ve şimdi nerede?" şeklinde son verdi.