Gazilerden Harp Okuluna Ziyaret

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi Başkanlığında tedavi olan gazilerin Kara Harp Okulunu ziyaret etmesi-Gazilerin başından geçen olayları anlatması Gazilerden Harp Okuluna ziyaret-TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi Başkanlığında tedavi olan gaziler, Kara Harp Okulunu ziyaret edip öğrencilerle yaşadıklarını paylaştı. TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi Başkanlığında tedavi olan gaziler, Kara Harp Okulunu ziyaret edip öğrencilerle deneyimlerini paylaştılar.Terörle mücadelede yaralanıp TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi Başkanlığında tedavi olan İstihbarat Yarbay Serhan Avara, Emekli Jandarma Yarbay Bahadır Bartu, Piyade Üstçavuş Fatih Uyarer, Emekli Jandarma Uzman Çavuş Recep Variyenli, Emekli Jandarma Uzman Çavuş Yılmaz Yiğit ve Emekli Piyade Komando Onbaşı Önder Gültekin, Kara Harp Okulunu ziyaret etti.Okul komutanı Tümgeneral İzzet Çetingöz tarafından karşılanan gaziler, Kara Harp Okulunu gezdi, okul hakkında bilgi aldı.Daha sonra öğrencilerle bir araya gelen gaziler, deneyimlerini öğrencilerle paylaştı. Irak'ın kuzeyine 1997 yılında düzenlenen Çekiç Operasyonu'na katıldığını belirten Emekli Jandarma Yarbay Bahadır Bartu, bağlı olduğu Hakkari Komando Tugayı'nın Işıklı Karakolu'nun güneyinden başlayıp Zap Kampı'na kadar uzanan bölgede Mehmetçik Tepe olarak adlandırılan tepeyi ele geçirmekle görevlendirildiklerini anlattı.Operasyonun beşinci gününde sıcak çatışmaya girdiklerini belirten Bartu, şunları söyledi: "Çatışıp teröristleri sürerek geçen 3 günün ardından asıl hedefimiz olan tepenin hemen altında daha küçük bir tepeye ulaştık. Doğum günümdü. Emirlerini almak için tabur komutanımızın yanına gittim. Emniyetli olduğunu değerlendirdiğimiz büyükçe bir kayanın dibinde haritalarımızı açmış araziyi değerlendiriyorduk. Makineli tüfek sesi duydum. Kayanın diğer tarafına geçmek için hareket etmeye çalıştım ancak vurulduğumu ve bacaklarımı kımıldatamadığımı farkettim. Ateş altında helikoptere bindirildim. Çukurca'da kurulan seyyar hastaneye götürüldüm. Daha sonra benim için yeni bir hayat başladı. Omuriliğim zarar görmüştü. Tekrar oturabilmem 6 ay, tekerlekli sandalyeye geçmem 1 yıl, yeniden sokağa çıkıp bir yerlere gitmek 2 yıl sürdü."Çok sayıda ameliyat geçirdiğini aktaran Bartu, tedavisine TSK Rehabilitasyon Merkezinde devam edildiğini, burada tekrar hayata bağlandığını belirtti. Bartu, "Bana yaşamaya devam etme gücünü veren, önce ailem ve ondan sonra da içinde bulunduğumuz bu kutsal yuva oldu. Burada sizin yanınızda yirmi yaşımdaki halimle oturduğumu hayal ediyorum. Acaba kendime ne derdim? Seni zor günler bekliyor, bırak başka meslek seçer miydim? Cevabım, hayır" diye konuştu.-"Düşe kalka yürümeyi öğrendim"Jandarma Uzman Çavuş Yılmaz Yiğit ise 2007'de 23. Sınır Tümen Komutanlığı Jandarma Özel Harekat Taburu'nda görev yaparken bir operasyon sırasında teröristlerce döşenen uzaktan kumandalı mayın düzeneğinin patlaması sonucu yaralandığını aktardı. Patlama anında şiddetli bir ses duyduğunu anlatan Yiğit, şöyle devam etti: "Yaklaşık 1-1,5 metre yükselip yere düştüm. Arkamı döndüğümde kol ve bacaklarımın derin bir çukur içinde olduğunu gördüm. Arkadaşımın yüzü yanmıştı, tanınmayacak haldeydi. Diyarbakır Askeri Hastanesinde bir üsteğmen ilk müdahaleden sonra sırayla ambulans uçağa alınacağımızı söyledi. En son ben bindirildim. İçlerinde en iyisi benim diye düşündüm. Helikopterde çok susadığımı hissettim. Su diye bağırıyordum fakat sesimi duyuramadım. Çok sıkıntılı günler geçirdim. Rehabilitasyon merkezinde ayak protezim yapıldı. Yeni doğmuş bebeğin emeklemesi gibi düşe kalka yürümeyi yeniden öğrendim."Emekli Uzman Çavuş Recep Variyenli de 2005 yılında Elazığ'da arazi araması yapmak üzere görevlendirildiklerini, 15 gün önce Elazığ valisi ve alay komutanına suikast düzenlenen bir bölgeden geçtikleri sırada mayına bastığını söyledi.Variyenli, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Bölük komutanımız intikal emri verdi. Çantamı alıp intikale devam edecektim. Önümdeki askeri tuttum ve arkaya geçmesini söyledim. 3 adım attıktan sonra patlama sesiyle birlikte termal kamera ve silahımı yüzüme kapatarak kendimi sağ tarafa attım. Bacağımın koptuğunu farkedemedim. Sırt üstü yattım. Sağ bacağımı tuttuğumda elime bir ıslaklık geldi. Sol bacağıma uzandığımda ise elim boşa geldi. Ne olduğunu algılayamadım. Elimi sol bacağıma attığımda iğne gibi bir şeylerin battığını hissettim. Sol bacağımın alt tarafı yoktu. Çatışma 3 saat sürdü. Bana müdahale edilemedi. 65 gün yoğun bakımda kaldım. Her zaman güçlü ve hayat doluydum. Yaralandıktan sonra da inancımı kaybetmedim."Öğrencilere seslenen Variyenli, "Biz TSK'nın şerefli neferleri olarak mücadelemizi kanımızın son damlasına kadar sürdürdük. Sizlerden isteğim aynı şekilde mücadele etmeniz. Vatan toprağı kutsaldır. Kaderine terkedilemez. Onurlu Türk bayrağını sizlere teslim etmekten gurur duyuyorum" dedi.-19 yaşında gazi olduFatih Uyarer ise orta gelirli bir ailenin 4 çocuğundan biri olduğunu, çok sevdiği bir öğretmeninin etkisiyle asker olmaya karar verdiğini söyledi. Astsubay hazırlama okuluna gittiğinde çok zayıf ve kısa boylu olduğunu belirten Uyarer, bu durumun kendisini korkuttuğunu ancak çok iyi bir asker olmak için azimle çalıştığını belirtti.Görev yaptığı dönemde 22 operasyona katıldığını ve 3 kez sıcak çatışmaya girdiğini anlatan Uyarer, izinli olduğu bir gün komutanının telefonla arayıp çağırmasıyla birliğine dönüp yaralandığı operasyona katıldığını ifade etti.Uyarer, "Teröristlerle sıcak temas sağlandı. Bu sırada yaralı bir askerin sesini duydum. Acı içinde bağırıyordu. Hızlı bir şekilde yaralıyı alıp geri çekilmeye çalışırken bir patlama oldu. Bilincimi kaybettim. Uyandığımda cam fanusun içindeydim. 19 yaşındaydım ve bir bacağım kopmuştu" diye konuştu.Bu durumu kabullenemediğini ifade eden Uyarer, TSK Rehabilitasyon merkezinde hayata yeniden tutunduğunu belirtti. Komutanlarının yardımıyla üniversite sınavına girip Bilkent Üniversitesini kazandığını belirten Uyarer, "19 yaşında yaralanan bir astsubay, Türkiye Cumhuriyeti'nin en geç OHAL gazisi olarak üzerime düşen görev ve sorumluluk şimdi daha fazla. Engelli olmanın önümüzde bir engel oluşturmayacağını ve insanın en büyük engelinin sadece kafasında olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.İstihbarat Yarbay Serhan Avara ve Emekli Piyade Komando Onbaşı Önder Gültekin de yaşadıklarını öğrencilerle paylaştı.TSK Rehabilitasyon Merkezi Komutanı Tuğgeneral Celalettin Bacanlı'ya desteklerinden dolayı teşekkür eden gaziler, daha öğrencilerin sorularını yanıtladı.