Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne Yönelik Terör Saldırısı Davası
Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne, terör örgütü DEAŞ tarafından bomba yüklü araçla düzenlenen ve 3 polisin şehit olduğu saldırıyla ilgili 5'i tutuklu 18 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne, terör örgütü DEAŞ tarafından bomba yüklü araçla düzenlenen ve 3 polisin şehit olduğu saldırıyla ilgili 5'i tutuklu 18 sanığın yargılanmasına devam edildi.
8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme", "silahlı terör örgütüne üye olma" gibi suçlardan yargılanan, aralarında polisin operasyonunda üzerindeki patlayıcıyı infilak ettiren örgütün sözde "Türkiye emiri" Yunus Durmaz'ın eşi tutuklu sanık Nesibe Durmaz'ın da bulunduğu 15 sanık katıldı, haklarında yakalama kararı olan 3 sanığın katılmadığı görüldü.
Duruşmada, Gizli tanık "Piramit"in Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile sesi ve görüntüsü değiştirilerek dinlendi.
Tutuklu sanık Nesibe Durmaz'ı tanıdığını Yunus Durmaz'ın eşi olduğunu ancak örgütle bir bağlantısı olmadığını belirten gizli tanık, tutuklu sanık Hanifi Küplü'nün kod adının "Ebueyyaş" olduğunu, Suriye'deki DEAŞ saflarında Yunus Durmaz tarafından karşılanarak eğitim verildiğini anlattı.
- "Türkiye emiri"nin telefon sinyali oyunu
Mahkeme Başkanı Melik Durmaz, "Piramit" kod adlı gizli tanığa, tutuklu sanık Emin Kepel'i tanıyıp tanımadığını sorması üzerine söz alan Piramit şunları söyledi:
"(Emin Kepel'i kast ederek) Bu şahsın kod adı 'Ebu Muaviye'dir. Sözde 'halifelik' ilan edildikten sonra Suriye'ye gitti. Bizde 'emniyet işleri' vardır. Adam öldürmek ve bomba patlatmak, bu işler kapsamındadır. Benim bildiğim Emin Kepel, bu kapsamda Gaziantep'e gönderildi. Ankara'daki gar patlamasına yardım etti. Yunus Durmaz, Gaziantep'te arandığı için evi Emin Kepel tuttu. Yunus Durmaz'ın altında çalışan biridir. Yunus Durmaz, irtibat kurmak istediği şahsa dair telefon sinyalini değiştirmek amacıyla Emin Kepel'i uzak yerlere gönderip 'mesaj at telefon sinyal versin telefonu kapat geri gel' derdi."
Söz verilen tutuklu sanık Kepel ise iddiaları yalanladı.
Bunun üzerine tekrar söz alan gizli tanık "Piramit", "Yunus Durmaz'ın evindeki patlayıcıları S.A, getirdi. Bombalık malzemeler, Irak'n Basra kentinden gelirdi. Oradan da depolara dağıtılırdı. Yunus Durmaz'ın evindeki bombalar yakalanmasaydı, HDP binaları ve PKK toplantılarında patlatılacaktı. Bizim PKK'ya düşmanlığımız vardı, sevmiyorduk. Onlar da Müslüman kardeşleri esir tutuyorlardı. ABD, PKK'ya yardım ettiği için sevmiyorduk. ABD, benim bildiğim DEAŞ'a yardım etmedi ancak bu konuda bir şey diyemem. PKK ile savaşırken Yunus Durmaz bu işi Türkiye'ye çevirdi. İncirlik Hava Üssü açıldıktan sonra Yunus Durmaz, 'Gaziantep'i patlatırız' dedi. Yunus Durmaz'ın Türk polisiyle savaşmak gibi bir hayali vardı. İlk başlarda iş PKK ile Esed askerleri hedefti ancak daha sonra Türkiye'ye döndü. Yunus Durmaz'dan habersiz kuş uçmazdı." diye konuştu.
Sanıklar, gizli tanık Piramit'in ifadelerini kabul etmedi.
Cumhuriyet Savcısı Cihat Öztürk, yargılamanın tamamlanmak üzere olduğunu belirterek, esas hakkındaki değerlendirmesini sundu.
Sanıkların terör örgütü DEAŞ'a yönelik operasyonda, üzerindeki patlayıcıyı infilak ettiren ve örgütün sözde "üst düzey yöneticisi" Yunus Durmaz'la bağlantılı olduğu iddiasıyla, haklarında dava açıldığını hatırlatarak, tutuklu sanık Emin Kepel, Hanifi Küplü, Hasan Yılmaz, Ömer Yılmaz, Nesibe Durmaz ve tutuksuz sanık Mustafa Kaya'nın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Ayrıca sanıklar Emin Kepel, Hasan Yılmaz ve Nesibe Durmaz'ın "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi" suçundan da cezalandırılmasını isteyen Öztürk, tutuksuz sanıklar Halil Yıldırım (40), İbrahim Halil Karakayış, Ahmet Güllü, Ahmet Hoşgül, Ali Güllü, Ali Kepel, Emrah Aslan, Gökhan Oktor, Halil Yıldırım (35), İsmail Bulanık, Yakup Söylemez ve Yılmaz Sevinç'in atılı suçu işlediklerine dair cezalandırmaya yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatlerini talep etti.
Öztürk, sanıkların "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan cezalandırılmasına yer olmadığını belirtti.
Sanıklar ile avukatlar esas hakkında savunma yapmak için süre istedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Olay
Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne 1 Mayıs 2016'da bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 3 polis şehit olmuş, aralarında polislerin de bulunduğu 34 kişi yaralanmıştı.
Olayla ilgili soruşturmanın ardından, 12 sanık hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "tasarlayarak öldürme", "tasarlayarak öldürmeye iştirak", "tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma veya el değiştirme" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet, diğer sanıklar hakkında ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle 110 sanık hakkında dava açılmıştı. Dava dosyası 8 ayrı dosyaya ayrılmıştı.