Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne Yönelik Terör Saldırısı Davası

Terör örgütü DEAŞ tarafından Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne bomba yüklü araçla düzenlenen, 3 polisin şehit olduğu saldırıyla ilgili 39'u tutuklu 110 sanığın yargılanmasına devam edildi.

8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmanın ikinci celsesine ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıla kadar hapis cezası talep edilen 39'u tutuklu 110 sanık, avukatları ve yakınları katıldı.

Duruşmada söz alan tutuksuz sanık Durmuş Durdu, atılı suçlamaları kabul etmedi, terör örgütü üyesi olmadığını savundu.

Mahkeme Başkanı Melik Durmaz'ın 9. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen ve bu dosyayla birleştirilen iddianamede sanığın "ülke genelinde eylem yapma potansiyeli yüksek" şeklinde belirtildiğini hatırlatması üzerine sanık Durdu, "Oğlum Suriye'de öldü, Allah rahmet eylesin ne diyeyim. Diğer çocuklarımın hiçbiri bu işin içinde değil." şeklinde cevap verdi.

Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne yönelik bombalı araçla saldırı düzenleyen İsmail Güneş'in babası tutuksuz sanık Süleyman Güneş ise kendisinin ve ailesinin bu örgüte karşı olduğunu söyledi.

Güneş, şunları anlattı:

"Benim çocuğum çok iyi biriydi. Bu olayda benim ve şehit polislerin ailelerinin ciğeri yandı. Kim oğlumu bu hale soktu ise yardım yataklık etti ise Allah onların da ciğerini yaksın. Keşke oğlum şehit olsaydı da benim de göğsüm kabarsaydı, gurur duysaydım ama ben oğlumun cenazesini bile gidip almadım. Aile mezarlığım var, oğlum kimsesizler mezarlığında yatıyor. Bu olay dolayısıyla devletime, eşime, dostuma mahcup oldum. Başım önümde geziyorum. Ben de ailem de bu örgüte karşıyız. Onlar aldatılmış insanlardır, hepsine lanet okuyorum."

Mahkemede tanık olarak dinlenen Şerif Yaşar, emlakçılık yaptığını, Resul isimli bir şahsa 4 aylığına garajı kiraladığını belirterek, "4 aylık parasını peşin aldım. 4 ayın sonunda parası ödenmeyince Resul'u aradım açmadı. Garajı kiralamak için Resul ile birlikte Yakup gelmişti. Ona ulaşamayınca Yakup'u aradım. O da 'Bana sormadan neden kiraya verdiniz' dedi. Sonra garajı açtık. İki çeyiz sandığı vardı. İçerisinde poşet ve kablolar vardı. 1 hafta sonra gittiğimizde malzemelerin alındığını gördüm. İçerisinde ne olduğunu bilmiyorum." ifadesini kullandı.

Tanığa "Malzemeleri görünce polise gitmeyi düşünmediniz mi?" sorusunun yöneltilmesi üzerine, "Bir ağabeyimizin tavsiyesiyle terörle mücadele şubesine gittik. Yakup bize karakola gitmeyin demedi, kendisi de malzemelerin ne olduğunu bilmiyordu." dedi.

Mahkeme Başkanı Durmaz, tanığın önceki ifadesinde "Yakup'u aradık. Bize elinizde kontrat yok, emniyete gitmeniz halinde sorun olur" dediğini hatırlattı.

Tanık, Yakup'un "Gidin ama elinizde kontratınız yok, yanlış bir şey çıktığı zaman sizin de başınız ağrır, benim de başım ağrır" dediğini ekledi.

Yaşar, devamında, "Resul ile bizi tanıştıran Yakup olduğu için kendisinin de suçlanacağını düşünmüş olabilir. Yakup bize daha sonra 'Gidin garaja bir bakın alıp alınmadığına.' dedi. Baktığımızda sandıklar duruyordu ancak içindekiler alınmıştı." diye konuştu.

Tanık olarak dinlenen Sevgi Deniz ise Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne bombalı araçla saldırı düzenleyen İsmail Güneş'in eşi Fadile Güneş'in kendisiyle sık sık görüştüğünü aktararak, "Fadile, eşinin evine ilgisiz davrandığını, çalışmadığını, hatta boşanma aşamasına geldiklerini anlatırdı ancak büyüklerin araya girmesiyle tekrar birleştiğini söylemişti." ifadesini kullandı.

Duruşmaya avukat savunmalarının ardından ara verildi. Duruşmaya yarın devam edilecek, cumhuriyet savcısının mütalaa vermesi bekleniyor.

- Olay

Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne 1 Mayıs 2016'da bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 3 polis şehit olmuş, aralarında polislerin de bulunduğu 34 kişi yaralanmıştı.

Olayla ilgili soruşturmanın ardından hazırlanan iddianamede, 12 sanık hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "tasarlayarak öldürme", "tasarlayarak öldürmeye iştirak", "tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma veya el değiştirme" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet, diğerleri hakkında ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor. 60'ı tutuklu 110 sanıklı davanın ilk duruşmasında 39 sanık tahliye edilmiş, cumhuriyet savcısı 19 sanığın tahliyesine itiraz etmiş, sanıklardan 18'i tekrar tutuklanmıştı.