Gazeteciler Fetö'nün İç Yüzünü Anlattı
Deneyimli gazeteciler Nedim Şener, Ferhat Ünlü ve Çetiner Çetin, 9. Kocaeli Kitap Fuarı’nda FETÖ’nün iç yüzünü anlattı.
Deneyimli gazeteciler Nedim Şener, Ferhat Ünlü ve Çetiner Çetin, 9. Kocaeli Kitap Fuarı'nda FETÖ'nün iç yüzünü anlattı. Söyleşide FETÖ'nün bilgi-istihbarat örgütü olduğu ifade edildi.
9. Kocaeli Kitap Fuarı'nın ilk gününde Yahya Kaptan Konferans Salonu'nda saat 15.00'te başlayan söyleşiye Gazeteci-Yazarlar Nedim Şener, Ferhat Ünlü ve Çetiner Çetin konuk oldu. "Araştırmacı gazeteci tehlikeyi önceden gördü mü?" başlıklı söyleşide 15 Temmuz hain darbe gecesinde yaşananlar ve FETÖ terör örgütü yapılanması araştırmacı gazeteci gözüyle ele alındı. Söyleşinin moderatörlüğünü Fatih Sadırlı üstlendi.
"Darbe döneminde bile kollandı"
Söyleşide ABD-FETÖ bağlantısına değinen Ferhat Ünlü, "FETÖ meselesi 2013-2015 yılları arasında paralel yapılanma adı altında değerlendirildi. Bu yapılanmanın Türkiye'de çok eski bir mazisi var. Bu inişli çıkışlı bir geçmiş. ABD'nin ülkemizle olan bağlantılarından dolayı örgüt kuluçka ve gelişme döneminde, darbe dönemleri de dahil hep sistem tarafından korunup kollanmış. Geçmişte birçok siyasetçi zamanında sanki devletin bir projesiymiş gibi sahip çıkılmış. Yurt dışında açılan okullara destek verilmiş, referans olunmuş" dedi.
"Mücadeleye Erdoğan başladı"
Cemaatin dış güçler tarafından devletin içine bir unsur olarak yerleştirildiğini aktaran Ünlü, "Belli bir süre zamanlarını beklediler. Zaman zaman ahtapotun bir kolundan yakalayarak dile getirdiğimiz bu yapının tüm resmini göremedik. Örgüt zamanla korkunçluğu ve vahşiliğiyle ortaya çıktı. En sonunda devlet bunun farkına vardı. 2001'de rakip olarak gördükleri devlet yetkililerini ortadan kaldırmak için çeşitli örgütler adı altında davalar başlattılar. Örgütün 2005'te vites yükselttiği bir dönemden Hrant Dink cinayetine uzanan bir süreç var. Toplumdaki darbe fobisini çok iyi kullandılar. Faili meçhul cinayetlerden meydana gelen toplumdaki memnuniyetsizliği çok iyi kullandılar. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlığı döneminde bunlarla mücadeleye başlayınca 17/25 Aralık süreci ve 5 Temmuz travmatik olayları yaşandı" diye konuştu.
"FETÖ bilgi-istihbarat örgütüdür"
Gülen'e bağlı, biat etmiş, robot gibi hareket edenlerin 15 Temmuz'da halkı üzerine bombalar yağdırdığını hatırlatan Ünlü, "Bu çok farklı bir örgüt. PKK ve diğer terör örgütleriyle yoğun şekilde mücadele etmede tecrübeliyiz. FETÖ tam bir bilgi-istihbarat örgütü. Yeri geldiğinde milletin parasıyla alınan silahları millete karşı kullanabilen bir örgüt. 2012'ye kadar devletimiz acemiydi. Artık örgütü tanımaya başladı ama hala biz yeni çıkan bilgilerle şok oluyoruz. Cumhurbaşkanının ihanet şebekesi dediği üst yönetimle mücadele edilmeli. FETÖ bir bilgi örgütü. Daha önce yapılan bütün hatalara rağmen, bu örgütün ortadan kaldırılacağına inanıyorum. Bütün partiler bu konuda fikir birliği içinde olmalı, ilk kez AK Parti öncülüğünde kararlı bir mücadele var" şeklinde konuştu.
"Cemaatin geçmişi 40 yıllık"
Daha sonra söz alarak FETÖ'nin devlet yapılanmasından bahseden Nedim Şener, "Gülen cemaati adıyla devlette 40 yılı aşan bir süreçte mücadele gösteren bir örgüt söz konusu. Bunu dini bir cemaat olarak görmek en büyük yanılgıydı. Zamanla devlette her yere yerleşmeye başladılar. Sivil bürokraside yer alıyorlardı. Siyasilerin ana çaresizliği 'Gülen örgütünün varlığı bir gerçek ama ancak onunla iş birliği yaparsanız ayakta kalabilirsiniz' düşüncesiydi. Bunun arkasında da ABD olduğunu herkes anlayabiliyordu. Devlet içinde FETÖ büyük yer edinmişti" ifadelerini kullandı.
"Dink cinayeti FETÖ'nün ilk kurşunuydu"
Dink cinayetinde FETÖ'nün parmağı olduğunu iddia eden Şener sözlerini şöyle sürdürdü:
"FETÖ yapılanması kendilerine rakip gördükleri kesimleri yok etmeye çalıştılar. 2012'deki MİT müsteşarı olayına kadar bu böyle geldi, ana kırılma ise 2009'daki Dink cinayetiyle başladı. Erdoğan, FETÖ'cülerin rolünü ortaya koyan Başbakanlık soruşturmasını imzaladı. Bunun ardından FETÖ'cüler Erdoğan'ı yok etmeye karar verdi. Dink cinayeti için FETÖ'nün ilk kurşunu adı veriliyor. MİT Müsteşarının tutuklanması yönündeki operasyonun aslında Erdoğan'a karşı olduğu anlaşıldı, arkasından 17/25 Aralık geldi. Bu da başarılı olamayınca paralel yapı mücadelesi başladı. 15 Temmuz darbe girişimiyle devletin nasıl ele geçirildiğini görmüş olduk."
"FETÖ'cüler her kılığa girebiliyor"
"Bir kahraman savcı Denizli'de görev şehidi oldu. FETÖ'cülerin attığı sevinç çığlıkları ortada. FETÖ'yle mücadele sadece devletin yapabileceği bir şey değil, toplumun da desteğinin alınması gerekiyor. PKK ile nasıl halkla birlikte mücadele ediliyorsa FETÖ'yle de mücadele edilmeli. PKK'nın kılığı belli ama bunlar bir solcu, sosyalist veya muhafazakar kılığında size saldırabiliyor. FETÖ'cüler; yurttaşlık bilincinden uzaklaşmış, Gülen'e biat etmiş insanlar. Kendileriyle ilgili mutlaka yalan söylüyorlar, inkar ediyorlar ve karşı tarafla ilgili yalan söylüyorlar. Kendi içinde her operasyonu yapabilecek çok organize insanlar."
"Siyasi partiler kucak açtı"
Yazılarında FETÖ-PKK bağlantılarına dikkat çeken Türkiye Gazetesi Ankara Haber Müdürü Çetiner Çetin ise konuşmasında şu bilgilere yer verdi:
"Türkiye'nin 40 yılında bütün siyasi partilerin kucak açtığı, milletvekili kontenjanı verdiği bir yapıdır FETÖ. Devlete sızdılar dendiğinde şaşırıyorum, devlete sızmadılar; ılımlı İslamcılar adı altında devlet bunların yapılanmasına izin verdi. Üniversitelere akademisyen alınacaksa bunlar alındı, gazetelerin haber mutfağında onlar yer aldılar, devlet uzun yıllar eğitim meselesini bunlara teslim etti. Dershane, yurt ve üniversiteler en önemli ihtiyaçlardı. Bakanların referansıyla yurt dışında okullar açtılar. Devlet neden bunlara sessiz kaldı. Bu iyice sorgulanmalı, hepimiz özeleştiri yapmalıyız. İdeolojik şekilde yetiştirildiler. Bunu FETÖ'nün hakim, savcı ve polisleri yaptı. PKK, Diyarbakır cezaevinde kuruldu, KCK da FETÖ tarafından cezaevlerinde oluşturuldu. 15 Temmuz çok ciddi şekilde geliyordu, 17/25 Aralık'tan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkesi uyarırken birçok insan sessiz kalmayı tercih etti. 15 Temmuz'da her kesimden insanlar sokaklardaydı. Bunun FETÖ'den geldiğini gören herkes sokağa çıktı. Siyasi iktidar bunun farkına vararak bu tarz yapıların devlete sızmasını engellemelidir.
"FETÖ diasporasına dikkat"
"Çok zor bir süreçten geçiyoruz, bu yapının dışarıdaki hareketliliğini çok yakından takip etmeliyiz. Şu anda dışarıda Ermeni, Yahudi diasporası var derken, kendi aramızdan gitmiş, Türkiye'nin imkanlarıyla yurt dışına yerleşmiş bir FETÖ diasporası var. Almanya'da 5 binin üzerinde FETÖ mensubu var. Hızlı bir şekilde içerideki temizliği bitirip, Avrupa'da Türkiye'ye verdiği zararı ve dışarıda neler yapabileceği konusunda bu ülkeleri çok iyi uyarmamız gerekiyor. Bu tip yapıların en büyük özelliği, tüm dünya istihbarat örgütleri için en iyi yapılanmadır. Ben Gülen'i ABD'nin geri vereceğine inanmıyorum. Ancak siyasi baskı kurabilirsek, toplumsal baskı kurabilirsek, o zaman başka bir ülkeye gönderilir. Bu arınma süreci kolay olmayacak." - KOCAELİ