Gazeteci-yazar Küçük, Paralel Yapıyı Anlattı
Birlik Vakfı Antalya Şubesi tarafından Antalya’nın Manavgat ilçesinde düzenlenen ’Yeni Türkiye Yolunda’ konulu toplantıda Yeni Şafak Gazetesi yazarı Cem Küçük, paralel yapıyı anlattı.
Birlik Vakfı Antalya Şubesi tarafından Antalya'nın Manavgat ilçesinde düzenlenen 'Yeni Türkiye Yolunda' konulu toplantıda Yeni Şafak Gazetesi yazarı Cem Küçük, paralel yapıyı anlattı.
Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası'nda (MATSO) gerçekleştirilen ve Manavgat Kaymakamı Emir Osman Bulgurlu, AK Parti İlçe Başkanı Hasan Öz, Antalya Büyükşehir Manavgat Koordinatörü Ömer Şahin, İlçe Müftüsü Hasan Hayri Yaşar, MATSO Başkanı Ahmet Boztaş, Ziraat Odası Başkanı Rasim Metin, Servisçiler Odası Başkanı Mahir Çınar, Pazarcılar Odası Başkanı Sami Dursun Doğan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Muammer Sarıdemir, Halk Eğitim Merkezi Müdürü Hüseyin Geyikoğlu, Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Yeşim Tıravoğlu Demirtaş, İlçe Nüfus Müdürü Ali Keskin, İlçe Sağlık Müdürü Aşur Eker, Eğitim Birsen Manavgat Şube Başkanı Adem Yılmaz, Manavgat Dini Öğrenim Kurumları ve Öğrencilerini Destekleme Derneği Başkanı Mehmet Ali Öz ile çok sayıda davetlinin katıldığı toplantı, Filistinli Ahmet Yasin tarafından okunan Kur'an-ı Kerim'le başladı.
PARALEL YAPI İLE İKTİDAR ARASINDA İLK KIRILMA
Yeni Şafak Gazetesi yazarı Cem Küçük, yaptığı konuşmada paralel yapının hükümet içinde büyüme ve gelişmesi ve hükümete darbe yapmasını kronolojik olarak aktardı. 2002 yılında AK Parti'nin iktidara gelmesiyle birlikte ciddi anlamda sorunlar idari ve bürokratik olarak ciddi anlamda sorunlar yaşadığını kaydeden Küçük, "O dönemde cemaatin mensupları başta Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'nda göreve başladı. Zaman içinde bir çok kurumda cemaate mensup kişiler kritik noktalara kadar yükseldi" dedi. Paralel yapıyla iktidar arasında ilk kırılmanın MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın göreve başladığında yaşandığını kaydeden Küçük, "Hakan Fidan MİT Müsteşarlığı'na atandığının ertesi günü İsrail Başbakanı 'Biz Hakan Fidan'ı MİT'in başında istemiyoruz' diyerek açıklama yaptı. Paralel yapıya mensup yayın organları Hakan Fidan aleyhinde yayın yapmaya başladı. Ardından Milli Eğitim Bakanlığı'nda dershanelerle ilgili sürdürülen taslak çalışma sanki gerçekmiş gibi paralel yapıya mensup birisi tarafından sızdırılınca hükümeti yıkmak için savaş başlattılar" diye konuştu.
GEZİ'DE ÇADIRLARIN YAKILMASI
Taksim Gezi Parkı'nda çevrecilerin çok masumane isteklerle başlattıkları eylemin bir anda paralel yapı ve işbirlikçileri tarafından hükümete yönelik isyan provasına dönüştürüldüğünü ifade eden Küçük, "Taksim'de başlayan eylemler ilk başta oldukça demokratik bir hak arama eylemiydi. Ama paralel yapıya mensup görevliler tarafından Çadırların yapılmasıyla iş çığırından çıktı. Zaten çadırların yakılması başlı başına bir provokasyon ve hükümete yönelik hamleydi" ifadelerini kullandı. Ardından paralel yapı tarafından 17 - 25 Aralık'ta hükümete yönelik bir darbe girişimi yapıldığını kaydeden Küçük, şunları kaydetti:
"Paralel yapı iktidarı ortadan kaldırmak için bütün imkanlarıyla hükümete saldırdı. Hedefleri Cumhurbaşkanı, o zaman Başbakandı, Recep Tayyip Erdoğan'dı. Ben adliyede savcı Fikret Seçen'in ağzından 'Erdoğan'a kelepçe vurmadan bu iş bitmeyecek' dediğine şahidim. Bu sözlere bir çok gazeteci arkadaşımda şahit oldu. 17 Aralık'ın üç ayrı sac ayağı var. Halk Bankası, TOKİ ve imar ve bakanlarla ilgili olarak değerlendirmek gerekiyor. Halk Bankası o dönemde Orta Doğu'dan çok ciddi bir oranda fon toplamıştı. Bu başta İsrail olmak üzere dünya sisteminde tedirginlik ve korku oluşturdu. Halk Bankası'nın ortadan kaldırmak istediler."
Fatih Belediyesi üzerinden toplu konut ve imar konusunda rant oluşturmak amacıyla sırf savcı Zekeriya Öz'ün bir arkadaşının yasa dışı isteği gerçekleşmedi diye Fatih Belediyesi'nin de bu işe karıştırıldığını kaydeden Küçük, "Bu işin bir bakanlar ayağı var. Ben burada şekilde yolsuzluğun olmadığını biliyorum" dedi.
"TÜRK EKONOMİSİNİ FELÇ EDECEKLERDİ"
25 Aralık'ta ise Türkiye'nin en büyük projelerini gerçekleştiren 41 işadamı ve kamu görevlisine yönelik operasyon yapılmaya kalkışıldığını kaydeden Küçük, "Türk ekonomisini felç edeceklerdi. Devlet Demiryolları Genel Müdürü'nü göz altına almaya kalktılar. İşadamları üzerinden Bilal Erdoğan ve Recep Tayyip Erdoğan'a uzanmaya çalıştılar. Ama iddialarının içi bomboştu. Algı operasyonu yürütmeye çalıştılar. Ama O zaman Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, paralel yapıyla büyük bir mücadele etti" ifadelerine kullandı.
"PARALEL YAPI BİR ÖRGÜTTÜR"
Bir zamanlar masum bir cemaat ve eğitim hizmeti veren bir oluşum görünümündeki Fetullah Gülen Cemaati'nin hükümetlere darbe yapabilecek bir duruma gelmesinde herkesin payının ve hatasının olduğunu ifade eden Küçük, "Artık paralel yapı bir terör örgütüdür. Devletim Kırmızı Kitabı olan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne girmiştir. Terör örgütü olmasından ziyade hainlik yapıyorlar, ülkeye ihanet ediyorlar. Dışişleri Bakanlığı'nda düzenlenen ve Bakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay 2.Başkanı ve MİT Müsteşarının katıldığı toplantıyı dinleyip, servis edebilecek kadar vatana ihanet içindeler" diye konuştu.
"FARKLI ŞEYLERİ KONUŞUYOR OLURDUK"
Yaşanan o süreçte başta Efkan Ala, Hakan Fidan ve birkaç kişinin cesaretli ve dirayetli durması nedeniyle bugün bu konuşmaları yapabildiklerini belirten Küçük, "Yoksa bugün çok farklı şeyleri konuşuyor olurduk" dedi. AK Parti'nin 2002 yılında iktidara geldiğinde Türkiye'nin milli gelirinin 200 milyar dolar olduğun belirten Cem Küçük, "Bugün bu rakam 1 trilyon dolara yaklaştı. Türkiye NATO ülkesi olmasına rağmen bağımsız politikalar izliyor. AB'nin yaptırım uyguladığı Rusya'yla işbirliğini arttırıyor. Ekonomisini büyütecek milyarlarca dolarlık yatırımları yapıyor. Enerji koridoru oluşturmuş durumda. Elbette bu durum birilerini rahatsız ediyor" dedi. Yeni Türkiye'nin şimdiki duruma göre çok daha iyi olacağını kaydeden Küçük, "Ama aşmamız gereken daha çok yol var. Sıkıntılı günler yaşayacağız. Ama Allah'ın izniyle bunları da atlatacağız" dedi. - ANTALYA