Akrostişle Hakaret Hakim Karşısına Çıkarttı

* Birgün Gazetesi'ndeki köşe yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla 5 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle yargılanan Gazeteci Barış İnce, savunmasında hakkındaki suçlamayı redderek, hakaret kastının olmadığını söyledi.

Davanın ardından açıklama yapan TGS İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş, gazeteciler üzerinde ciddi baskılar yaşandığını belirterek, " Türkiye'de maalesef basın özgürlüğü yok. Bunu söylemekten biz de utanır hale geldik. Her fırsatta gazeteciler hedef haline geliyor, gazeteciler saldırıya maruz kalıyor. Artık gazetecilerin saldırıya maruz kalmasını istemiyoruz. Bu yüzden herkesi dayanışmaya çağırıyoruz" dedi.

Haber-Kamera: Serpil KIRKESER / İstanbul DHA

Birgün Gazetesi'ndeki köşe yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla 5 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle yargılanan Gazeteci Barış İnce, savunmasında hakkındaki suçlamayı redderek, hakaret kastının olmadığını söyledi. İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya tutuksuz sanık Barış İnce katıldı. Müşteki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ise duruşmada avukatları Ferah Yıldız ve Hatice Özay temsil etti. Sanık İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret etmediğini söyleyeyerek, "Ben TÜRGEV fezlekesi üzerine bir yazı yazmıştım. 'Ceplerine duble yol yapmışlar' başlığını taşıyordu. Onun üzerine açılan davada bildirdiğim savunma çerçevesinde o ruh hali ile yazdığım sözcük nedeniyle şu anda yargılanıyorum. Cumhurbaşkanlığına hakaret kastım yoktu" dedi. Mahkemeye ayrıntılı yazılı savunmasını sunan İnce, davaya konu sözün o zamanlarda yapılan eylemlerde sıkça slogan olarak atıldığını söyleyerek, "Buna ilişkin tutuklamalar ve gözaltılar oluyordu. Bu konuda yaptığım savunma bu konuda aslında politik bir eleştiri içermektedir. Hakaret içermemektedir" dedi.

"17-25 ARALIK SORUŞTURMA DOSYALARININ CELBİNİ TALEP EDİYORUZ"

İnce'nin Avukatı Ali Deniz Ceylan ise yaptığı savunmasında müşteki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'de 13 yıl başbakanlık yaptığını ve güçlü bir siyasi figür olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Bu nedenle bir takım eleştirilerin muhatabı olması olağandır. Yine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarında genel kabulüne göre özellikle gazetecilerin şiddet ya da nefret söylemi içermeyen yazıları nedeniyle ceza davalarına dahil edilmemeleri konusunda getirilen bir söylemi vardır. 17-25 Aralık soruşturma dosyalarının bu dosyalarının bu dosyamız içerisine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan celbini talep ediyoruz" dedi.

"ÖRNEK VERİLİRSE PSİKOPATA BUNU SÖYLEMEK BİLE SUÇ TEŞKİL EDECEKTİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Ferah Yıldız, "Öncelikle davaya mağdur sıfatıyla katılma talebimiz vardır. Suçtan zarar görme ihtimali mevcuttur. Yapacağımız ilk tespit burada müvekkilimizin mağdur sıfatı ile yer aldığıdır. Biz müvekkilin suçlanacak şekilde savunmanın yapılmasını bu şekli ile kabul etmiyoruz. Sanık taraf hakaret eylemi nedeniyle yargılanmaktadır. Bizler Hukuk Fakültesi'nden mezun olduk. Örnek verilirse psikopata bunu söylemek bile suç teşkil edecektir. Sanığın benzer eylemleri nedeniyle Türk Ceza Kanunu (TCK) 43. madde uygulanmak suretiyle cezalandırılmasını talep ediyoruz. Ayrıca müvekkil 17-25 Aralık soruşturmalarının bir parçası değildir. Bu soruşturma dosyalarının mahkemeye celbi yolundaki talebin reddine karar verilmesini talep ediyoruz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diğer avukatı Hatice Özay da şikayetlerinin devam ettiğini belirterek, sanığın suçunun sert eleştiri kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirtti.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN "ZARAR GÖREN" OLARAK TARAF OLMASINA KARAR VERİLDİ

Müşteki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davaya katılma talebini kabul eden mahkeme, taraflara savunmalarını hazırlamaları için süre vererek davayı 22 Ekim'e erteledi.

İDDİANAMEDE İNCE'NİN 5 YIL 6 AYA KADAR HAPSİ İSTENİYOR

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan müşteki, Barış İnce ise şüpheli sıfatıyla yer alıyor. İddianamede, Barış İnce'nin İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davanın 21 Ekim 2014 tarihli duruşmasında savunma dilekçesi sunduğu belirtildi. İddianamede İnce'nin mahkemeye sunduğu savunmasını Birgün Gazetesi'nde ve internet sitesinde 'Savunmamdır' başlığıyla yayınladığı, söz konusu yazıda akrostiş yapılarak, yazıların paragraf başındaki kelimelerin ilk harflerine büyük ve kalın puntolar ile yazılmak suretiyle yukarıdan aşağıya sözcüklerin oluşturulduğunu ifade edildi. İnternet sitesinde ve Birgün Gazetesi'nde yayımlanan yazıda, düşünce ve ifadeyi açıklama, basın özgürlüğü ve eleştiri sınırları aşılmak suretiyle, küçültücü beyanlar kullanılmak suretiyle T.C. Cumhurbaşkanı'nın onur şeref ve saygınlığının rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil-olgu isnat edildiği iddia edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret suçunun işlediği öne sürülen iddianamede, Şüpheli İnce'nin 1 yıl 4 aydan, 5 yıl 6 aya kadar hapsi isteniyor.

"TÜRKİYE'DE MAALESEF BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YOK"

Duruşmanın ardından adliyenin karşısındaki meydanda Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş ve Gazeteci Barış İnce basın açıklaması yaptı. TGS İstanbul Şube Başkanı Durmuş gazeteciler üzerinde ciddi baskılar yaşandığını belirterek, "Türkiye'de maalesef basın özgürlüğü yok. Bunu söylemekten bizde utanır hale geldik. Her fırsatta gazeteciler hedef haline geliyor. Gazeteciler saldırıya maruz kalıyor. Artık gazetecilerin saldırıya maruz kalmasını istemiyoruz. Bu yüzden herkesi dayanışmaya çağırıyoruz. Bütün davaları, duruşmaları birlikte izlemeye.... Bu davaların geri çekilmesini talep ediyoruz" dedi.

"ERDOĞAN'A DAİR HER TÜRLÜ ELEŞTİRİ CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINA HAKARET OLARAK ALGILANIYOR"

Barış İnce de yaptığı açıklamada, "Bildiğiniz gibi bu dava akrostiş davası olarak biliniyor. Aslında bir komedi davasıdır. Basına yönelik bu saldırılar devam ettiği müddetçe biz daha çok savunma hazırlarız gibi gözüküyor. Erdoğan'a dair her türlü eleştiri Cumhurbaşkanlığı makamına hakaret olarak algılanıyor" dedi. Hakaret etmediğini söyleyen Barış İnce, Gazeteci Can Dündar ve Cumhuriyet Gazetesiyle de dayanışma içinde olduğunu da sözlerine ekledi.