Fuat Avni Yazılarını Bize Twitter'dan Dm Atardı"
FETÖ'nün medya yapılanmasına yönelik 29 sanığın yargılandığı davada ifade veren, kapatılan Rota Haber ve Haberdar internet siteleri koordinatörü sanık Ahmet Memiş: "Fuat Avni yazılarını bize Twitter'dan DM atardı" dedi.
FETÖ'nün medya yapılanmasına yönelik 29 sanığın yargılandığı davada ifade veren, kapatılan Rota Haber ve Haberdar internet siteleri koordinatörü sanık Ahmet Memiş : "Fuat Avni yazılarını bize Twitter'dan DM atardı" dedi. Sanıklardan Abdullah Kılıç ise soruşturma aşamasında ifadeleri alınan tanıkların kendisine iftira attıklarını söyledi.
FETÖ'nün medya yapılanmasına yönelik 29 gazeteci hakkında açılan davanın ilk duruşmasına sanıkların ifadeleriyle devam ediliyor.
İstanbul 25'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve sabah saatlerinde başlayan duruşmaya, 25 tutuklu sanık cezaevinden getirilirken, tutuksuz sanık Rota Haber İnternet sitesi sahibi Muhterem Tanık ve sanık avukatları da salonda hazır bulundu. CHP'li milletvekilleri Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu, Şafak Pavey ve Selina Doğan da duruşmayı izleyenler arasında yer aldı.
Duruşmada kimlik tespiti yapılan sanıklardan kapatılan Meydan Gazetesi köşe yazarı Atilla Taş, mesleği sorulduğunda, "Eskiden şarkıcıydım, gazetecilikten tutukluyum" dedi. Cezaevinde evlenen Taş, medeni durumu için 'Artık Evliyim' yanıtı verirken, devamında, "New York Bilim Akademileri Derneği mezunuyum. Aylık gelirim yok, cezaevindeyim, para kazanmıyorum şu anda" dedi.
Diğer sanıkların da kimlik tespitlerinin tamamlanmasının ardından, sanıklar Murat Aksoy ve Atilla Taş'ın avukatı Ali Deniz Ceylan söz alarak, mahkeme başkanının soruşturma ön hazırlık aşamasında Nöbetçi Sulh Ceza Hakimi olarak görev yaptığını, Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre kovuşturma evresinde görev alamayacağını belirtti. Avukat Ceylan, Mahkeme Başkanının dosyadan el çekmesini talep etti. Bunun üzerine ara karar oluşturan mahkeme heyeti, avukat Ceylan'ın talebini reddetti.
"FETÖ'NÜN ALEYHİNE HABER YAPTIM"
İlk olarak savunma yapan tutuklu sanık Ahmet Memiş, ifadesinde Rota Haber ve Haberdar adlı internet sitelerinde haber koordinatörü olarak çalıştığını kaydederek, "Haber koordinatörü olarak çalışmak suç mu? Attığım bir tweetle ilgili Fuat Avni'yi tanıdığım iddia ediliyor. Rota Haber'de 'Fuat Avni yazıları Rota Haber'de' şeklinde duyuru niteliğinde bir tweet ile Fuat Avni'yi tanıtmışım. Kamuoyunun tanıdığı birini tanıtmam mümkün değil. Fuat Avni'nin kimlik bilgilerini sakladığım iddia ediliyor. Tanımadığım birinin kimlik bilgilerini bilemem. Benim işim sadece haber koordinatörlüğüdür Emniyetin cemaatle ilgili yayınladığı bir raporla ilgili yaptığım haberden bahsediliyor iddianamede. Bu haber tarafımca 3 yıl önce yapılmıştır. Haberin ardından geçen 3 senelik süreçte bununla ilgili tek bir işlem yapılmadı hakkımda. Buradan yola çıkarak örgüt üyesi olduğum iddia ediliyor. Yaptığım haber tamamen FETÖ'nün aleyhine bir haberdir. Böyle bir haber yapmışken nasıl örgüt üyesi oluyorum?" dedi.
"FUAT AVNİ, YAZILARINI TWİTTER'DAN DM İLE YOLLUYORDU"
Daha önce Fetullah Gülen'in ses kayıtlarıyla ilgili bir haber yaptığını ve bu nedenle Fetullah Gülen'in kendisine dava açtığını kaydeden sanık Ahmet Memiş ifadesinin devamında, "Rota Haber'de 2010-2015 yılları arasında, Haberdar'da ise tutuklanana kadar çalıştım. Bu iki sitenin de cemaatle bir ilişkisi yok. Bylock kullanmadım. Bank Asya'dan 10 sene önce bir kredi kartı almıştım. Onu da kullanmıyordum" şeklinde konuştu. Sanığın ifadesini tamamlaması üzerine, mahkeme başkanı Fuat Avni'nin yazılarını Rota Haber'e nasıl gönderdiğini sordu. Sanık Memiş, "Fuat Avni bu yazıları sitenin twitter adresine DM'den(Direkt mesaj) yolluyordu" şeklinde yanıt verdi. Memiş, başkanın "Kod adınız var mıydı?" sorusunu ise "Kod adım gazeteci" diye yanıtladı.
"17 ARALIK SABAHI GAZETEDE DEĞİLDİM, TANIKLAR İFTİRA ATIYOR"
Sanık Memiş'in ardından tutuklu sanık Abdullah Kılıç'ın ifadesine geçildi. Birçok medya kuruluşunda çalıştığını ve soruşturma aşamasında dinlene tanıkların ifadeleri iftira diye nitelendirdiğini belirten sanık Kılıç, " Tanıklardan biri 17 Aralık operasyonun olduğu sabah, Oğuz Usluer ve Cuma Ulus ile birlikte gazetede olduğumuzu söylemiş. Ben 17 Aralık sabahı eşimin bir rahatsızlığından dolayı hastanedeydim. Yine bir tanık, 17 Aralık sabahı saat 09.00'da yine Usluer ve Ulus ile birlikteyken elimizde 17 Aralık fezlekesinin olduğunu söylemiş. Doğru değildir. Bu kadar kısa süre içinde hiçbir gazetecinin elinde fezleke olamaz. Varsa bu onun örgütsel bağlantısı olduğunu gösterir. Hatta 17 Aralık olayını dünyaya duyuran ilk medya kuruluşunun Habertürk olduğunu söylemişler. Habertürk, diğer medya kuruluşlarından daha sonra haberi duyurmuştur" ifadelerini kullandı.
"TAZMİNATIM BİR KISMINI KIZIMIN OKUL MASRAFLARI İÇİN BANK ASYA'YA YATIRDIM"
Sanık Kılıç, 7 Şubat 2012 MİT Krizini ilk etapta yayınlamayan tek kuruluşun Habertürk olduğunu savunarak, "Bu olayda sayın MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrıldığı yazılıyordu. Ben o gün akşam saatlerinde o dönem ki İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı'yı aradım. Kendileri bana 1 saat sonra basın açıklaması yapılacağını söyledi. Ben Hakan Fidan'ın ifadeye çağrıldığı hususunun doğru olup olmadığını sordum. Sayın Çolakkadı bana Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılan isimler arasında olmadığını söyledi. Habertürk'ten ayrıldığımda 120 Bin TL tazminat aldım. Kızım MEB'e bağlı bir koleje okuyordu. Show Tv'ye geçmiştim ancak iş güvencem olmaması nedeniyle, kızımın okul masraflarının 6-7 aylık bedelini, okulun Bank Asya hesabına yatırdım. Bunu örgüt liderinin talimatıyla falan yapmadım" dedi.
"GÖRÜŞÜNÜ BEĞENMEDİĞİM İÇİN MEYDAN GAZETESİNDEN AYRILDIM"
Kılıç, 2014 yılı Ağustos ayında ise Show TV'den ayrıldığını, buradan da 165 Bin TL tazminat aldığını ve bu paranın da 10 Bin TL'lik kısmını kızının okul masraflarına yatırdığını dile getirerek, "2015 yılı Nisan ayında Meydan Gazetesi'nde yazmaya başladım. Bir süre sonra yayın politikasını beğenmediğim için ayrıldım. Darbe girişimini öğrendiğimde Yalova'daydım. Bir süredir orada çiçekçilik yapıyordum. O akşam saat 22.00 gibi peş peşe belki onlarca darbe karşıtı tweetler attım. Sabah kadar en yakın askeriyenin önünde nöbet tuttum. Darbe çok şükür başarısız oldu, 10 gün sonra ben tutuklandım. Eğer başarılı olsaydı ertesi gün tutuklanacaktım" şeklinde konuştu.
Duruşmaya diğer sanıkların ifadeleriyle devam ediliyor.
(Başak Akbulut / İHA)