Fransa ve Almanya, Avrupa'nın Savunma Geleceğini Görüştü
Fransa ve Almanya'nın Savunma Bakanları, ABD başkanlık seçimlerinin ardından Paris'te bir araya gelerek Avrupa Birliği'nin güvenliği ve savunma stratejileri hakkında görüşmelerde bulundu. Bakanlar, NATO'nun güçlenmesi ve ortak savunma sanayilerin entegrasyonu üzerinde durdu.
Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu ve Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, ABD'deki başkanlık seçimlerinin ardından başkent Paris'te yaptıkları görüşmede, Avrupa Birliği'nin (AB) güvenliğinin ve savunmasını geleceğini görüştü.
ABD'de başkanlık seçimlerinin ardından Lecornu ve Pistorius, Paris'te bir araya geldi.
Taraflar, ikili görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Fransız Bakan Lecornu, dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan krizlerin, Avrupa'nın uzun vadeli güvenlik mimarisi gibi meseleler konusunda endişelenmelerine engel olmaması gerektiğini söyledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un birkaç ay önce Sorbonne Üniversitesinde yaptığı konuşmaya atıfta bulunan Lecornu, Macron'un Avrupa'nın sanayi stratejisinin Çin'e, enerji sanayisinin Rusya'ya ve güvenliğinin tamamının ABD'ye devredilemeyeceğini vurguladığını aktardı.
Lecornu, Macron'un bugünkü Bakanlar Kurulu Toplantısı'nda, "kısır bir milliyetçilik veya transatlantik yanlılığına düşülmemesi gerektiğini" söylediğini de kaydetti.
Alman mevkidaşıyla ABD başkanlık seçimlerinin ve Avrupa Parlamentosu seçimlerinin sonuçlarını ele aldıklarını belirten Lecornu, yaşananlar karşısında sonuçlar çıkardıklarını ve zorunlulukları belirlediklerini ifade etti.
Lecornu, "İlk zorunluluğumuz, yeniden silahlanmaya devam etmek" diyerek, Fransa'da oylanan, 2024-2030 dönemi savunma bütçesine uyulması gerektiğini vurguladı.
"Farklı siyasi görüş ayrılıklarını aşması gereken bir şey var, o da ortak güvenliğimiz ve savunmamız." diyen Lecornu, NATO'nun güçlenmesine katkı sağlanması gerektiğini belirtti.
Lecornu, bunu, Atlantik İttifakı'nın katkı hedeflerine ulaşarak ve üye ülkelerin gayri safi yurt içi hasılalarının (GSYH) yüzde ikisini savunmaya ayırarak yapılabileceğini ifade etti.
Fransız Bakan, "Halklarımıza şunu anlatmalıyız: NATO sadece bir siyasi ittifak değil, ayrıca bir askeri ittifaktır." diyerek, üye ülkelerin NATO'daki savunma planlarını uygulamak için birlikler, gemiler ve uçaklar sağladığını dile getirdi.
Lecornu, ülkesinin NATO'ya yapılan katkıları ve üye devletlerin ulaşması gereken hedefleri gündeme getireceğini, "Üçüncü zorunluluğumuz, Avrupa Birliği'nin iç pazarı olması nedeniyle, savunma sanayilerimizi koruyabilmesi ve bu yeniden silahlanmayı kolaylaştırabilmesi sağlamak." değerlendirmesini yaptı.
Bakan Lecornu, uluslararası bağlamın giderek agresifleşeceğini belirterek, bu bağlamda Fransa ve Almanya'nın savunma sanayilerinin giderek daha birbirini tamamlayıcı hale gelmesi gerektiğini vurguladı.
ABD'ye atıfta bulunarak Lecornu, "Dost da olsa, komşu bir kıtaya bağlı kalarak özerklik olmaz." yorumunu yaptı.
Lecornu, geleceğin silahlarının Almanya ile ortak üretilmesi gerektiğini ifade etti.
Alman Bakan Pistorius da Fransız mevkidaşıyla çalışmaktan mutluluk duyduğunu ifade ederek, Fransa'nın Almanya'nın en önemli ortağı olduğunu söyledi.
Eski yönetimle farklı siyasi perspektifleri olan yeni bir ABD başkanının seçildiğini belirten Pistorius, "Bu durumu yönetmeliyiz. Avrupalılar olarak buna hazırlanmak bize düşüyor, kötü bir ruh haliyle değil, ancak halihazırda yapmakta olduğumuz çabaları öne çıkarmak için." dedi.
Pistorius, NATO ülkelerinin GSYH'nin yüzde ikisini savunmaya ayırma hedefine ulaştığını veya ulaşmak üzere olduğunu kaydetti.
ABD başkanlık seçimlerinden kim galip çıkarsa çıksın, ABD'nin dikkatinin daha çok Hint-Pasifik bölgesine yöneleceğinin öngörüldüğünü ifade eden Pistorius, "ABD'li ortaklarımız bu bölgeye daha fazla angaje olacak ve bunu yaparken, Avrupa'da daha az şey yapabilecek. Caydırıcılık açısından inandırıcı olabilmek için bu boşluğu doldurmalıyız." dedi.
ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ı tebrik eden Pistorius, Çin'e, İran'a ve özellikle Rusya'ya yönelik alınacak tutumlarla ilgili ABD ile birlikte çalışmanın ve birlik olmanın önemini vurguladı.