Fransa'daki "Kur'an-ı Kerim" Tartışmasına Tepki
Fransa'da, aralarında eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, üç eski başbakan, Yahudi ve Hristiyan cemaat temsilcileriyle yazarların da bulunduğu 300 kişinin imzasıyla yayımlanan, Kur'an-ı Kerim'den "şiddet ve Yahudi karşıtı fikirleri yaydığı iddiasıyla bazı ayetlerin çıkarılması" yönündeki...
Fransa'da, aralarında eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, üç eski başbakan, Yahudi ve Hristiyan cemaat temsilcileriyle yazarların da bulunduğu 300 kişinin imzasıyla yayımlanan, Kur'an-ı Kerim'den "şiddet ve Yahudi karşıtı fikirleri yaydığı iddiasıyla bazı ayetlerin çıkarılması" yönündeki bildirinin yok hükmünde sayılması ve ülkenin caydırıcı bir tazminata mahkum edilmesi talebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuruda bulunuldu.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen yazar Kürşad Berkkan ve avukat İsmail Barbaros Aslan, hazırladıkları dilekçeyi AİHM'e gönderilmek üzere PTT şubesine teslim etti.
Kürşad Berkkan, daha sonra yaptığı açıklamada, Fransa'daki bildiri karşısında sessiz kalmamak adına avukatı İsmail Barbaros Aslan ile birlikte AİHM'e başvurduklarını söyledi.
Bu süreci takip edeceklerini ve sonuçlanması için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını ifade eden Berkkan, "Bizler Müslüman olarak sesimizi çıkarmazsak görüyoruz ki Avrupa'da daha çok sesler yükseliyor ve hadlerini aşarak Kur'an'ın ayetlerinin çıkarılmasına kadar varabiliyor." dedi.
Bu bildirinin İslam coğrafyasında büyük bir rahatsızlığa yol açtığını anlatan Berkkan, "Bunun bir hadsizlik olduğunu, İslam coğrafyası üzerinde büyük bir kitleyi huzursuzluğa ve diğer toplumsal olaylara sevk edeceğini düşünerek bunun karşı duruşunu göstermek amacıyla başvurumuzu gerçekleştirdik." dedi.
Fransa'nın caydırıcı bir tazminat ödemeye karar verilmesi talep edildi
Bildirinin dini değerlere karşı alenen saldırı kapsamında olduğu belirtilen dilekçede, Müslümanları hedef gibi gösterip ayrımcılık yapılarak yaşatılan bu mağduriyetten dolayı Fransa'nın bütün Müslümanlardan özür dileyerek mağduriyetin giderilmesinin sağlanması ve bu bildirinin bütün taraf devletlerce yok hükmünde sayılması istendi.
Benzer ihlallerin önlenmesi amacıyla sözleşmeye taraf olan bütün ülkelerde iç hukukta gerekli yasal ve idari değişikliklerin yapılmasının sağlanmasının talep edildiği dilekçede, "Söz konusu olayın üzerinden günlerce geçmesine rağmen Fransa'nın bu konuyla ilgili bir eylemde bulunmaması ve hatta tepkisiz kalarak iyice fırsat vermesi nedeniyle Fransa'nın diğer ülkelere de emsal teşkil edecek şekilde caydırıcı bir tazminat ödemesine karar verilmesini talep ederiz." denildi.