Foça Turizmde İddiasını Yitirdi

Foça'da turizmin özellikle son yıllarda okulların kapanıp açılmasına endekslendiğini belirten Acar, ülkede ilk turizm merkezlerinden olan Foça'nın günü birlik turizmine dönüştüğünü söyledi.

FOÇA 1980'LERDE YAKALADIĞI ÇİZGİYİ KAYBETTİ

Türkiye'de ilk tatil köyünün 1968 yılında Foça'da açılmasıyla ülkede turizm meşalesinin ilk defa Foça'da yakıldığını hatırlatan Acar, şöyle konuştu: "1960'lı yıllarda ülkede turizmin başlangıç noktası olan ve 1980'li yıllarda da turizmin yükselen yıldızı olarak gösterilen Foça'nın bugün geldiği, daha doğrusu CHP'li Belediye Başkanları tarafından getirildiği noktayı karşılaştırdığımız zaman öncelikle insan portföyüne bakmanız gerekir.1980'li ve 1990'lı yıllara baktığımızda; Foça'da gerek Avrupa'nın gerekse Türkiye'nin belli kültür ve çizgiye oturmuş bürokratik, sanatsal kısaca elit bir grubun, tatil, yaşamak ve eğlenmek için Foça'yı tercih ettiğini görüyoruz. Ancak şimdilerde başta turizm olmak üzere hemen her alanda iddiasını yitiren Foça, Anadolu'da hiçbir özelliği olmayan sıradan bir kasaba haline dönüştürülmüş durumdadır. Foça, insanların yaşamaktan keyif almadığı, ruhunu ve turizm kenti kimliğini kaybetmiş köhne bir yapıya bürünmüştür. Hal böyle olunca da bu güzel ilçemiz 1980'lerde yakaladığı çizgiyi kaybetmiştir. Foça'yı tercih eden elit kesim tercihini artık Alaçatı, Çeşme gibi tatil beldelerinden yana kullanmaktadır."

BAŞARISIZLIKLARINI İDEOLOJİ SİYASETİ İLE GİZLİYORLAR

Günü birlik turizmin Foça ekonomisine ciddi anlamda katkısının bulunmadığını belirten Acar, sözlerine şöyle devam etti: "Birileri Foça'nın ağlanacak haliyle övünüyor. Foça'nın turizm kimliğini yok eden, itibarını kaybettiren zihniyet 25 yıldır arkasına gizlendiği ideoloji siyasetiyle başarısızlığını bir şekilde ört pas etmeyi iyi başarıyor. Ancak görünen köy kılavuz istemez. Foça'nın içler acısı durumunu tahlil etmek için alim olmaya gerek yok. Sadece etrafınıza bakmanız yeterli. Foça, turizmde dondurmacı ve çerezcilerden başka hiç kimseye faydası olmayan bir kitleye hitap eden bir kent konumuna dönüştü. Prestij caddemizde bile turizme hizmet eden mekânlar kapandı, yerine askeri malzeme, çamaşır leğeni satan dükkânlar açıldı."

BAŞKANCILIK OYNUYOR

Foça'nın turizm sektörü itibariyle çok önemli zenginliklere sahip olmasına rağmen turizmden hak ettiği payı almadığını dile getiren Acar, şunları söyledi: "Foça'da un, şeker, yağ var ama helvayı karacak usta yok. Foça'yı yöneten daha doğrusu Başkancılık oynayan zati muhterem Foça'nın değerlerini turizm adına değerlendiremiyor. Foça'nın kaliteli yatak sayısını artırmak, cazibe merkezleri oluşturmak, kente kimlik kazandırmak yerine Foça'ya hafta sonlarında İZBAN ile gelen insan sayısıyla övünmekle yetiniyor. Halbuki günü birlik ilçemize gelenlerin hiç kimseye faydası yok. Zira gelenler her türlü yiyecek ve içeceğini yanında getiriyor. Akşam olunca da ilçeyi terk ediyor. Burada önemli olan ilçemizde konaklayacak, alışveriş yapacak ve Foça'ya değer katacak yerli ve yabancı turistleri getirebilmemizdir. Ancak insanların Foça'ya gelmeleri için ortada hiçbir neden yoktur. Bunun içindir ki Foça'da alternatif turizmi geliştirecek, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer örneğinde olduğu gibi Foça'ya kimlik kazandıracak vizyon sahibi yöneticilere ihtiyacı vardır."

SONUN BAŞLANGICI

Merkezi iktidar ile yerel iktidarın kısır çekişmeleri nedeniyle Türkiye'nin ilk tatil köyü olma özelliğine sahip olan Fransız Tatil Köyü'nün 10 yıldır kapalı durduğunu ve atıl bir vaziyete dönüştüğünü sözlerine ekleyen Acar, şunları söyledi: "Foça'da Fransız tatil köyünün kapatılması aslında sonun başlangıcı oldu. Dönemin AKP hükümeti Foça turizmine Fransız tatil köyü üzerinden büyük bir darbe indirirken, CHP'li yerel yönetim söz konusu durumun üzerine gitmek yerine yapılan işin üzerinden siyaset yapmakla ve oy devşirmekle yetindi. Olan Foça'ya oldu".