Haberler

Foça Bombacısı Ölenlerin Yakınlarından Özür Diledi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İzmir'in Foça ilçesinde, geçen yıl Ağustos ayında askeri servis aracının geçişi sırasında bombalı saldırı düzenlenerek iki askeri şehit eden, 25 kişiyi yaralayan, saldırı öncesinde de kendilerini gören üç çiftçiyi başlarından vurarak öldüren...

İzmir'in Foça ilçesinde, geçen yıl Ağustos ayında askeri servis aracının geçişi sırasında bombalı saldırı düzenlenerek iki askeri şehit eden, 25 kişiyi yaralayan, saldırı öncesinde de kendilerini gören üç çiftçiyi başlarından vurarak öldüren sanık ile bu kişilere yardım ve yataklık eden 7'si tutuklu 8 sanığın yargılanmasına 12'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. İlk duruşmaya geç getirildiği için yapamadığı savunmasını ikinci celse yapan ve bombayı patlatan Yunus Çiçek, tercüman aracılığı ile kürtçe savunma yaptı. 2006 yılından beri yasa dışı PKK örgütünde olduğunu, düzenlenen faaliyetlere katıldığı ve askeri aracı hedef olarak kendisinin seçtiğini söyledi. 12 Eylül'den sonra Kürt halkının baskı altına alındığını, bunun bir savaş olduğunu anlatan Çiçek, şöyle konuştu: "Bu savaşta bedeller ve acılar yaşanıyor. Ben gerilla askeri olduğum için hedef olarak askeri aracı seçtim. Sivilleri ölödürmek istemezdim. Ölen sivillerin yakınlarından özür diliyorum" diyerek suçunu kabul etti. Duruşmaya katılan mağdur aileler, tüm sanıklardan şikayetçi olduklarını söylediler. 30 Kez müebbet hapsi istenen Yunus Çicek'in dışındaki avukatlar, tutuklu müvekillerinin tahliyesini talep ettiler. Mahkeme heyeti, sanıkların tahliye talebini reddetti.

İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşmasına, hakkında 30 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 28 yıl hapis cezası istenen bombacı Yunus Çiçek'in de bulunduğu 7'si tutuklu toplam 8 sanık kendilerini savundu. İlk celse tutuklu bulunduğu Diyarbakır'dan İzmir'e getirilen ancak duruşmaya yetiştirilemeyen Yunus Çiçek, mahkeme heyeti karşısında ilk kez kendisini savundu. Tercüman aracılığı ile Kürtçe savunma yapan Çiçek, " Çocukluğum baskı altında geçti. 12 Eylül'den sonra Kürtlere yönelik baskılar daha da fazlalaştı. Kürtlerin haklarını savunmak için 2006 yılında PKK örgütüne katıldım. Dağa çıkarak bir çok faaliyete katıldım. Kürtlere yapılan baskıya karşı bu bombalı eylemi gerçekleştirdim. Kimseden talimat almadım. Hedef olarak askeri aracı seçtim" dedi. Sivillerin öldürülmesiyle ilgili Çiçek, şunları söyledi: "Bu bir savaştır. Savaşta her iki taraf büyük acı yaşar. Benim hedefim askerlerdi. Ölen sivillerin yakınlarından özür diliyorum"

Çiçek'in bu savunması, duruşma salonunda bulunan acılı ailelerin tepkisine neden oldu. Mahkeme başkanı, tepkiler büyümeden salonda huzuru sağladı. Yunus Çiçek'in ardından aynı suçtan tutuklu bulunan Hasan Deliktaş da kürtçe savunma yaptı ve hakkındaki iddiaları kabul etmedi. Aynı dosyada tutuklu bulunan Şevket Rabindüz, Şehmuz Rabindüz, Faruk Kayli, Reşit Ertuğrul ve Kamil Solak ile tutuksuz sanık A.Y. haklarındaki iddiaları kabul etmedi.

Ölenlerin yakınları, tutuklu sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmalarını istedi. Suçunu itiraf eden bombacı Yunus Çiçek dışındaki sanıkların avukatları, müvekkillerinin olayla bir ilgisinin olmadığını belirterek tahliye talebinde bulundu. Yarım saat ara veren mahkeme heyeti, tahliye taleplerini reddederek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

OLAY NASIL OLDU

İlk olay geçen yıl 7 Ağustos'ta Menemen İlçesine bağlı Maltepe köyünde meydana geldi. Çiftçi Yusuf Kafalı (59), şoförü Zekeriya Toksuz (55) ve Bahri Şirin (46), tarlada başlarından vurulmuş sulama kanalında ölü bulundu. Bu olayla ilgili çalışma yapılırken, Foça'da askerlere yönelik 9 Ağustos'ta bombalı saldırı gerçekleşti. Değirmenlik Caddesi'nde askeri personeli Deniz Üssü'ne taşıyan servis aracının yanında patlama oldu. Uzaktan kumandayla patlatılan tahrip gücü yüksek bombanın etkisiyle araç hurdaya döndü, içinde bulunanlar yaralandı. İlk patlamadan 8 dakika sonra ikinci bir patlama daha yaşandı. Yaralılar çeşitli hastanelere kaldırıldı. Er Özkan Ateş, olay yerinde, Uzman Çavuş Hakan Furkan Özmen kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Olayda askerler ile birlikte 25 kişi yaralandı. Bölgede yapılan araştırmada bulunan pil, kablolar, pet su şişesi üzerindeki araştırmada iki kişiye ait parmak izi çıktı. Bir süre sonra Viranşehir-Ceylanpınar karayolunda polis ve jandarma kontrol noktasına gelen F.Y., yönetimindeki araçtan inen 2 terörist, güvenlik güçlerine ateş açtı. Bir polis memuru şehit olurken, bir polis memuru, bir uzman çavuş ile bir sivil yaralandı. Çatışmada, teröristlerden Yunus Çiçek yaralı ele geçirildi, el bombası atmaya çalışan 'Ahmet Bal' kod adlı Burhan Bozkurt bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdi. Parmak izleri uyuşunca Menemen ve Foça'daki terör olayları aydınlanmış oldu.

İDDİANAME

TMK 10'uncu maddesiyle görevli Cumhuriyet Savcısı Sinan Taşkın, hazırladığı iddianamede, sanıklardan Yusuf Çiçek'e 30 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 28 yıl, Hasan Deliktaş'a 26 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıl, Şevket Rabindüz'e 26 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 12 yıl, Şehmuz Rabindüz'e 26 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 12 yıl, Faruk Kayli'ya 26 kez ağırlaştırılmış müebbet, Reşit Ertuğrul ve Kamil Solak ile tutuksuz sanık A.Y. hakkında da 16'şar yıl hapis cezası istemiyle 12'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'terör amacıyla kasten öldürme, öldürmeye teşebbüs, tehlikeli madde izinsiz bulundurma, silahla kasten yaralama, devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak ve 6136 sayılı kanuna muhalefet' suçlarından yargılanmaları istemiyle dava açtı.

Mahkeme sonrası konuşan Şehit Uzman Çavuş Hasan Furkan Özmen'in babası Cengizhan Özmen, şöyle konuştu: "Avukatlar teröristlerden fazla terörist olmuş. Onlar bir evlat acısı çekseler, onlar benim kadar yansa o avukatlardan biri savunma yapmaz. 26 yaşında benim çocuğumun ne günahı var. İzmir ve Foça halkına her zaman için binlerce kez teşekkür ediyorum. Bizim çocuğumuz benim açımdan ölmedi. Zanlılar ifade vermek mecburiyetinde değilim diyor. Kürtçe konuşacağına Türkçe konuşsun."

Ölenlerden çiftçi Bahri Şirin'in eşi Aynur Şirin ise, şunları söyledi: "benim eşimi öldürdüler ama mahkemede itiraz ediyorlar, konuşmak istemiyorum diyorlar. Özür diliyorlar özrü kabul etmiyorum. Suçsuz bir insanı neden öldürüyorlar. Suçlu olduğu halde avukatlar onları savunuyor. Eşim ölmeden önce ayağı yara halde bize bakmak için tarlaya gidiyordu. Şimdi öldü, devletin bağladığı az bir maaşla geçinmeye çalışıyorum. Başka gelirim yok benim."

"Biz yandık başkaları yanmasın" diyen çiftçi Zekeriya Toksuz'un eşi Ayten Toksuz da, "bizim eşlerimiz nasıl öldü, neden öldü, niçin öldü. Biz bunları öğrenmek istiyoruz" dedi. - İZMİR

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
İstanbul'da katliam: 4 kişiyi öldürüp intihar etti

4 kişiyi öldürüp canına kıydı! İntihar anı kamerada

İstanbul'daki aile katliamında yeni detaylar! Kız kardeşi ve eşini de ağır yaralamış

Katliamda her bir detay kan donduran cinsten! Tüm ailesini öldürmeyi kafasına koymuş

27 ilimizde eğitime kar engeli

27 ilimizde eğitime kar engeli

Antalya Havalimanı'na iniş yapan yolcu uçağında yangın

İçi yolcu dolu uçak, inişten sonra alev aldı

title