Haberler
İsrail ve Lübnan, savaşın bitmesi için bazı konularda anlaştı

İki ülke anlaştı! Aylardır devam eden savaşın bitmesi artık an meselesi

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 2 milyar TL'lik Genel Sağlık Sigortası borcu silinecek

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 400 bin kişinin borcu siliniyor

Ailesini katleden Bahtiyar Aladağ berber dükkanında aylarca atış talimi yapmış

7 kişiyi öldüren cani, katliama aylar öncesinden hazırlanmış

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Rutte'yi ağırladı

NATO Genel Sekreteri Ankara'da! İşte kritik zirvede konuşulanlar

Bildiriye İmza Atan 4 Akademisyen İçin Tahliye Kararı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

"Bu suça ortak olmayacağız" bildirisine imza attıkları gerekçesiyle tutuklanan ve bugün hakim karşısına çıkan 4 akademisyen için tahliye kararı çıktı.

Barış İçin Akademisyenler Girişimi'nin bildirisine imza attıkları için tutuklanan 4 akademisyen, ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan tutuklu yargılanan 4 akademisyenin tahliyesine karar verdi.

"Bu Suça Ortak Olmayacağız" isimli bildirisine imza attıkları gerekçesiyle tutuklanan akademisyenler Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda hakim karşısına çıktı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek duruşmaya tutuklu 4 akademisyen ile avukatları katıldı. Kimlik tespitinin ardından akademisyenler savunma yaptı.
"Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan tutuklu yargılanan 4 akademisyenin tahliyesine karar verdi.

"İŞSİZİM"

Kimlik tespiti sırasında aylık geliri sorulan Meral Camcı "İşsizim" diye cevap verdi.

KAYA: BARIŞ İSTEDİK, TUTUKLANDIK

İlk savunmayı yapan Muzaffer Kaya, "Barış Bildirgesini imzaladığım için 40 gündür tutukluyum. Terör örgütü propagandası yapmakla suçlanıyorum. Aslında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının barış hakkı yargılanmaktadır" dedi.

Bildirilerinin arkasında olduklarını tekrarlayan Kaya, "Maaşlarımızı alıp sessiz kalamadık. Vicdanımızın sesini bastıramadık. Bildirimizi saçma bulabilirsiniz ancak asla ve asla terör örgütü propagandası yaptığımızı söyleyemezsiniz. Çözüm sürecinin canlanması için yaptık. Bizim yasadışı örgütten talimat almamız söz konusu olamaz. Bizi bağlayan hakikat ve vicdanımızdır. Siyasi iktidarı eleştirdiğimiz ve barış istediğimiz için tutuklandık. Derhal beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.

SAVCI'DAN 301. MADDE AÇIKLAMASI

İfadelerin ardından söz alan savcı, mevcut delil durumu, atılı suçun mahiyeti, iddianame anlatımı içeriğiyle, sanıkların üzerine atılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. Maddesi kapsamında kalma ihtimali nedeneyle davanının durdurulmasını istedi.
Adalet Bakanlığı'ndan izin alınmasını talep eden savcı, mevcut delil durumu, atılı suçun mahiyeti ve sanıkların kaçma şüphesine dikkat çekerek tutukluluk hallerinin devamını istedi.

SAVCI TAHLİYE İSTEDİ

Verilen aranın ardından tekrar söz alan savcı, davanın TCK 301. Maddesi kapsamında kalma ihtimali ile davanın durdurulma kararını talebini tekrarladı.

Savcı "Dosyanın bu şekilde karar verilmesi durumunda Adalet Bakanlığı'ndan geç gelme ihtimali olduğundan sanıkların mağduriyetine sebebiyet vermemek için tahliyelerini talep ediyoruz" dedi.

MAHKEME TAHLİYE ETTİ

Mahkemede savcının talebi üzerine 4 akademisyenin tahliyesine karar verdi. Dava 27 Eylül'e ertelendi.

ADLİYE ÖNÜNDE HALAY ÇEKTİLER

Akademisyenlere destek için adalet sarayı önünde toplanan bir grup, Ferhat Tunç ve CHP Hatay Milletvekili ve Grup Yorum eski solisti Hilmi Yarayıcı'nın şarkılarıyla halay çekti, horon tepti.
Gruptakiler, akademisyenlerin fotoğrafları ile "Barış talebinde ısrarcıyız", "Bu suça ortak olmayacağız", "Biz dörtten fazlayız", "Hocama dokunma" yazan pankart ve dövizler taşıdılar.

"HUKUK DIŞI UYGULAMADAN GERİ DÖNÜLSÜN"

Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu ve Prof. Dr. Zeynep Tül Akbal, davaya neden olan bildiriyi okudu.

Burada yapılan basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

"Barış talebinin yargılanamayacağını, bu talebi dile getirmenin bir suç olmadığını bir suçmuş gibi gösterilemeyeceğini yinelemek ve bir kez daha hatırlatmak isteriz. Devlet idarecileri tarafından iki ayrı meslek grubuna yönelik yıldırma siyasetinin bir parçası olarak buradayız. Akla, mantığa, hukuka aykırı iki davayı izlemek, akla, mantığa hukuka aykırı şekilde yargılanan gazeteci ve akademisyen dostlarımızla dayanışmak için geldik. Bizim gözümüzde, bu iki dava tüm topluma yönelik sürdürülen ifade özgürlüğü saldırısının da bir parçasıdır. Haklı barış talebine imza atan iki bini aşkın akademisyen arasından akıl almaz gerekçelerle seçilen ve aynı akıl dışılıkla tutuklanan dört dostumuz, meslektaşımız, Esra Mungan, Meral Camcı, Kıvanç Ersoy ve Muzaffer Kaya'nın yargılanacağı dava için buradayız. Bugün bu hukuk dışı uygulamadan geri dönülmesini arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını bekliyoruz."

YÜKSEKDAĞ: YARGILANMALARI ZULDÜR

Burada bir konuşma yapan HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin Ergenekon davasına ilişkin kararını hatırlatarak, "Türkiye'deki yargı mekanizmasında böyle gelişmeler yaşanırken, darbeci olduğu iddia edilen ve çeşitli insanlık suçlarında, kirli süreçlerde sorumluluğu olan insanlar beraate giden süreçle haklarında bir yargı kararı veriliyorsa Türkiye'de akademisyenlerin ve gazetecilerin yargılanması zuldür. Bu büyük çelişkinin yargı mekanizması tarafından ortadan kaldırılması gerekir" dedi.
Burada ayrıca grup adına yapılan açıklamada da akademisyenlerin serbest bırakılması talep edildi.

Avrupa Parlamentosu Yeşiller Partisi Milletvekili Ska Keller, İngiltere'den gelen avukat ve gözlemci Margret Owen, Avrupa Irkçılığa Karşı Hareket üyesi Benjamin Abtan ve Brüksel Özgür Üniversitesi'nden Prof. Dr. Aude Merlin de aynı talepte bulunduklarını dile getirdi.
Margaret Owen yaptığı konuşmada, "Tutuklu akademisyenler, insan hakları ihlallerine karşı kınamalarını seslendirdiler" dedi.
Basın açıklamasına KESK Genel Başkanı Lami Özgen ve Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca da katıldı.

DURUŞMADAN ÇIKIP DURUŞMAYA GELDİLER

Duruşmayı, CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Enis Berberoğlu, Gamze Akkuş İlgezdi, Selina Doğan ve Mahmut Tanal, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Milletvekilleri Pervin Bulan ve Garo Paylan, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül de izledi.

KONSOLOSLAR DA GELDİ

Ayrıca, İsveç İstanbul Başkonsolosu Jens Odlander, Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Dr. Petr Mares, Almanya'nın Ankara'daki Maslahatgüzarı Robert Dölger'in yanı sınar bazı ülkelerden konsolosluk düzeyinde temsilciler ile Avrupa'dan iki milletvekili de duruşmayı takip etti.

7.5 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

Barış İçin Akademisyenler Girişimi'nin "Bu Suça Ortak Olmayacağız" isimli bildirisini bin 128 akademesiyen imzalamıştı. Bildiriyle ilgili açılan soruşurma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İrfan Fidan tarafından iddianame hazırlanmıştı. 12 sayfalık iddianamede, akademisyenler hakkında ''terör örgütü propagandası yapmak'' suçundan 7.5 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Bildiriye imza atan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya, 15 Mart'ta tutuklanmıştı. Yurtdışında bulunan Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı ise Türkiye'ye döndükten bir gün sonra 31 Mart'ta tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title