Filiz Otyam: Yapacağı Resimleri Düşünerek Gitti
Fikret Otyam'ın eşi Filiz Otyam, "Yapacağı resimleri, yazacağı kitapları ve yazacağı haftalık yazılarını düşünerek gitti" dedi.
Böbrek yetmezliği nedeniyle hayatını kaybeden gazeteci-yazar ve ressam Fikret Otyam'ın eşi Filiz Otyam, "Yapacağı resimleri, yazacağı kitapları ve yazacağı haftalık yazılarını düşünerek gitti" dedi.
Evinde taziyeleri kabul eden Filiz Otyam, gazetecilere yaptığı açıklamada, eşinin önceki gece hastalandığını, terlediğini ve tansiyonunun düştüğünü ifade ederek, sabahleyin ambülansla Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürdüğünü söyledi.
Servise geçeceklerini düşünürken "durumu ağır" denildiğini belirten Otyam, "Acilde solunum makinesine bağladılar. Yoğun bakımına geçtik. Solunum makinesine bağlanınca, sistemin rahat çalışması için uyutuyorlar. Ondan sonra bizim için iyi olmadı. Yapacağı resimleri, yazacağı kitapları ve yazacağı haftalık yazılarını düşünerek gitti" diye konuştu.
Otyam, son bir kaç yıldır ömürlerinin hastanelerde geçtiğini, 2015 yılının da aynı şekilde başladığını vurgulayarak, eşinin 40 yıldır şeker ve 20 yıldır da böbrek hastası olduğunu, tansiyon sorunları yaşadığını ve iki kere mide kanaması geçirdiğini bildirdi.
Eşinin yaşama çok bağlı olduğunu vurgulayan Filiz Otyam, şöyle devam etti:
"Çok direndi. Son dakikaya kadar çalışmayı istedi. Son bir kaç aydır çalışamıyordu ama yine üç gün önce plan yaptık. Yatak odasına şövalesini, boyaları yerleştirecektik. Resim yapacağım diyordu. Bu kadar direnmeyle yoğun bakımdan kaç kere çıktı. Yoğun bakımda kalp krizleri geçirdi. Yorgun düştü herhalde. Kitap yazmak istiyordu. Çok kapsamlı bir kitap yazacağım diyordu. Güneydoğu Anadolu'yu kapsayan, daha önce yazdıklarımın özeti olacak bir kitap yapmayı düşünüyordu. Çok daha yapacağım resim var diyordu. Gördüğüm en çalışkan insandı. Hiç boş durmazdı. Sırt üstü yatmak onu mahvediyordu. Resimlerini, tuvallerini koydum baş ucuna. Belki mutlu olur diye televizyon koydum. Ama bakmıyordu."
Otyam, eşinin cenazesinin daha önce temelini attığı Hacı Bektaş Veli Cemevi'nden kaldırılacağını belirterek, "Bana vasiyetiydi. 'Oradan kalmak istiyorum' dedi. Hatta oraya hediye ettiği büyük bir resmi vardı. 'Onun önünden beni kaldırın' demişti" diye konuştu.