Filistinli Sivil Toplum Kuruluşlarından İsrail'e Sert Suçlamalar

Filistinli sivil toplum kuruluşları, İsrail'in hapisteki Filistin Esir Hareketi liderlerine yönelik tasfiye girişiminde bulunduğunu öne sürdü. Açıklamada, işkence ve insanlık dışı muameleye maruz kalan tutukluların durumu ele alındı.
Filistinli sivil toplum kuruluşları, İsrail'i, hücre hapsinde bulunan Filistin Esir Hareketi liderlerine tasfiye girişiminde bulunmakla suçladı.
Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti, sivil toplum kuruluşlarından Filistin Esirler Cemiyeti ve Damir Esirleri Koruma Kurumu, İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutukluların durumlarına ilişkin ortak açıklama yaptı.
Açıklamada, "İşgal güçleri Esir Hareketi'nden lider kadrolarının öldürülmesi ve tasfiyesini hedefleyen üslup ve yollar üretmeye sistematik olarak devam ederken buna açık bir plan dahilinde işgalcilerin tüm kurumları da katılıyor." ifadeleri yer aldı.
Filistinli tutukluların koğuşlarına baskın düzenleyen İsrail güçlerinin her türlü silahı kullandığı belirtilen açıklamada, 7 Ekim 2023'ten bu yana benzeri görülmemiş "terör ve işkence" operasyonları düzenlendiği kaydedildi.
Açıklamada, Filistinli tutukluların yaşadığı insanlık dışı durumlar şu ifadelerle aktarıldı:
"Hapishanelerdeki esirler, tasavvur sınırlarının üstünde saldırılara maruz kalıyor. İsrail baskın ekipleri kan çıkana kadar tutukluları darbetmekte ısrar ediyor. Demirden başlıklar giydirilmiş polis köpeklerinin yanı sıra sopalar ve palaların yanı sıra her türlü silah işkence ve darp için kullanılıyor."
İsrail hapishanelerindeki Filistinli Esirler Hareketi liderlerinin çoğunun çeşitli yara, şiş ve eziklerden büyük sıkıntı çektikleri bunun yanı sıra vücutlarındaki ağrı ve acıdan dolayı uyuyamadıkları kaydedildi.
Ayrıca açıklamada, Esirler Hareketi lider kadrolarının geçen mart ayında bulundukları Rimon Hapishanesinden işkence ve saldırıların yapıldığı tecrit hücreleri bulunan Megiddo Hapishanesine nakledildiğine dikkat çekildi.
Ortak açıklamada hapishanelerdeki binlerce Hareket üyesi ve sembol isimlerin hayatından İsrail'in sorumlu olduğu kaydedildi.