Filistinli Kadınlar, Acılarını Sanatla Anlatıyor
Gazze'deki barınma merkezlerinde yaşayan Filistinli kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için açtıkları sergide acılarını nakış ve el sanatlarıyla ifade ediyor. Yıkım ve zorlu koşullara rağmen kadınlar, direnişlerini sanat eserleriyle duyuruyor.
MEHMET NURİ UÇAR - Gazze Şeridi'nin güneyindeki barınma merkezlerinde toplanan Filistinli kadınlar, yaşadıkları acı ve kayıpları ağıtlar yerine elleriyle işledikleri sanat eserleriyle anlatıyor.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında yakınlarını ve evlerini kaybeden Filistinli kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için özel bir sergi açarak, sabır ve direnişlerini nakışlara işledi.
7 Ekim 2023'te başlayan İsrail saldırılarının ardından, kadınlar yıkılan evlerini terk etmek zorunda kaldı ve zorlu koşullar altında barınma merkezlerinde yaşamaya başladı. Bu süreçte nakış ve geleneksel el sanatları, acıya direnmenin ve hayata tutunmanın bir yolu haline geldi.
Mülteci kampında yaşayan Ummu Muhammed, annesinden öğrendiği Filistin nakışını işleyerek çocuklarının geleceği için umut besliyor. Yanında oturan Siham ve Rim, titizlikle geleneksel Filistin takıları ve el sanatlarıyla uğraşıyor.
Filistin'de nakış sadece birer el sanatından ziyade, ortaya çıkan eserler Filistin kimliğinin ve kadınların ekonomik özgürlüğünün bir parçası. Onlar için işledikleri her desen, sadece bir süs değil, direnişin ve hayatta kalma mücadelesinin bir sembolü anlamı taşıyor.
Yıkıma rağmen güçlü bir irade
Gazze'nin merkezindeki Nuseyrat'ta bulunan Ebu Serrar Salonu'nda düzenlenen "Bir Vatanın Hikayesi" sergisinde, Filistin motifleriyle bezenmiş nakışlar, el yapımı takılar ve geleneksel el sanatları sergilendi.
Sergiye öncülük eden Refah Kadın Programları Merkezi Müdürü Necah Ayaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kadınları savaş sırasında eğiterek üretime katılmalarını sağladıklarını söyledi.
"(Filistin direnişinin sembolleri) Kekik ve zeytin var olduğu müddetçe Filistin kadını da var olacaktır." diyen Ayaş, abluka, yıkım ve açlığa rağmen pes etmediklerini vurgulayarak, kadınların ekonomik bağımsızlıklarını koruması için çalıştıklarını aktardı.
"İrademiz tüm engellerden güçlü"
Sergiye katılan Siham Ebu Avde de "İrademiz tüm engellerden güçlü" diyerek, serginin sadece bir sanat etkinliği değil, Filistin kadınının gücünü dünyaya duyurma mesajı olduğunu ifade etti.
Ebu Avde, elindeki nakışları işaret ederek, "Buradaki her parça, bir direniş ve meydan okuma hikayesi anlatıyor. Biz iplikleri işlerken, başımızın üzerinde füzelerin sesleri yankılanıyordu. Soğuk, yıpranmış çadırlarda bedenlerimizi donduruyordu." ifadelerini kullandı.
Sergiyi gezen Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) yetkilisi Sam Rose de kadınların el emeği eserlerinden etkilendiğini belirtti.
El sanatları ve nakış öğretmeni Lina Meydan ise serginin önemine değinerek, "Burada gördüğünüz sadece el sanatları değil, bombalamaya ve kuşatmaya meydan okuyan, yıkıntıların arasından doğan, kararlılığın ve iradenin simgesi haline gelen direniştir." diye konuştu.
Meydan, amacın sadece bir ürün ortaya çıkarmaktan ziyade, Filistinli kadınların, acıya, ablukaya ve tüm zorluklara rağmen üretebilen ve yeniden ayağa kalkabilen Filistinli kadınların gücünü vurgulamak olduğunu dile getirdi.
Eşleri ölen kadınlar ailenin geçimini sağlamak zorunda kaldı
İsrail saldırılarında eşleri hayatını kaybeden binlerce kadın açlık, yıkım ve ablukanın kıyısında ailenin geçimini sağlamak gibi büyük bir sorumlulukla karşı karşıya.
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi, yaklaşık 13 bin 901 Filistinli kadının soykırım neticesinde eşini kaybettiğini ve çocuklarının geçimini sağlayan tek kişi olduklarını kaydetti.
Ayrıca Gazze saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023'ten sonra bölgeyi işgal eden İsrail askerlerince eşleri alıkonulan yüzlerce Filistinli kadın da aynı sorumluluğu üstlenmek zorunda kaldı.
