Filistin İçin Müslüman Ülkeler Arasında Birlik Çağrısı

"Ümmetin Uyanış Öncüsü Filistin" başlıklı 7. Kuala Lumpur Forumu Konferansı'nda "Arap ve İslam ülkeleri ile Aksa Tufanı" oturumu düzenlendi.

İstanbul'da bir otelde gerçekleştirilen forum kapsamındaki oturumda konuşan Tunuslu siyasetçi Amer Larayedh, birçok Arap ülkesinde kutuplaşmaların söz konusu olduğunu ve bunların dış güçler tarafından artırıldığını söyledi.

Larayedh, bu kutuplaşmaların internet ortamında da körüklendiğine dikkati çekerek, konferans aracılığıyla sivil toplum örgütlerinin katılacağı bir heyet oluşturulmasını önerdi.

Oluşturulacak heyetin kutuplaşmaları durduracak çaba içine girmesi gerektiğini ifade eden Larayedh, kutuplaşmaların bitmesi gerektiğini ve kendi iç sorunlarını çözen ülkelerin enerjilerini ortaklaşa hareket etmeye ve Filistin davasına aktarabileceklerini vurguladı.

Eski AK Parti Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay da Aksa Tufanı'nın büyük bir değişimi tetiklediğini dile getirerek "7 Ekim'den sonraki dünyanın eskisi gibi olmadığını ve olmayacağını söylesek mübalağa etmiş olmayız." dedi.

Aktay, bazı Arap ülkelerinde Arap Baharı'ndan sonraki karşı-devrimler sürecinde göreve gelen hükümetlerin, Filistin davasına hizmet etmeyecek şekilde anlaşma ve politikalar izlediğine dikkati çekerek "Son zamanlarda Türkiye ile Arap ülkeleri arasında yaşanan yakınlaşmaların arka planında İslam dünyasının ve bilhassa Filistin davasının kazanımları göz önünde bulundurulmaktadır." diye konuştu.

Siyonistler ve arkasındakilere karşı Müslüman ülkelerin birlik arayışlarının ve mücadelelerinin devam etmesi gerektiğini belirten Aktay, "(Müslüman ülkeler) Kendi aramızdaki çatışmaların, rekabetlerin bize faydası yok. İlla rekabet olacaksa hayırda yarış şeklinde olumlu ve dayanışmacı bir rekabet olsun. Siyonizme karşı kim ne adım atıyorsa desteklemeye hazır olmalıyız ki Aksa Tufanı, Müslüman ülkeler arasındaki yakınlaşmayı daha da artırmış durumda." dedi.

Aktay, Türkiye'nin ABD ile müttefiklik ilişkilerinin de zannedildiği gibi düz bir ilişki olmadığını, en iyi zamanlarında bile Türkiye'deki siyasi darbelerin ABD tarafından desteklendiğini ve finanse edildiğini kaydederek askeri, ekonomik, siyasi hatta 17-25 Aralık'taki gibi yargı darbelerinin AK Parti döneminde de sürdüğünü söyledi.

Türkiye'nin ABD ile çeşitli konularda da ters düştüğüne işaret eden Aktay, "Türkiye, bugün eskiden olduğu gibi NATO'nun muhtaç ve itaatkar bir üyesi değil. Bu üyeliğin de kendi çıkarlarını öne sürerek NATO'nun işleyişine de müdahale edebiliyor. Bugün Suriye'de Türkiye'ye karşı terörü destekleyerek NATO sözleşmesine aykırı davranan ABD'nin kendisidir. Türkiye, NATO ile sözleşmesine bağlı olsa da bunu herhangi bir İslam ülkesinin aleyhine, hele İsrail lehine işletecek bir karar mekanizmasına asla müsaade etmez." ifadelerini kullandı.