Filistin Dışişleri Bakanlığı'ndan Mescid-i Aksa Uyarısı
Filistin Dışişleri Bakanlığı, fanatik Yahudi örgütlerin Mescid-i Aksa'ya düzenleme çağrılarına karşı uyarıda bulundu. Bu tür girişimlerin, resmi İsrail politikalarının bir parçası olduğu ve Mescid-i Aksa'nın yıkılması için zemin hazırlayıcı adımlar olarak değerlendirildiği belirtildi.
Filistin Dışişleri Bakanlığı, fanatik Yahudi örgütlerin "Süleyman Mabedi"nin yıl dönümü gerekçesiyle, yarın işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya büyük çaplı bir baskın düzenleme çağrılarına karşı uyarıda bulundu.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, fanatik Yahudilerin çağrılarının, İsrail'in işgal uygulamalarıyla birlikte, "Tapınağın sözde yıkılışı bahanesiyle Mescid-i Aksa'ya yönelik organize bir baskının hazırlığı" kapsamında değerlendirildiği vurgulandı.
Açıklamada, bu girişimlerin Mescid-i Aksa'yı hedef alan "resmi İsrail politikalarının bir parçası" olduğu kaydedildi.
Bakanlık, bu tür adımların "önce zamansal, ardından mekansal bölünmeyi sağlamlaştırma ve hatta Mescid-i Aksa'nın tamamen yıkılmasına zemin hazırlama" amacı taşıdığını ifade etti.
Açıklamada ayrıca, söz konusu çağrılar, "işgalin ırkçı ve yayılmacı sömürgeci politikalarının bir yansıması" olarak nitelendirilerek, İsrail'in, bu politikalar doğrultusunda, Hristiyan ve İslami kutsal mekanların tarihi, siyasi ve hukuki statüsünü değiştirmeye yönelik her fırsatı değerlendirdiği vurgulandı.
Filistin Dışişleri Bakanlığı, uluslararası toplumu "Filistin halkını ve özellikle Kudüs ile kutsal mekanlarını korumak adına ciddi ve somut adımlar atmaya" çağırdı.
Fanatik Yahudi örgütler, Filistin topraklarını gasbeden saldırgan İsrailliler sık sık Mescid-i Aksa'ya baskın düzenliyor.
İsrail polisinin koruması altında gerçekleşen bu baskınlara zaman zaman İsrailli bakanlar da katılıyor.
Mescid-i Aksa'ya ilişkin statüko
Ürdün, 1994'te İsrail ile imzaladığı Vadi Araba Anlaşması uyarınca Kudüs'teki dini işlerden sorumlu ülke olarak kabul ediliyor.
Yine 2013'te Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas arasında imzalanan anlaşmaya göre, Kudüs ve oradaki kutsal mekanların savunulması ve vesayet hakkı da Ürdün'e verildi.
Anlaşmaya göre Mescid-i Aksa; Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
Daha önce Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin izni dahilinde Mescid-iAksa'yı ziyaret eden Yahudiler, 2003'ten bu yana Vakıflar İdaresinin egemenliğini ihlal eden İsrail'in tek taraflı kararı çerçevesinde polis eşliğinde Müslümanların kutsal mabedine giriyor.
İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa'da "sadece Müslümanların ibadet edebildiği, diğer dinlerin mensuplarınınsa sadece ziyaret edebileceği" tarihi statükonun korunduğunu savunuyor.
Ancak fanatik Yahudilerin, İsrail polisi korumasında Aksa'ya düzenledikleri baskınlarda dua etmeleri ve dini ritüelleri yerine getirmeleri sıkça kameralara yansıyor.