Fildişi Sahilli Mezunlar Türkiye ile Kültürel Köprü Kuruyor

Türkiye'nin farklı üniversitelerinden mezun olan Fildişi Sahilli gençler, iki ülke arasında kültürel ve akademik bir köprü görevi üstleniyor.

Türkiye mezunu Musa Fofana ve Salimata Zongu, AA muhabirine, Türkiye'de okuma serüvenlerini, edindikleri tecrübeleri ve ülkelerine döndükten sonra yaptıklarını anlattı.

Fofana, 2015 yılının sonunda Türkiye'ye gittiğini, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde İnsan Hakları Bölümü'nde yüksek lisans eğitimi aldığını söyledi.

Fofana, Türkiye'de geçirdiği yılların sadece eğitimle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda Türk Kızılay Derneğinde de gönüllü olarak çalıştığını belirtti.

Fildişi Sahili'nde faaliyet gösteren Türkiye Maarif Vakfı okulunda çalıştığını aktaran Fofana, Türkiye ile Fildişi Sahili arasında bir "köprü" olduklarını dile getirerek, "Kültürel diplomasi yürütüyoruz. Türkiye'nin imajını burada pozitif bir şekilde temsil etmeye çalışıyoruz." dedi.

Türkiye hakkında Afrika'da yeterli bilgi olmadığını dile getiren Fofana, "Biz orada eğitim aldık, şimdi buradayız. Bu kültürü, medeniyeti ve bilgileri insanlara aktarıyoruz." diye konuştu.

"Türkiye sayesinde farklı medeniyetleri ve kültürleri tanıma imkanı buldum"

Fofana, Türkiye'nin coğrafi olarak stratejik bir konumda olduğunu vurgulayarak, Türkiye sayesinde farklı medeniyetleri ve kültürleri tanıma fırsatı bulduğunu ifade etti.

Eğitimin yanı sıra sosyal ve kültürel anlamda da büyük kazanımlar elde ettiğinin altını çizen Fofana, "Yeteneklerimi geliştirdim. Türkiye bana her anlamda katkı sağladı." ifadesini kullandı.

Türkiye denilince aklına ilk gelen kelimenin "İstanbul" olduğunu dile getiren Fofana, "İstanbul'u çok seviyorum. Türkiye'ye gitmeden önce de İstanbul hakkında çok fazla bilgim vardı. Bu yüzden hep özel bir yeri oldu bende." dedi.

"Türkiye, bana olgunluk kattı"

Salimata Zongu ise 2017 yılında Türkiye'ye gittiğini, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık Bölümü'nde eğitim aldığını anlattı.

Zongu, 2023'te ülkesine döndüğünü, önce bir yıl psikolog olarak daha sonra ise ilkokul müdürü olarak çalıştığını kaydetti.

Türkiye'de eğitim almasının abisinin fikri olduğunu söyleyen Zongu, "Başta başka bir şehirde iletişim bölümünde okumayı düşünüyordum. Ailemizin durumu zordu, bursu kazanmazsam eğitimime devam edemeyeceğim düşüncesindeydim. Ailem ve özellikle abimin yardımıyla Türkiye'de burs başvurusu yaptım, mülakata çağrıldım ve psikoloji bölümüne yönlendirildim." ifadesini kullandı.

Türkiye'de eğitim almanın kendisine "olgunluk" kattığını ifade eden Zongu, "Türkiye'de okumak şu anki profilimi oluşturmama çok yardımcı oldu. Kendimi keşfettim. Türkiye, beni ben yaptı." dedi

Zongu, "Burada ufak da olsa bir değişim yapabilmek benim için çok gurur verici ve duygusal bir şey." diye konuştu.

Türkiye denilince aklına ilk gelen kelimelerin "arkadaşlık ve dostluk" olduğunu kaydeden Zongu, "Türkiye'de çok güzel insanlarla karşılaştım ve güzel aile de buldum. Dolayısıyla Türkiye denilince aklıma gelebilecek en güzel şey dostluk ve arkadaşlık." değerlendirmesinde bulundu.