Fetullah Gülen'in Avukatı Erdemli'nin İtirafları İddianamede (1)
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in tutuklu avukatlarından Orhan Erdemli hakkında, "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçundan cezalandırılması istemiyle hazırlanan iddianamede, Erdemli'nin, örgütün hukuk işleyişi, iş adamlarından toplanan himmetler ve hangi kişilerin...
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in tutuklu avukatlarından Orhan Erdemli hakkında, "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçundan cezalandırılması istemiyle hazırlanan iddianamede, Erdemli'nin, örgütün hukuk işleyişi, iş adamlarından toplanan himmetler ve hangi kişilerin ne tür bilgilere sahip olduğuna yönelik itirafları yer aldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) geçmişi, yapısı, eylemleri ve yöntemleri özetlendi.
Yaklas¸ık 40 yıllık süreçte Fetullah Gülen tarafından kurulup faaliyet gösteren örgütün, Türkiye'nin ekonomik, siyasi, askeri ve bürokratik olmak üzere diğer tüm alanlarında olagˆanüstü gizlilik içinde yapılanmaya çalıs¸tığı ve bu yapılanmanın gerçekles¸tirecegˆi is¸lemlerin hukuki görünüm altında devam etmesi için yargı alanındaki yapılanmalara özel bir önem verildigˆi kaydedilen iddianamede, sınav sorularının bir s¸ekilde temin edilerek örgüt üyelerine verildigˆi ve adli personel alımlarında sahte sınavlarla tüm yargısal birimlerin ele geçirilmesinin hedeflendigˆi iddialarına ilis¸kin soruşturmalar yürütüldüğü hatırlatıldı.
İstanbul Barosu'na kayıtlı avukatlara yönelik soruşturma
Yargının temel ayaklarından olan avukatlık kurumunun da örgütsel amaçlar dogˆrultusunda yapılandırıldıgˆı ve Gülen'in talimatlarını yerine getirmek amacıyla avukatlık bürolarının kuruldugˆu anlatılan iddianamede, bu avukatlık büroları vasıtasıyla yargılama dosyalarına, hakim ve savcılara eris¸ilerek yargılama süreçlerine etki edilmeye çalıs¸ıldıgˆı ifade edildi.
İddianamede, örgütlü yapılanmaya dahil olan avukatların, avukatlık meslegˆini yapıyor görünümü altında örgütsel talimatları yerine getirirken digˆer örgüt üyesi olan kamu görevlileri yahut sivil kis¸ileri organize bir s¸ekilde temsil ettikleri de belirtilerek, Başsavcılıkça FETÖ/PDY'nin avukatlık yapılanmasına ilis¸kin I·stanbul Barosu'na kayıtlı s¸üpheliler hakkında sorus¸turma bas¸latıldığı ve şüpheli sayısının fazlalıgˆı nedeniyle ayırma kararları verilerek soruşturmalara devam edildiği aktarıldı.
"Gülen'e sempati duyanların vekaletlerinden istifa ettim"
Soruşturma kapsamında örgüt elebaşı Gülen'in avukatı şüpheli Orhan Erdemli hakkında 7 Şubat 2017'de yakalama kararı çıkarıldığı ve şüphelinin 3 Mart 2017'de tutuklandığı bilgisi verilen iddianamede, Erdemli'nin soruşturma sürecinde alınan ve önemli bilgiler içeren ifadelerine yer verildi.
İddianamede, Erdemli'nin "FETÖ/PDY ile mesafemi koruyarak, sadece avukatlık hizmeti verdim. Çocuklarımı dahi onların okuluna göndermedim." diyerek, görüşmeler sonucu Haziran veya Temmuz 1994 yılı itibarıyla Fethullah Gülen'in dava ve tekziplerini takip etmeye bas¸ladığını söylediği kaydedildi.
İfadesinde "Milli Görüş kökeninden geldiğini" savunan Erdemli'nin, "(Gülen cemaati) denilen olus¸umun gerçekten silahlı bir terör örgütüne dönüs¸tügˆünü görünce, 18 Temmuz itibarıyla bu yapı üzerinden Gülen'e sempati duyan ne kadar müvekkilim varsa tamamının vekaletlerinden istifa ettim, devletin ve hükümetin yanında oldum." beyanına da iddianamede yer verildi.
"Devletime yardımcı olmak istiyorum"
Darbe girişiminden sonra devlet tarafından, Fethullah Gülen'in avukatı olması sebebiyle göz altına alınıp sorgulanacagˆını tahmin ettigˆi halde evinden ayrılmadığını ve günlük hayatına devam ettiğini söyleyen Erdemli'nin, "Yes¸il pasaportum ve imkanım oldugˆu halde yurtdıs¸ına çıkmadım. Devletin beni gözaltına alması halinde her türlü yardımcı olmak için hazır halde bekledim. Nitekim 5 Ocak 2017 tarihinde I·zmir Cumhuriyet Bas¸savcılıgˆı'nca gözaltına alındıgˆımda, örgüt üyesi olmadıgˆım için etkin pis¸manlıktan yararlanmak istemedigˆimi ancak gördügˆümü, duydugˆumu, bildigˆimi samimi olarak anlatacagˆımı, sorulara açıkça cevap verecegˆimi izah ettim ve öyle de yaptım. Bugün de aynı s¸ekilde devletime yardımcı olmak istiyorum." sözleri de iddianamede yer buldu.
İddianamede, Erdemli'nin, örgüt elebaşı Gülen ile görüşmesine yönelik soruya "2015 yılı Nisan ayında, Pensilvanya'ya Fethullah Gülen'in yanına gittim. Bu randevuya, Gülen'in kardes¸inin dünürü avukat Osman Karakuş ile gittim. Gitme sebebim, her ne kadar Gülen'in fiilen avukatlıgˆından azledilmis¸ olsam da Bank Asya'da bulunan hesabıma, Is¸ık Yayıncılık- Fethullah Gülen s¸eklinde yatan 5 bin 900 liralık paraydı. Bu paradan kurtulmak istiyordum ama burada olayı çözemedim, kendisi ile bu konuyu görüs¸emedim. Yardımcısı Cevdet Türkyolu, 'bundan sonra para yatmayacak, Fethullah Gülen ile bu konuyu görüs¸meye gerek kalmadı' dedi ve nitekim döndükten tahminen 2 ay sonra bu paranın yatırılması kesildi. Benim bu s¸ekilde parasal ilis¸kim de bitmis¸ oldu." şeklinde yanıt verdiği aktarıldı.
Gülen ile görüşmesi
Örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"u hiç kullanmadığını savunan Erdemli'nin, "Fetullah Gülen ile Türkiye ve yurtdıs¸ında herhangi bir görüs¸mesi olup olmadıgˆı"na yönelik soruya karşılık verdiği şu bilgiler, iddianamede yer aldı:
"Gülen ile 1999 yılı mart ayına kadar sadece tek bir görüs¸mem olmus¸tur. Ali Çelik bize avukatlık teklif ettikten sonra, bize Çamlıca'da Ali Katırcıoğlu'na ait evde bizi tanıs¸maya götürdü. Orada yaklas¸ık 5-6 kis¸i vardı. Gülen, kısa bir konus¸ma yaparak, 'avukatlıgˆımızın hayırlı olmasını, kendisi ile ugˆras¸an Cumhuriyet, Aydınlık gibi sol kökenli ve ateist yayınların oldugˆunu, dolayısıyla bunlara kars¸ı dava açmanın sadece kendisini ilgilendiren bir s¸ey olmadıgˆını, Müslümanların menfaatine oldugˆu' s¸eklinde genel bir konus¸ma yaptı. Bu tarihten sonra Gülen ile bire bir görüs¸memiz olmadı ancak 1999 yılına kadar Altunizade'de bulunan FEM Dershanesinin üst katında bulunan yaklas¸ık 100 kis¸ilik is¸ adamlarının katıldıgˆı 3 iftar programına is¸tirak ettim, burada bire bir görüs¸memiz olmadı.
Savcı Nuh Mete Yüksel tarafından 1999 yılında Ankara DGM'de Gülen aleyhinde iddianame düzenlenince, tahminen Kasım 2010 tarihinde iddianameye kars¸ı beyanlarını sormak üzere avukat Abdulkadir Aksoy tarafından alınan randevu üzerine, birlikte Pensilvanya'ya gittik, iddianameyi kendisine verdik. Bize bir katkı sagˆlamadı. 11 Eylül 2011'den sonraki bir tarihte Ankara DGM, Amerikan adliye makamları ile istinabe kararı aldı, 3 avukat olarak bu istinabeye giderek katıldık. Avukatlar da benimle birlikte Abdulkadir Aksoy ve Fethi Ün'dü. Fethullah Gülen ile görüs¸melerim bundan ibarettir. Bas¸tan da dıs¸arıdan avukat tercih etmelerinin sebebi, benim Fethullah Gülen'in yakınında bulunarak bazı sırlara, olaylara vakıf olmamı istemediklerinden, onlar beni tamamen dıs¸arıda tuttular. Geçmis¸im, düs¸ünce yapım itibarıyla onlarla avukatlıktan bas¸ka bir ilis¸ki kurmak istemedigˆim için bu durum benim is¸ime yaradı, ben de onunla görüs¸mek için hiçbir zaman s¸artları zorlamadım. Devletimizin istihbaratı güçlüdür, benim bu beyanlarımın samimi oldugˆunu teyit edebilirler."
"Grubun akıl hocası Hüsamettin Cindoruk'tu"
İddianamede, avukat Erdemli'nin ifadesinde ayrıca, "FETÖ/PDY'nin 2000 yılında I·stanbul imamı olarak bilinen, resmiyette Samanyolu Tv'nin çalıs¸anı görünen Ahmet Kara'nın, Gülen'in DGM'de yargılandıgˆı dönemlerde kendisini bir gün telefonla arayıp Hüsamettin Cindoruk'un adresini verdiği ve Cindoruk'un davayla ilgili tavsiyeleri olacağını söylediğini" de belirttiği anlatılarak, şunları söylediği aktarıldı:
"Gitmesem bas¸ıma bela olacaklardı. Beyogˆlu'nda Mısır Apartmanı'ndaki Hüsamettin Cindoruk'un ofisine gittim. Oradaki konus¸malardan bu grubun akıl hocasının Hüsamettin Cindoruk oldugˆunu anladım. Görüs¸menin bana hukuki hiçbir katkısı olmadı. Bir süre sonra ofisten çıktım. Ahmet Kara arkamdan gelip, 'Siz kendinizi ne zannediyorsunuz, siz bu dosyada sadece bir cübbesiniz, hocamızı kendi bilginizle beraat ettirecegˆinizi mi zannediyorsunuz? Bu is¸ler sizinle degˆil, bizimle çözülür' dedi. Bu görüs¸melerden anladıgˆım kadarıyla Ahmet Kara çok fazla konus¸an biriydi. Dava devam ederken, internet ortamında 'cemaat üç karpuz satın almıs¸' diye alaycı bir haber çıktı. Haberde kastedilen mahkeme heyetiydi. Nitekim bahsettigˆim toplantılardan birinde Mustafa Özcan, Ahmet Kara'ya, 'bunlar senin altından çıkıyor, geveze' diye bagˆırdı. Ahmet Kara da kendini savundu. Dogˆrusunu Allah bilir."
Örgüt davalarının verildiği hukuk büroları: Mizan, Evrensel ve diğerleri
İfadesi sırasında "Fetullah Gülen'in talimatı üzerine, Gülen harici müdahil oldugˆunuz davalar var mı?" sorusuna Erdemli'nin, "Hayır, asla böyle talep tarafıma gelmedi. Ancak benim bildigˆim kadarıyla sordugˆunuz soru niteligˆindeki davaları, Mizan, Evrensel, İdeal, Toga ve Yüksel Kargın hukuk büroları gibi cemaat tarafından kurulmus¸, giderleri cemaat tarafından kars¸ılanan hukuk bürolarına veriyorlardı." yanıtını verdiği kaydedilen iddianamede, Erdemli'nin, "Bu davaları, duydugˆum kadarıyla Yargıtay imamı denen 11. Daire Üyesi I·lyas S¸ahin'e gönderip, Fethullah Gülen'in talebine göre karar verilmesini istiyorlardı. Bu durumu eski Bas¸bakan Yardımcımız Sayın Mehmet Ali S¸ahin gündeme getirdi, 'Yargıtay imamının ismini açıklayacagˆım' dedi. O tarihte ismini açıklamadı ama yetkili makamlara verip vermedigˆini de bilmiyorum." beyanları da yer buldu.
(Sürecek)