Fetö Sorgulamadan Tasdikleyen Bir Kitle Oluşturdu"

Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muharrem Kılıç, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) "düşünmeksizin eyleyen, müzakere etmeksizin benimseyen, sorgulamaksızın tasdikleyen" bir kitle oluşturduğunu belirtti.

Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz gecesi gerçekleşen ihanet kalkışmasının, üzerinde çok boyutlu düşünülmesi gereken bir durum olduğunu söyledi.

Darbe girişiminden sonra FETÖ ihanet yapısıyla ilişkili olması nedeniyle kapatılan kuruluşlara bakıldığında, eğitim ve medya kurumlarının ağırlıkta olduğunun görüldüğünü anlatan Kılıç, bu durumun, kirli yapının ideolojik üretim ve propagandaya verdiği önemi gösterdiğini ifade etti.

Kılıç, "Bu yapının devlete kafa tutacak kadar güçlenmesinin temelinde, bu kapalı ideolojik örgütlenme vardır. Bu örgütlenme, netice olarak zihin yapısı ve karakter profili itibarıyla oldukça patolojik ve antisosyal kişilikler, bir nevi mankurtlar ordusu var etmiştir. Düşünmeksizin eyleyen, müzakere etmeksizin benimseyen, sorgulamaksızın tasdikleyen bir kitle oluşturmuştur." diye konuştu.

Eğitim öğretimin tanımının, evrensel ilkeler çerçevesinde yeniden yapılması gerektiğine dikkati çeken Kılıç, okulların, insanların konformize edildiği, programlandığı yerler olmaktan çıkarılmasının önemini vurguladı.

"Şer yapılarının, eğitim alanını yozlaştırmasına imkan verilmemeli"

Darbe girişimi sırasında en düşük rütbelisinden ordu komutanına kadar bazı askerlerin, kendi vatandaşlarına ateş açabildiğini belirten Kılıç, şöyle devam etti:

"Kendilerince meşru gördükleri otoritelerin emirlerine sorgusuz uyan insanları gördük. Bu manzara, fikri hür, en önemlisi vicdanı hür bir gençliğe ne kadar ihtiyacımız olduğunu bize gösterdi. Bunu sağlamak ancak bireyin özerkliğini temel alan bir eğitimle mümkündür. Eğitim sistemimizdeki ağır rekabetçi koşullar ve kapasite yetersizliği, bu örgütün insan devşirebileceği yurt ve dershaneler gibi ortamlar üretmiştir. Müfredatımızı ve sınavlarımızı gözden geçirmeliyiz. Gençliğimizin zihinsel ve ruhsal durumunu düzenli takip etmenin araçlarını oluşturmalıyız. Bu, hiçbir ihmali, hiçbir kusuru kaldırmayacak bir meseledir. Bu meselede en ufak bir basiretsizlik gösterilmemeli, kolektif şer yapılarının eğitim alanını yozlaştırmasına imkan verilmemelidir."

Kılıç, bu tür kolektif yapıların beslendiği toplumsal kaynakları kurutmadıkça 15 Temmuz'da milletin kazandığı zaferin "geçici bir kazanım olarak kalacağını" savundu.

"Örgüt, kendisine militan devşirdi"

Yeni FETÖ'lerin ortaya çıkmasını engellemek için sorunun titizlikle analiz edilmesi gerektiğini dile getiren Kılıç, şunları kaydetti:

"FETÖ tasfiye edilir ama sonra yerine bir başkası gelir. Bu örgüt, özellikle eğitim alanındaki eksiklerimizi kullanarak, kendisine militan devşirmiştir. İlk ve ortaöğretim kurumlarımızın eksiklerini kullanmış ve üniversite kazandırmayı vadederek, çocuklarımızı dershane görünümlü ideolojik kamplarına çekmiştir. Bu aşamada tuzağına düşüremediği gençlerimizi, yükseköğretim yurtlarının eksikliklerini kullanarak tekrar kendine çekmeye çalışmıştır. Kamu kurumlarında kritik konumları kontrolü altına almış, kayırmacılık yaparak kamunun kariyer düzenini yozlaştırmıştır. 'Bizden olmayanlar atanamaz, seçilemez, görevde yükselemez' mesajını topluma ileterek, insanları bir kez daha kendine çekmenin yolunu bulmuştur."

Kılıç, hiçbir ailenin, evladını imkansızlıklar nedeniyle bu tür yapılanmalara teslim etmek zorunda kalmaması gerektiğini bildirdi.

Kamu görevlerine atanma ve yükselmelerde de "şeffaflık" ve "liyakat" ilkelerinin gözetilmesinin önemine işaret eden Kılıç, "Hiçbir vatandaşımız iş bulmanın, kamu görevlerine atanmanın veya kariyerinde yükselmenin yolunun bu tür yapılardan geçtiğini düşünmemelidir. Bu şartlar sağlandığında bu tür kolektif yapıların beslendiği habitatın kuruduğu görülecektir. Ancak böylelikle milletimizin 15 Temmuz gecesi kazandığı asil zaferin hakkı verilmiş olacaktır." ifadelerini kullandı.