FETÖ sanığı akademisyenin davası
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında, hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan dava açılan Doç. Dr. Burcu Kalkan Oğuztürk'ün yargılandığı davanın bir sonraki celsesinde, akademisyen ve hukukçu Prof. Dr. Hüseyin Hatemi tanık olarak dinlenecek.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında, hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan dava açılan Doç. Dr. Burcu Kalkan Oğuztürk'ün yargılandığı davanın bir sonraki celsesinde, akademisyen ve hukukçu Prof. Dr. Hüseyin Hatemi tanık olarak dinlenecek.
İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Burcu Kalkan Oğuztürk ile avukatları katıldı.
Duruşmada mahkemeye gelen evrakların okunmasının ardından sanık ve avukatlarına söz verildi.
Sanık Oğuztürk, etkin pişmanlıktan yararlanarak 35 ismi teşhis ettiğini söyledi. Bununla ilgili dosyanın mahkemeye ulaşmasını talep eden Oğuztürk, Bylock programını kullanmadığını, eski Zaman gazetesi imtiyaz sahibi Alaeddin Kaya'nın damadı Bora Erdem'in kendisine bu programı yüklediğini ancak Erdem ile bir duygusal ilişki yaşamadığını (daha önce bu yönde ifade vermişti) söyledi.
Bunun üzerine mahkeme başkanı, sanığa her ifade sırasında beyanlarını değiştirdiğini ve ifadelerin birbirleriyle çeliştiğini söyleyerek, tekrar soru yöneltti.
Sanık Oğuztürk, ilk gözaltına alındığında rahatsızlandığını, ikinci gözaltına alındığında ise savcının telkiniyle ifade verdiğini iddia ederek, daha önce bu yöndeki ifadelerini kabul etmediğini söyledi. Hakkındaki adli kontrol kararının da kaldırılmasını isteyen sanık Oğuztürk, akademisyen ve hukukçu Prof. Dr. Hüseyin Hatemi'nin tanık olarak dinlenilmesini talep etti.
Sanık ve avukatlarının beyanlarının ardından bir önceki celse tanık olarak dinlenilmesine karar verilen sanık Oğuztürk'ün eşi Fırat Oğuztürk de tutuklu bulunduğu (Başka bir FETÖ dosyasından tutuklu yargılanıyor) cezaevinden duruşmaya getirildi.
Tanık Fırat Oğuztürk, eşinin örgütle bir irtibatının olup olmadığını bilmediğini, Bora Erdem ile bir yakınlığını olup olmadığını da basından öğrendiğini belirterek, eşinin iddia ettiği gibi ofiste bulunan ve içinde FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen video ve görüntülerinin bulunduğu harddiskin kendisine ait olmadığını söyledi.
Eşinin babasının üzerine kayıtlı telefon numarasında Bylock programının bulunduğu, programın yüklü olduğu cihazın verdiği sinyallerinden de bunun açıkça anlaşılacağını söyleyen tanık Fırat Oğuztürk, "Eşimin telefonuna Bylcok programını Bora Erdem'in yüklediğini bir görüşmede öğrendim. Avukatı da bulunuyordu. Ancak bu programı kullanıp kullanmadığını bilmiyorum." dedi
Tanık beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın verdiği etkin pişmanlık hükümlerine ilişkin raporun mahkemeye gönderilmesinin istenilmesine, sanık hakkında ev hapsi yönündeki adli kontrol kararını devamına hükmetti.
Heyet, sanığın talebi üzerine akademisyen ve hukukçu Prof. Dr. Hüseyin Hatemi'nin bir sonraki duruşmada tanık olarak dinlenilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
-İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca FETÖ'nün şifreli mesajlaşma programı ByLock kullananlara yönelik soruşturma kapsamında, daha önce gözaltına alınan ve serbest bırakılan Doç. Dr. Burcu Kalkan Oğuztürk hakkında iddianame hazırlanmıştı.
Mahkemece kabul edilen iddianamede, sanık Oğuztürk'ün "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Sanığın kullandığı telefon hattına ByLock yüklendiği ancak hattın babasının üzerine kayıt olduğu belirtilen iddianamede, sanığın ByLock uygulamasında, Şerife Yiğit ve FETÖ çatı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Zaman gazetesi imtiyaz sahibi Alaeddin Kaya'nın damadı Bora Erdem'in ekli olduğu kaydedildi.
Sanığın gözaltına alındığı sırada ele geçirilen bilgisayar ve diğer dijital materyallerde yapılan incelemeye yer verilen iddianamede, Oğuztürk'ün bilgisayarından örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in fotoğrafları, örgütün yayın organları Zaman, Yarına Bakış, Meydan gazeteleri, Aktif haber ve Rota Haber görüntüleri, cep telefonunda da ByLock ve Kakao Talk uygulamasının kalıntıları, harddiskte ise örgüt elebaşı Gülen'e ait ve Gülen'i anlatan elektronik kitapların bulunduğu aktarıldı.
İddianamede, yine sanığın kullandığı cep telefonu ve tabletin veri tabanında "Hocaefendi", "Herkul.org" kelimeleri ile bağlantılı birçok örgütsel ses kaydı tespit edildiği vurgulanarak, ayrıca telefon içerisinde WhatsApp mesaj kayıtlarında "vazifeye durma, darbe" içerikli kelimelerin geçtiği birçok mesaj kaydının bulunduğu belirtildi.
İddianamede, Oğuztürk'ün ifadelerine de yer verildi.
Oğuztürk ifadesinde, ByLock kullandığını kabul ederek, 2013'te geçirdiği rahatsızlık nedeniyle Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesinde tedavi olduğunu, bu süreçte tanıştığı üniversitenin genel sekreteri Bora Erdem'in kendisiyle sürekli ilgilendiğini ve zamanla aralarında duygusal bir yakınlaşmanın olduğunu anlattı.
İfadesinde, "Eşimizle aramıza anlaşmazlıktan kaynaklı soğukluk girince hastalığımın tedavi sürecinde Bora Erdem'in bana ayrı bir ilgi duymasından kaynaklı duygusal temasımız oldu." diyen sanık Oğuztürk, ilişkilerinin gizli kalması için Bora Erdem'in 2014'te ByLock programını kendi telefonuna indirdiğini aktardı. Oğuztürk, Bora Erdem'in Alaeddin Kaya'nın damadı olduğunu gözaltına alınınca öğrendiğini iddia etti.
Sanık Oğuztürk ifadesinde, eşinin de FETÖ'nün Türk Hava Yolları'ndaki (THY) yapılanmasında yer aldığını, örgütün üst düzey isimleriyle temas halinde olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Ben bu durumu özellikle 15 Temmuz'dan sonra yaşananları göz önüne alınca anladım. Örneğin, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün danışmanı Muhammet Hakan Ayçiçek halen firari olarak yurt dışındadır. Eşim, bu kişi ile de irtibatlıdır. WhatsApp yazışmalarında yurt dışı seyahatlerinde bu kişi ile görüşür. En son Almanya'ya gidip geldiğinde, Brüksel'e geçip Hakan ile görüştüğünü, ülkeden nasıl kaçtıklarını, rahatlarının yerinde olduğunu anlattı."
Eşinin irtibatlı olduğu bazı isimleri de bildiren sanık Oğuztürk, kendisinin kullandığı telefondaki WhatsApp yazışmalarında yer alan "vazifeye durma, vazife yapma" şeklindeki ifadelerin "Cemaat sohbetinden önce yapılan namaz kılma eylemi" olduğunu savundu.
İddianamede, sanığın, ifadesinden de anlaşılacağı üzere örgütsel jargonu bilecek derecede FETÖ'ye dahil olduğu ifade edilerek, Burcu Oğuztürk'ün ByLock uygulamasını, sadece bir arkadaşlığı gizlemek için bir mesaj programı olarak kullandığına dair beyanının "savunma amaçlı" olduğu belirtildi.
İddianamede, sanığın akademik camia içinde bulunduğu konum, sosyal çevre ve ifadesine bakıldığında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma görüntüsü altında kanunun lafzına ve ruhuna uygun olmayan eksik açıklamalar yaptığının değerlendirildiği kaydedildi.