Fetö/pdy Çatı Davası
Darbe girişiminden önce açılan ve terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında yer aldığı 7'si tutuklu 75 sanığın yargılandığı Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasının görülmesine devam edildi.
Darbe girişiminden önce açılan ve terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında yer aldığı 7'si tutuklu 75 sanığın yargılandığı Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasının görülmesine devam edildi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince görülmesine devam edilen davanın duruşmasında tutuklu sanıklar Ali Çelik, Alaeddin Kaya, Abdülkadir Aksoy ve İlhan İşbilen hazır bulundu. Duruşmada, İstanbul'da tutuklu bulunan sanık Hidayet Karaca ve Sincan Cezaevindeki sanıklar Kazım Avcı ve Dilaver Azim ile Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) vasıtasıyla bağlantı kuruldu.
Tutuklu sanık Abdülkadir Aksoy esasa ilişkin savunmasında, FETÖ elebaşı Gülen'in özel sekreteryası olmakla suçlandığını, konuyla ilgili dinlenen tanıklar ve sanıkların sekretarya işlerini yapan kişinin firari Cevdet Türkyolu olduğunu söylediğini bildirdi.
FETÖ tarafından "altın nesil" olarak nitelendirilen kişilerden olduğuna dair beyanlar bulunduğunu aktaran sanık Aksoy, örgütün kurulduğu yıllarda İzmir'de bulunmadığını ve FETÖ'ye ait okullarda eğitim görmediğini, "altın nesil" denilen kişilerdeki özellikleri de taşımadığını ifade etti.
Gülen'in avukatı olmakla suçlandığını da dile getiren Aksoy, Gülen'in sadece Devlet Güvenlik Mahkemesinde yargılandığı dönemde avukatlığını yaptığını söyledi. Aksoy, "Ben bunu Gülen'in eski avukatı olarak düzeltmek istiyorum." dedi.
Söz konusu davanın 2008'de sonuçlandığını ve Gülen'in beraat ettiğini belirten Aksoy, bu tarihten sonra Gülen'in avukatlığını üstlenmediğini, FETÖ ile ilişkili başka bir davada da avukatlık görevi yapmadığını beyan etti.
Sanık Aksoy, FETÖ'nün "yargı imamı" olduğu belirtilen firari sanık Ahmet Can'ın yardımcısı olduğuna ilişkin suçlamaların da doğru olmadığını ileri sürdü.
Kapatılan Fatih Üniversitesi'nin mütevelli heyetinde yer alması nedeniyle de suçlandığını anlatan Aksoy, üniversitenin yasalara uygun şekilde kurulduğunu, kendisinin de üniversiteyi bünyesinde bulunduran vakıflara üye olduğunu kaydetti.
Söz konusu vakıflardan Temmuz 2013'te ayrıldığını aktaran Aksoy, belirtilen tarihte FETÖ'nün terör örgütü olarak anılmadığını söyledi, Aksoy, "Ne bu vakıflarda yer alırken ne de Fetullah Gülen'in avukatlığını üstlenirken suç işleme kastım olmamıştır." diye konuştu.
Aksoy, hakkında yakalama kararı verildikten sonra kendisinin ilgili makamlara giderek teslim olduğunu, bunun suçsuzluğunun delili olduğunu aktardı.
FETÖ üyesi ya da yöneticisi olmadığını iddia eden sanık Aksoy, "Benim bu yapıyla tek bağım, Gülen'in avukatlığını yapmamdır. Benim bu yapıya hiçbir zaman maddi destek vermediğim ve toplantılarına katılmadığım sabittir. Ben hiçbir zaman kod adı da kullanmadım. Örgüt mensuplarının işlerini gizlilik ve tedbir içerisinde yürüttüğü belirtiliyor. Ben kendimi gizlemedim. Hiçbir zaman takiyye yapmadım ve yapmam. Beni tanıyanlar bilir, benim hiç arka planım olmadı." ifadelerini kullandı.
Aksoy, suçsuz olduğunu belirterek mahkeme heyetinden tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Davanın görülmesine yarın devam edilecek.