Fetö/pdy Çatı Davası
Darbe girişiminden önce açılan aralarında eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile eski milletvekili İlhan İşbilen'in de bulunduğu 75 sanıklı Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasında ara karar açıklayan mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin...
Darbe girişiminden önce açılan aralarında eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile eski milletvekili İlhan İşbilen'in de bulunduğu 75 sanıklı Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasında ara karar açıklayan mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki davaya, sanıklar ve avukatların, Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasına karşı beyanlarının dinlenilmesiyle devam edildi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan sanıklardan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in akrabası Kazım Avcı, örgütle ilgisinin bulunmadığını öne sürdü. Avcı, "İddianamede bahsedildiğinin aksine, ne müezzinim ne kayyımım ne imamım ne mürşidim ne de kod adım var. 'Kazım Avcı, falanın akrabası' deniyor. Bu gariplerin en büyük günahı Müslümanlıktır. Benim de en büyük günahım akrabalıktır." dedi.
Hiçbir cemaatin devleti yönetmeye talip olmaması gerektiği düşüncesine sahip olduğunu aktaran Avcı, "İlk duruşmalarda söylemiştim, hiçbir cemaatin devleti yönetmesine müsaade edilmemeli. Zaten cemaat mensubu da değilim. Ülkede devletin kurumları var, bunları devlet düşünür. Cemaatler kendi işlerine baksınlar. Siyaset mi yapılacak, parti kurarlar, aday olurlar." şeklinde konuştu.
Avcı, terör örgütü mensubu olduğu yönündeki iddiayı kesinlikle reddettiğini belirterek, şu ana kadar kendisiyle hakkında kimsenin suç duyurusunda da bulunmadığını söyledi.
Sağlık sorunları bulunduğunu dile getiren Avcı, tahliye ve beraat talep etti.
"Ahirete yönelik mesaj verdik"
Sanıklardan eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca da tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden yaptığı savunmada, 1999'dan beri Samanyolu grubunda çalıştığını bildirdi.
Uzun zamandır gazetecilik mesleğini icra ettiğini belirten Karaca, STV'deki görevinin herkes tarafından bilindiğini, kurumda mali işler ve reklam konularından da sorumlu olduğunu söyledi.
Karaca, telefon görüşmelerini içeren HTS kayıtlarına ilişkin tespitlerin doğru olduğunu dile getirerek, "17-25 Aralık sonrası da Çamlıca'da STV binasındaydım. Bunu kayıtlar da doğruluyor." diye konuştu.
Samanyolu Grubunun televizyon programlarından bahseden Karaca, "Sırlar Dünyası" isimli programla ahirete yönelik mesaj verdiklerini, yaptıklarının terörle alakasının olmadığını belirtti.
Sırlar Dünyası programının Türkiye'de birçok kesim tarafından izlenildiğini ve beğenildiğini anlatan Karaca, şunları kaydetti:
"Samanyolu televizyonunda birçok yapım ortaya koyduk. Bunlar yurt dışına satılıyordu. Sırlar Dünyası da Türkiye'de birçok kesimce beğeniyle izlenilmişti. Program daha sonra Endonezya'ya satılmıştı. Biz programların reklam işlerinden sorumluyduk. 30-40 civarında büyük firmayla yıllık görüşür ve reklam alırdık. Kanalın reklam bütçelerini kendim koordine ederdim. İddianame ve konuşulanlara bakıyorum ve anlamıyorum. İfadem şu ki, iddia var, mesnet yok, iftira var, gerçek yok."
Karaca, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Beyanların ardından ara karar açıklayan mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmederek davayı erteledi.