Fetö'nün "Yargıtay İmamı"Na Aktarılan Para İddianamede
Adana'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında 25 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan 8 şüpheli arasındaki eski Ceyhan Belediye Başkanı Alemdar Öztürk'ün, örgütün "Yargıtay imamı" olduğu iddiasıyla Ankara'da yargılanan...
SATUK BUĞRAHAN TOPALOĞLU - Adana'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında 25 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan 8 şüpheli arasındaki eski Ceyhan Belediye Başkanı Alemdar Öztürk'ün, örgütün "Yargıtay imamı" olduğu iddiasıyla Ankara'da yargılanan Mehmet Rasim Kuseyri'ye danışmanlık ücreti adı altında para aktardığı ileri sürüldü.
"FETÖ/PDY'ye üye olma", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlamalarından tutuklu Alemdar ve Kuseyri'nin yanı sıra adli kontrol şartıyla serbest bırakılan belediye encümen üyeleri, belediye çalışanı ve Ceyhan Ticaret Odası üyesi 8 şüpheli hakkındaki soruşturma tamamlandı.
Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, şüpheliler hakkında 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İddianamede, eski başkan Öztürk'ün FETÖ/PDY içinde rol aldığı, başkanlık dönemi boyunca örgüt menfaatine çalışmalarda bulunduğu ve örgütün üst düzey yöneticileriyle irtibatlı olduğu belirtildi.
Gizli tanık ve bilgi sahiplerinin ifadelerine yer verilen iddianamede, buna göre Öztürk'ün aday belirleme sürecinde kendisine destek olması için Kuseyri ile 1 milyon 500 bin lira karşılığında anlaştığı, paranın 500 bin lirasının Ankara'da teslim edildiği, seçimin kazanılmasından sonra belediyenin imar işlerinden ve firmalardan elde edilecek parayla kalan tutarın verileceği konusunda anlaşıldığı ifade edildi.
İddianamede, tanık beyanları kapsamında Kuseyri'nin suç tarihi itibarıyla siyasi çevrelerde tanınan bir kişilik oluşundan dolayı Öztürk'ün belediye başkanlığı adaylığı döneminde ondan yardım istediği bilgisine yer verilerek, bu hususta birçok kez yüz yüze ve telefonla görüşmeler yapıldığı aktarıldı.
Öztürk'ün seçimi kazanmasının sonra ilk icraatının belediye arazisinin bir firmaya satılması olduğu anlatılan iddianamede, satışla ilgili Kuseyri'nin ilgili firmadan 3 milyon 292 bin lira danışmanlık ücreti aldığı ifade edildi.
İddianamede, ödeme yapılan paranın Kuseyri'nin banka hesabına aktarıldığı bilgisine yer verildi.
"Amerika'ya gidince özgüveni arttı"
Tanık M.N.D. iddianamedeki ifadesinde, Öztürk'ün belediye başkanı olduktan sonra ABD'ye gittiğini ileri sürerek, "Geldikten sonra kendisinde bambaşka bir özgüven olduğunu gördüm hatta 'Türkiye'yi biz yöneteceğiz.' şeklinde sözlerini yüzüme karşı söyledi." iddiasında bulundu.
Kuseyri ise Alemdar Öztürk'le belediye başkanlığı aday adaylığı döneminde tanıştığını belirterek, "Ben avukat olmam nedeniyle çok sayıda şahıs hukuki problemlerinin çözümü amacıyla tarafımla irtibat kurmuş olabilir. Çevrem belirli bir alana hapsedilmeyecek kadar geniştir." ifadesini kullandı.
Alemdar Öztürk'le çocukluk arkadaşı aracılığıyla tanıştığını ileri süren Kuseyri, şu beyanlarda bulundu:
"İşin doğrusu Alemdar Öztürk belediye başkan adayı olduktan sonra irtibatımız kopmuştur. Öztürk arabasını bile seçimde kullanmak üzere zar zor almıştı. Hal böyleyken bana 500 bin lira gibi bir ödeme yapması düşünülemez. Alemdar Öztürk aday olduktan sonra kendisi ile yüz yüze görüşmemiz iki veya üçü geçmez."
Belediye arazisinin satışıyla ilgili iddialar
Belediye arazini satın alan firmanın yöneticilerinin bir davasını üstlendiğini iddia eden Kuseyri, kendisini şöyle savundu:
"Yaptığımız sözleşme davaların birebir takibini içerdiği gibi genel olarak hukuk danışmanlığı görevini de kapsıyordu. Yani tarafımıza her dosya için ayrı ücret ve başarı primi ödendiği gibi aylık maktu olarak 10 bin lirayla başladık ve sonrasında 15 bin lira gibi bir danışmanlık ücreti aldım. Yani söz konusu vekaletname ve danışmanlık sözleşmesi satışa konu parseller nedeniyle başlamamıştır. Sadece satışa konu parseller üzerinde çok sayıda takyit bulunduğu için bunların telkini sırasında belediyenin o tarihte çalışan avukatıyla irtibatımız oldu. Şirket ile önceye dayalı bir hukukumuz ve genel danışmanlık sözleşmemiz olduğu için ve ahde vefa prensibi gereği satışın yapılacağı hukuken kesinlik kazandığı anda sözleşme yapılmıştır. Suçlamaları kabul etmiyorum."
"Kuseyri'nin ' Yargıtay imamı' olduğunu basından öğrendim"
Sanık Alemdar Öztürk ise iddianamede savunmasında suçlamaları reddederek, şunları kaydetti:
"FETÖ tarafından organize edilen hiçbir geziye katılmadım. Mehmet Rasim Kuseyri'nin Yargıtay imamı olduğunu basın marifetiyle öğrendim. Kesinlikle aday olmak için kimseye tek bir kuruş dahi para vermedim. Adaylık için Mehmet Rasim Kuseyri veya bir başkasıyla kesinlikle görüşmedim. Ceyhan Belediyesi tarafından satılan arazilerle ilgili hukuksuz ve yasaya aykırı bir iş ve işlem olmamıştır. Bu firmanın Kuseyri isimli şahsa ödediği danışmanlık ücretinden müfettiş gelene kadar bilgim olmadı. Üzerime atılı bu suçlamaları kabul etmiyorum, tüm beyanlar iftiradır."
İddianamenin değerlendirme bölümünde ise 28 Ocak 2015'te avukat Mehmet Rasim Kuseyri ile Ceyhan ilçesi Sarımazı Mahallesinde bulunan soruşturmaya konu yerler için ilgili firmanın danışmanlık sözleşmesi imzaladığı ve 2 Şubat 2015 tarihinde ise sözleşmede belirtilen 3 milyon 292 bin lira ödemenin yapıldığı aktarıldı.
Kuseyri'nin mevcut arazilerin satışının gerçekleşmesi sağlamak adına belediye başkanlığı seçimlerinden öncesinde tanışmış olduğu Alemdar Öztürk ile birçok kez irtibat kurduğu, böylece belediye arazilerinin danışmanlık görevi üstlendiği şirkete satılması için satış kararının çok daha öncesinde bu yönde bir anlaşma içerisinde olduklarının anlaşıldığı aktarılan iddianamede, Öztürk'ün belediye başkanlığı adaylığı döneminde Mehmet Rasim Kuseyri'den seçim için yardım istemek için birçok görüştüğü ifade edildi.
Arazi satış bedeli ile mukayese edildiğinde çok yüksek bir meblağın şüpheliye danışmanlık bedeli olarak ödenmesi nazara alındığında, Kuseyri'nin bu eylemlerini FETÖ/PDY'ye finans sağlamak maksadıyla gerçekleştirdiği ve bu suretle üzerine atılı terör örgütüne finans sağlamak suçunu işlediği belirtilen iddianamede, Öztürk yönünden ise "Dosyada yer alan tanık beyanları, BİMER başvuruları, HTS raporları, uçuş kayıtları" kapsamında FETÖ/PDY'nin hiyerarşik yapısına dahil olarak yoğunluk, süreklilik ve çeşitlilik arz eden faaliyetler gerçekleştirdiği kaydedildi.