Fetö'nün "Vıp" Dinleme Davası

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) adına siyasetçi, sanatçı, gazeteci ve iş adamı birçok kişiyi usulsüz dinledikleri iddiasıyla eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanları Ramazan Akyürek ve Ömer Altıparmak, eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ile Yurt Atayün'ün de aralarında bulunduğu sanıkların yargılanmasına devam edildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki, FETÖ'nün "VIP dinleme" davasına, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Savunmasını yapan sanık eski Bitlis Emniyet Müdürü Sadettin Akgüç, yargılamaya konu eylemlerin kendisinin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı olarak çalıştığı döneme ait olduğunu belirterek, meslek hayatı boyunca 20'ye yakın soruşturma geçirdiğini ve bunların hiçbirinden ceza almadığını savundu.

Cezaevinde bulunduğu sürede sağlık sorunları yaşadığını ama doktora gidemediğini, 8 kişilik koğuşta 22 kişinin sağlıksız koşullarda yaşadıklarını öne süren Akgüç, cezaevindeki kalabalıktan dolayı avukatıyla görüşmesine yarım saat izin verildiğini, iddianameleri yeterince inceleyemediğini iddia etti.

Daire başkan yardımcısı olarak çalıştığı dönemde idari işlerden sorumlu olduğunu, dinlemelerle görevli daire başkan yardımcısının izinde olduğu dönemde Doğan Akgül, Sevgi Kurtulmuş ve Muhittin Ateş'in dinlenmesine yönelik evraklara imza attığı için de mahkemeye sevk edildiğini ifade eden Akgüç, "Ben hayatımda hiçbir terör örgütüne üye olmadım, mensup olmadım, desteklemedim. Ben FETÖ ya da PDY adı her neyse hiçbir oluşumu desteklemiyorum, reddediyorum." dedi.

Bitlis İl Emniyet Müdürlüğü yaptığı dönemde, şehirde halk ile devleti barıştıracak faaliyetlerde bulunduğunu, Polis Gününde panzerlerden kente gül suyu sıktırdığını ve 2013 yılında "Toplum Destekli Polis" ödülünü aldığını anlatan Akgüç, üzerine atılı terör örgütü üyeliği suçunun ve kanunsuz dinleme yaptırdığı suçlamalarını kabul etmedi.

Sanık Akgüç, ByLock kullandığı iddialarını da reddederek, "Namusum, şerefim, haysiyetim üzerine yemin ediyorum ki üzerime kayıtlı telefonlara ByLock denen sistemi indirmedim, kullanmadım, ailemden de kimse kullanmamıştır, kullanamaz." diye konuştu.

Sanık Özgür Öztürk de İlyas Erten Sümer ve Ümit Özdağ'ı izinsiz dinlemekle suçlandığını anımsattı ve suçlamaları reddederek, meslek hayatı boyuna görevini anayasa, yasa ve mevzuata uygun yürüttüğünü, amirlerinin emirlerine itaat ettiğini söyledi.

Öztürk, Özdağ'ın dinlendiği iddia edilen dönemde Gazi Üniversitesinde akademisyen olarak çalıştığını, kendilerinin dinledikleri kişinin de milliyetçi öğrencilerden Tuna Yılmaz olduğunu anlatarak, "Her iki şahıs da Gazi Üniversitesinde ve muhtemelen tanışıyorlar. Özdağ'ın telefonu Tuna Yılmaz'a geçti mi, o mu kullandı bilmiyorum ama biz kesinlikle Ümit Özdağ'ı dinlemedik." dedi.

Mahkeme Başkanı Selfet Giray, sanık savunmalarına yarın devam edileceğini belirterek, duruşmayı yarına bıraktı.