Fetö'nün "Uyuyan Hücresi" Davası

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminde görev almayıp daha sonra yapılabilecek eylemler için kendilerini gizledikleri iddia edilen, aralarında muvazzaf asker ile merkeze alınan vali yardımcısının da bulunduğu 41'i tutuklu, 45 sanığın yargılandığı davanın duruşması, sanık savunmalarıyla sürüyor.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşında yapılan binada görülen duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Hasan Pakır, terör örgütü suçlamasını reddetti.

Sanıkların hiçbirini tanımadığını öne süren Pakır, "Terörist ifadesini asla kabul edemem. Mahkemenizden mutlak adalet beklemiyorum çünkü at izi, it izine karışmış durumdadır. Ömrümde ismini duymadığım, yüzlerini görmediğim bu kişilerle aynı mahkemede yargılanıyorum. Hakkımdaki iddialara bakınca bazı itirafçıların ifadelerinden başka bir şey yok." diye konuştu.

Kaçtığı yönündeki haberleri yalanladı

Yurt dışına giderken havalimanında gözaltına alındığını hatırlatan Pakır, savunmasına şöyle devam etti:

"İşim gereği yurt dışında bazı pazar arayışına başladım. Birkaç yerden olumlu teklifler aldım. Eşim ve çocuklarımı da yanıma alarak Hollanda ve Almanya'ya seyahat planı yaptım. Havalimanında gözaltına alındım. Kaçarken yakalandığım yönünde haberler yapıldı. Hakkımda arama veya gözaltı kararı yokken, beni arayan, ifadeye çağıran yokken nasıl olur da kaçarken yakalanıyorum. Ben kaçmadım. Şirketimde çalışan 7 kişiyi işten çıkarmamak ve onları mağdur etmemek için pazar arayışındaydım."

Mahkeme Başkanı Cem Karaca'nın "İş bağlantısı yapmak için neden ailenle yurt dışına çıkıyorsun?" sorusuna Pakır, şöyle yanıt verdi:

"Biz millet olarak bir taşla iki kuş vurmaya çalışırız. Almanya'da yeğenim vardı. Uzun süredir çağırıyordu. Akraba ziyareti olsun diye ailece gitmek istedik."

Bank Asya hesap hareketliliği

Pakır'ın, savunmasını yaparken iddianamedeki suçlamaların dışına çıkması üzerine Karaca, sanığı uyararak, "40 dakikadır paradoks muhabbeti yapıyorsun, iddianamedeki suçlamalara cevap ver." dedi.

Sanık Pakır, birçok belediyenin ve bankanın reklam işlerini yaptığını belirterek, talimatla bankaya para yatırdığı iddialarını da reddetti.

FETÖ'nün haberleşme programı "ByLock"u kullanmadığını iddia eden Pakır, Hasan Polat'ın kardeşi Muhammet Polat ile iş ortağı olduğunu söyledi.

Heyet başkanı Karaca, sanık Pakır'ın, 2014 yılında Bank Asya'da iki hesap açtığını ve bu hesaplardaki para hareketliliğini hatırlattı.

Banka hesaplarının çocukları adına olduğunu fakat söz konusu hesapları kendisinin açtığını söyleyen Pakır, "Aynı tarihte (20014 yılı) Beykoz'da 2B arazimi 300 bin liraya sattım. Çocuklarımın birey bazında eğitimlerini düşündüğüm için onların adına Bank Asya'da hesap açarak parayı buraya yatırdım. Çocuklarımın geleceği için yaptım. Malum sıkıntıları gördüm ve paramı çekmek istedim. Fakat uzun süre çekemedim." ifadelerini kullandı.

"Hasan Polat'ın iddiaları asılsızdır"

Tutuklu sanık Gürol İçli de iddianamede FETÖ itirafçısı olarak geçen Hasan Polat'ın kendisi hakkında asılsız ithamlarda bulunduğunu öne sürdü.

Polat'ın beyanlarında maddi unsurların eksik olduğunu anlatan İçli, "Hasan Polat'ın iddialara asılsız ve mesnetsizdir. Beni harp okuludan tanıdığına dair hiçbir ifadesi olmamıştır. Harp okulundaki 4 yıllık eğitimim boyunca İstanbul'un Tuzla ilçesinde bulundum. Bekar olarak yaşadım ve herhangi bir eve gidip kalmam mümkün değildir." dedi.

İçli, Polat'ın beyanlarının yanlış olduğunu öne sürerek, 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunmadığını, FETÖ'nün talimatları doğrultusunda hiçbir iş yapmadığını iddia etti.

Duruşma, sanık savunmalarıyla devam ediyor.