Fetö'nün Paü Yapılanması Davası Başladı

Denizli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Pamukkale Üniversitesindeki (PAÜ) yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla 73'ü tutuklu 115 sanık hakkında açılan davanın görülmesine başlandı.
Denizli 5. Ağır Ceza Mahkemesince Denizli Kongre ve Kültür Merkezindeki eski Güney Ege Kalkınma Ajansı'nın (GEKA) kullandığı binada görülmeye başlanan davaya sanıklar Denizli D Tipi Kapalı Cezaevi'nden 5 araçla geniş güvenlik önlemleri altında getirildi.
Bina çevresinde güvenlik önlemleri artırılırken, tutuksuz sanıklarla, sanık yakınları, polis ekipleri tarafından kimlik kontrolü ve üst aramasının ardından Kongre ve Kültür Merkezine alındı.
Sanık yakınlarından birer kişinin alındığı duruşmaya, sanıklar ve avukatları katıldı.
Sanıkların kimlik tespiti ve avukatların kayıtlarının yapılmasıyla devam eden ilk duruşmada etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak tutuksuz yargılanan eski PAÜ Rektörü Hüseyin Bağcı da yer aldı.
FETÖ'nün PAÜ'deki yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında 73'ü tutuklu 115 sanık hakkında "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla dava açılmıştı.
İddianameden
FETÖ'nün Pamukkale Üniversitesi yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, örgütün kadrolaşma için uyguladığı yöntemler anlatılırken, sınavda kalan öğrenciyi geçirmesi istenen öğretim üyesinin kabul etmemesi üzerine görevden alındığı, kurban parası vermeyen öğrencilerin tez sürelerinin uzatıldığı, FETÖ'nün göreve getirdiği kişilerle ilgili soruşturmaların örgütün belirlediği isimlerden oluşan soruşturmacılarla kapatıldığı, örgütün genel sekreter olmasını istediği kişinin Konya'da veterinerlik bölümü öğretim üyesi olmasına rağmen tıp fakültesinde kadro açılarak Denizli'ye getirildiği iddialarına yer verildi.
İddianamede, "FETÖ'nün kripto dekanı" iddiasıyla gündeme gelen eski PAÜ İletişim Fakültesi Dekanı Fatih Karaosmanoğlu'nun üniversite öğrencisiyken ortaokul ve lise öğrencilerinin örgüte kazandırılmasıyla ilgili gözaltına alınıp hakkında açılan soruşturmadan kendini gizlemek için adını, nüfus kütüğünü ve babasının adını değiştirmesi ve Polis Akademisindeki örgütlenmeye ilişkin bilgiler yer aldı.
Kadrolaşma itirafları
İddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın karşılama törenlerinde eski 16 Türk devletini temsil eden askerlerden birinin kıyafetine Twitter hesabında, 'Şu bornozla fotoğrafı olan hangi beyliği temsil ediyor?' yazan ve tepkiler nedeniyle dekanlık görevinden istifa eden tutuklu sanık Hasan Herken'in üniversitedeki kadrolaşma itirafına yer verildi.
Herken'in kendi bölümü olan psikiyatride kadrolaşmayı sağlayıp tamamladığı, daha sonra özeleştiri olarak kadroların yüzde 60-70'inden fazlasına talip olunmasının dikkat çekeceğini söylediği, soruşturma başlayıp yakalandıklarında da bunu kendi aralarında tartıştıkları bilgisine yer verilen iddianamede, şöyle denildi:
"Hasan Herken'in, bu kadrolaşma kapsamında H.A. ve Önder Öztürk'ü alarak kolladığı, H.A.'yı öncelikle öğretim üyesi olarak almak istediği ancak İngilizceyi geçememesine rağmen uzman kadrosuna aldığı, iş yaptırmadan kolladığı, karşı çıkan öğretim üyelerine ise "onunla uğraşmayın, bunlar Anadolu çocukları" gibi sözlerle tehdit ettiği, ayrıca başkalarına ait tezleri parçalayarak sahibinden herhangi bir izin almadan kendi çalışmalarıymış gibi yayınlayarak diğer öğretim üyelerinden daha başarılı göstermeye çalıştığı, H.A.'nın eşinin Denizli'ye tayini için çocuklarının özür derecesini yüksek göstermek için girişimde bulunduğu, buna tanık olan A.N.İ'nin karşı çıkıp şerh koyması nedeniyle A.N.İ'yi tehdit ettiği, öğretim görevlisi olan H.A'nın öğretim üyesi olarak bakanlığa bildirilip eşi Z.A'nın tayininin sağlandığı, Hasan Herken'in kadro açarak aldığı Ömer Başay'ın süresi dolmadan doçentliğe başvurduğu, bunu Hasan Herken'in 'Nasıl olsa o sırada dolmuş olacak' diyerek umursamadıkları, böylece hiçbir kurala uymadan örgüt üyelerini koruyup kolladığı görülmüştür."
Tutuklu sanıklardan Nurettin Bilgen'in üniversite içindeki örgüt yapılanmasının eski ve önde gelen isimlerinden olduğuna yer verilen iddianamede, "Örgüt adına toplantılara katıldığı, 15 Temmuz 2016 akşamı gerçekleşen darbe girişiminin yaşandığı saatlerde TRT'den sözde Yurtta Sulh Konseyi Bildirisi okunurken sosyal medya hesabından "TRT 1'e bakın yemek programı, TRT 1'e dikkat hava durumu bitti, dizi bitti, güne bakış bitti daha güzel günler ülkemiz milletimiz için' diyerek kalkışmayı destekler nitelikte tweetler attığı, bu tweetlere yönelik olarak kendisini arayan kişinin 'FETÖ'yü mü destekliyorsun?' demesi üzerine 'FETÖ deme sana küfür ederim' diyerek örgüt liderine yapılan bu hitaba tepki gösterdiği anlaşılmıştır." ifadeleri kullanıldı.