Fetö'nün Nasıl Mağdur Ettiğini Cumhurbaşkanı'na Anlattı

İZMİR'de, eski Gümrük ve Muhafaza Başmüdürü Nazım Bütün, 2012 yılında, yolsuzluk, evrakta sahtecilik, çıkar amaçlı suç örgütü kurmak suçlamalarıyla hazırlanan polis fezlekesiyle, adliyeye gönderildi. Soruşturma sonrasında Nazmi Bütün, sadece bir çift ayakkabıdan 57 lira eksik vergi aldırdığı gerekçesiyle hakkında açılan davadan da ilk duruşmada beraat etti. O zamanın polis ve savcılarının meslekten atıldığını söyleyen Nazmi Bütün, kendisine kurulan kumpası tüm ayrıntılarıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yazdığı 9 sayfalık mektupta anlattı, yardım istedi.

Nazmi Bütün, 2006 ile 2012 yılları arasında İzmir Gümrük ve Muhafaza Başmüdürü olarak görev yaptı. Bütün, görev süresinde, şimdilerde FETÖ üyesi olan polislerin ve yakın çevrelerinin isteklerine olumlu yaklaşmadığı gerekçesiyle hedef haline geldiğini iddia etti. Bunun sonrasında ise, 2012 yılında Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü hakkında soruşturma başlattı. Telefonlarının dinlenmesi kararı, tam 57 kez uzatılan Nazmi Bütün 2012 yılında, gümrüğe getirilen ürünlerde yolsuzluk, evrakta sahtecilik ve çıkar amaçlı suç örgütü kurmak suçlamalarıyla gözaltına alındı.

SADECE BİR ÇİFT AYAKKABIDAN EKSİK VERGİ ALMAKLA SUÇLANDI

Hakkında onlarca suçlama yapılan, 27 klasör dosya hazırlanan Nazmi Bütün, bu suçlamaları yansıtan polis fezlekesiyle adliyeye gönderildi, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Aylarca savcılığın hakkındaki soruşturma dosyasını incelemesinden sonra Nazmi Bütün için sadece havalimanındaki gümrüklü sahadan geçirilen bir çift ayakkabıdan 57 TL eksik vergi almakla, dava açıldı. Birinci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında da, 2014 yılında beraat etti.

KUMPASI CUMHURBAŞKANINA ANLATTI

Beraat etmesine rağmen emekli olup mesleğini bırakan şu an özel bir kurumda profesyonel yöneticilik yapan Nazmi Bütün, yaşadıklarını bir ay önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yazdığı 9 sayfalık mektupta anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili doğrudan kendisine de belge gönderilebileceğine dair açıklamasından sonra mektup yazmaya karar verdiğini söyleyen Nazmi Bütün, elindeki tüm bölgeleri de aynı mektup içerisinde gönderdi. Nazmi Bütün, mektubunda operasyondan 7 ay önce, 2011 yılında, soruşturmayı, dinlemeyi ve teknik takipleri yapan ekibin kendisine şantaj yaptığını, isteklerini karşılamayınca da, önceden söyledikleri suçlamalar ve usullerle operasyon yapıldığını anlattı. Mektubunda ayrıca, 2012 yılında onlarca polisin, sabah evini bastığını, basın yoluyla iftira ve itibarsızlaştırmaya maruz kaldığını ifade eden Nazmi Bütün, mektubunda "Dosyanın gizliliği bahane edilerek, ifadem alındığı sırada bile en ufak bir bilgi ve belge verilmedi. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldım. En ufak bir adli ya da disiplin cezası almama rağmen, oluşturulan olumsuz algı yüzünden, pasif göreve alındım. 3.5 yıl bekledikten sonra, bu durumu kabullenemeyip istifa ettim" sözlerine yer verdi. Hakkında toplam 57 kez dinleme kararı verildiğini, uydurma suçlamaların, tamamen isimsiz imzasız ihbar mektuplarına dayandırıldığını vurgulayan Nazmi Bütün, mektubunda şunları anlattı:

"İlkokul 5'inci sınıf öğrencisinin bile hemen fark edeceği ucuz senaryolarla, 'biz yaparız, olur' keyfiliği ve densizliği ile fezleke yazıldı. İhaleye fesat karıştırma denildi, ortada bir ihale yoktu, rüşvet verilmesinden bahsedildi, rüşvetin konusunun benimle görevimle, gümrük idaresi ile ilgisi yoktu, kaçakçılıktan bahsedildi, ortada kaçak eşya veya bundan faydalanan kaçakçı, kaçakçılığı yapan memur yoktu, fuhuştan bahsettiler, ortaya bunu yapan, yaptıran veya yer sağlayanla ilgili tek bir işlem yapmadılar, bunun olduğuna dair tek bir kelime bile konulmadı, başkalarının telkini ile memur sürgüne göndermemden bahsedildi, memur bahsettikleri yerde ben göreve başlamadan tam 6 sene önce görevlendirilmişti, şikayet ve ihbarların mucidi yardımcıma komplo kurmamdan bahsedildi, bunu iddia eden müfettişin oda arkadaşının tespitleriyle bu kişi cezalandırılmıştı. Sonuçta, operasyonu yapıp beni yıprattıktan ve görevimden alınmamı sağladıktan sonra dosyayı rafa kaldırarak 26 ay hiçbir işlem yapmayan savcı, Liman operasyonundan sonra görevden alınacağını anlamış olmalı ki, bütün kötü niyetine rağmen sadece ve tek bir dava açabildi ki, bunun konusu da bir vatandaşa gelen bir çift ayakkabının 57.5 TL vergisini Adnan Menderes gümrüğündeki görevlilerin almadığı, bunu bilen Gümrükler Başmüdür Nazım Bütün'ün de yasal işlem yapmadığı iddiasıdır. Genelge gereği bu verginin zaten alınmaması gerekiyordu, ancak, en azından bir davalık iddia oluşturabilmek için, defalarca bu genelge ne müfettişlerce ne de savcı tarafından dikkate alınmadı, bahsedilmedi bile. İlk ve tek celsede beraatla biten bu dava, kopartılan fırtına ve algı operasyonu ile ortaya koydukları gerçeklerin arasındaki uçurumu net olarak ortaya koymakta, bu terör örgütü mensuplarının vehametini gözler önüne sermektedir."

POLİSLER TUTUKLANDI

Nazmi Bütün'e yönelik soruşturmayı hazırlayan, zamanın İzmir Emniyet Müdürü Ali Bilkay, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli müdür ve amirleri Mustafa Çil, Emin Göktaş, Mehmet Ali Şevik, Yusuf Usşen, farklı suçlardan tutuklandı, yargılanmaya başladı, sonrasında da meslekten ihraç edildi.