Fetö'nün Manisa'daki Darbe Girişimi Davası
Manisa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan eski İl Jandarma Komutan Vekili albay Ahmet Çiçek ve Yunusemre İlçe Jandarma Komutan Vekili teğmen Salih Uyar'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın yargılandığı davanın duruşması görüldü.
Manisa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan eski İl Jandarma Komutan Vekili albay Ahmet Çiçek ve Yunusemre İlçe Jandarma Komutan Vekili teğmen Salih Uyar'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın yargılandığı davanın duruşması görüldü.
Manisa 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında İl Jandarma Komutanlığındaki olaylarla ilgili haklarında dava açılan tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Duruşmada tanık olarak ifade veren emekli astsubay Mehmet Erbil, tutuklu sanık Ahmet Çiçek'i 13 yıldır tanıdığını, 15 Temmuz 2016 gecesi Çiçek ile birkaç kez telefon görüşmesi yaptığını, İstanbul ve Ankara'da yaşanan olayları sorduğunu, konuşmalarında Çiçek'in darbe girişimini destekleyen ya da örgüt yanlısı bir söylemde bulunmadığını söyledi.
Diğer tanık emekli albay Yasin Şahin de 15 Temmuz 2016'da Manisa İl Jandarma Komutanı Yardımcısı olarak görev yaptığını ancak Manisa İl Jandarma Komutanı ile kendisinin yıllık izinde olduğu için alayda komutanlığı vekaleten albay Ahmet Çiçek'in yürüttüğünü ifade etti.
FETÖ'nün darbe girişimi gecesi yurt genelinde yaşanan olaylara ilişkin Manisa'da bir durum olup olmadığıyla ilgili İl Jandarma Komutanlığını aradığını anlatan Şahin, "Albay Ahmet Çiçek ile sıkıntılı bir durum olup olmadığını görüşmek istedim. Telefona çıkan asker Turgutlu ilçesinde bir astsubayın yaralandığını, saldırganın yakalanması için çalışma başlatıldığını, albay Ahmet Çiçek'in Manisa Valisi ve Bölge Jandarma Komutanına konuyla ilgili bilgi verdiğini bu yüzden alayın yoğun olduğunu daha sonra aramam gerektiğini söyledi. Ben de 'Dikkatli olun.' deyip telefonu kapattım." dedi.
Daha sonra Ahmet Çiçek ile telefonda görüştüğünü dile getiren Şahin, Çiçek'in darbe girişimine ilişkin sıkıntılı bir mesaj geldiğini, önce bunu ilçelere iletip daha sonra iptal ettirdiğini ve ilçeleri tek tek arayarak iptali bildirdiğini söylediğini aktardı.
Şahin, albay Çiçek'in konuşmalarından darbe teşebbüsünü destekleyen ya da darbe yanlısı bir tavır hissetmediğini kaydetti.
Tanık ifadelerinin ardından cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasını okudu. Savcı, sanıkların iddianamede belirtilen suçlarının sabit olduğunu ve her birinin ayrı ayrı cezalandırılmasını talep etti.
Savcının mütalaasının ardından savunmasını yapan tutuklu sanık Ahmet Çiçek'in avukatı Şuayip Bolat, 15 Temmuz gecesi Manisa'da darbe girişimine dair herhangi bir faaliyet olmadığını öne sürdü.
Avukat Bolat, "Müvekkilim Ahmet Çiçek, o gece Turgutlu'da bir cinayet zanlısının yakalanması sırasında yaşanan kovalamacada zanlı tarafından silahla yaralanan askeri personelle ilgileniyor. Bu sırada İstanbul ve Ankara'da darbe girişimiyle ilgili olaylar cereyan ediyor." diye konuştu.
Bolat, Çiçek'in yaşanan bu yoğunluk sırasında alaya ulaşan sözde sıkıyönetim direktifinin getirildiğini iddia ederek, müvekkilinin bunu sehven ilçelere gönderdiğini daha sonra da mesajın iptali için bütün ilçeleri aradığını savundu.
Tutulu sanık Ahmet Çiçek de dosyasında FETÖ üyeliğiyle ilgili herhangi bir delil yer almadığını, ByLock kullanıcısı olmadığını, Bank Asyada hesabının bulunmadığını, FETÖ üyelerince herhangi bir ankesör araması gerçekleşmediğini ileri sürdü.
Çiçek, "Benimle ilgili sözde Yurtta Sulh Konseyi tarafından gönderilen sıkıyönetim direktiflerinin sehven ilçelere iletilmesi ve hemen iptal edilmesi dışında bir durum yok. Tahliyemi talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, savunmaların ardından tutuklu sanıkların mevcut halinin devamı ve duruşmanın 4 Mart'a ertelenmesine karar verdi.
İddianameden
İddianamede, tutuklu sanıklar eski İl Jandarma Komutan Vekili Albay Ahmet Çiçek ve Yunusemre İlçe Jandarma Komutan Vekili teğmen Salih Uyar'ın da aralarında bulunduğu 7 sanık hakkında "TBMM'yi, hükümeti ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından birer kez ağırlaştırılmış müebbet, "terör örgütüne üye olma" suçundan da 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.