Fetö'nün İstanbul'daki "Ana Darbe" Davası
Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin İstanbul'daki "ana darbe" soruşturması kapsamında açılan davada tutuklu sanık eski korgeneral Erdal Öztürk'ün çapraz sorgusu tamamlandı.
Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin İstanbul'daki "ana darbe" soruşturması kapsamında açılan davada tutuklu sanık eski korgeneral Erdal Öztürk'ün çapraz sorgusu tamamlandı.
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki büyük salonda İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmayı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ile AK Parti milletvekilleri Metin Külünk, Ali Sarıkaya ve Hasan Turan da izledi.
Duruşmada çapraz sorgusu yapılan sanık Öztürk, Mahkeme Heyeti Başkanı Cem Karaca'nın "Terör saldırısı denilerek dışarıya çıkıldığı savunmaları yapılıyor. KOKTOD kapsamında asker kışladan dışarıya çıkabiliyor mu?" sorusu üzerine şunları söyledi:
"15 Temmuz'dan önce daha çok DEAŞ ve PKK'nın saldırıda bulunacağı şekilde duyumlar geliyordu. Kışlalardaki emniyetin artırılması, kışla dışındaki emniyetin sağlanması için de polisle işbirliği gerekiyor. Ancak kışlaların dışına çıkılması valinin kararına bağlıdır. Aksi taktirde kışladan çıkılması söz konusu değildir. Öyle bir talep olursa dahi önce polis, sonra jandarma en son olarak asker çıkar."
"Suçu firari ve kaçak olanların üzerine atıyorsunuz"
Cumhuriyet Başsavcıvekili Fatih Karakuş da sanığa, "Darbe başarılı olsaydı sizin atama listesinde sıkıyönetim komutanı olacağınız belirtiliyor. Sizce bu durum olağan ve makul mu?" diye sordu.
Sanık Öztürk, bu söylentilerin doğru olması halinde kendisinin de önceden haberinin olması gerektiğini savunarak, "Ancak beni hiç kimse aramadı. Ben izindeyken onlar toplantı yapıp benim ismimi kullanarak istismarda bulunmuşlar. Sadece benim ismimi değil, Genelkurmay Başkanının da bu işin içinde olduğunu söyleyerek katılım sağlamaya çalışmışlar." ifadelerini kullandı.
Sanık Öztürk, Başsavcıvekili Karakuş'un, "Atama listelerini oluşturanların FETÖ'cü olduklarını söylüyorsunuz ancak bunların kim olduklarını söylemiyorsunuz. Kim bu isimler?" sorusuna, "Ben, sınırlı bilgilerimle konuşuyorum. Bildiklerim basına yansıyanlar kadardır. Uzay Şahin'i biliyorum. Keşke diğerlerini de bilseydim söylerdim" şeklinde yanıt verdi.
Bunun üzerine araya giren Başsavcıvekili Karakuş, "Ankara'daki davalarda da aynı şeyi yapıyorlar, suçu firari ve kaçak olanların üzerine atıyorsunuz. Buradaki sanıklar arasında bildiğiniz kimse yok mu?" diye tepki gösterdi.
Öztürk de "Sanıklardan Muzaffer Düzenli'den de şikayetçiyim. Kendisiyle konuştum her şeyi inkar ediyor. Benim ismime leke sürenlerden şikayetçiyim." dedi.
Avukat Yasin Şanlı, "22.25'te darbenin olduğunu öğrendiğinizi söylediniz ancak televizyonlara çok sonra çıktınız, bu gecikmeyi neyle izah ediyorsunuz. Aradaki zamanı nasıl açıklıyorsunuz?" sorusuna Öztürk, şu yanıtı verdi:
"Bir yakınımın araması üzerine İstanbul'da hareketlilik olduğunu öğrendim. 3 dakika sonra vekil olan tümgenerali aradım cevap vermedi. Diğer tümgenerali aradım, sırasıyla AK Partili bir milletvekili olan eski bakan aradı bana ne olduğunu sordu. 'Ben de ne olduğunu çözmeye çalışıyorum' dedim. Sürekli telefonla Jandarma Komutanını aradım, normal şartlarda basına açıklama yapma şansım yok. MİT'le görüştüm. MİT'ten yardım talep ettim. Basının bizi aramasına yardımcı oldular. O bakımdan onlara da teşekkür ederim."
Avukat Şanlı'nın darbe gecesi kalkışmada aktif görev alan İlhan Talu ve Bahadır Köse'yi aramasının sebebini sorması üzerine Öztürk, Genelkurmay Karargahının akıbetini öğrenmek için aradığını öne sürdü.
Sanık Öztürk, bu kişilerin darbeci olmayacağını düşündüğü için aradığını savunarak, sıkıyönetim direktifinde bu kişilerin imzasının olmadığını anlattı.
"Bir Ömer Halisdemir yetiştiremedin mi?"
Avukat Cüneyt Toraman'ın, "Darbenin başarısız olacağını düşündüğünüz için mi iki gün önce izne ayrıldınız?" sorusu üzerine Öztürk, izin planlamalarını 2015 yılında yaptığını anlattı.
Toraman, sanık Öztürk'e "Bir Ömer Halisdemir'i neden yetiştiremediniz. Güvenilir bir askeriniz hiç mi yoktu? Televizyonlara çıkıp anlattınız güzel de neden güvendiğiniz birini bırakmadınız?" sorusunu yöneltti.
Öztürk bunun üzerine, şöyle devam etti:
"O gece 900 kilometre uzaktayım, ben birliklerin derhal kışlalara dönülmesi emrini cumhurbaşkanının açıklamalarından 1,5 saat önce verdim. Telefonla emir yazdırdım, birlik komutanlarına emir verdim, yetmedi televizyonlara çıktım, bir kez de oradan söyledim, benim yaptığım Ömer Halisdemir'in yaptığının bir diğer şeklidir. Ben bu şekilde müdahale ettim. Şehitlerimizin acısı yüreklerimizin derinliklerindedir. Allah rahmet eylesin."
Sanığın bazı sorulara maksatlı olduğunu söylemesi üzerine söz alan avukat Yurdal Kılıçer, "Sanığın sorulan sorulara 'Maksatlı sorular', 'hala anlamamışlar', 'anlamadınız' değerlendirmeleri haddine değil. Üslubuna dikkat etmesi gerekir." dedi.
Sanık Öztürk, "Darbe gecesi 'Erdal Paşa ne diyor?' şeklinde şaşkınlık ifadesi içeren yazışmalar var, şaşkınlığının sebebi darbeye destek olduğunuzdan kaynaklı olabilir mi?" şeklindeki bir soruya şu yanıtı verdi:
"İsmimi bu listeye yazıp Türkiye'ye dağıtmışlar 'Erdal paşa ne yapıyor' yazan şahıs İstanbul dışında biri. İstanbul'da görev yapan kimseden böyle bir tepki gelmiyor. Şahsın bu ifadesi, listenin kendisinde yarattığı algılama ve sonrasında yaşadığı paniktendir. Burada esas olan benim tavrımdır, ne yaptığımdır. O listede adımı görüp de beni televizyondan görmesi korkutmuş olabilir."
Bir avukatın "İnegöl'de köfte yerken yakalandığı" haberiyle ilgili sorusuna Öztürk, söz konusu haberin gerçek olmadığını savunarak, bu konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.
Sanık Erdal Öztürk, atama listesinde isminin yazılmış olma nedeninin tekrar sorulması üzenine, "Bu Haşhaşilerin, hem bedenlerini hem ruhlarını okyanus ötesindeki adama satan bu adamların gelip Türk adaleti önünde yargılanmasını talep ediyorum." karşılığını verdi.
Bazı avukatların sorularına tepki gösteren Erdal Öztürk, "Burada ısrarla suçlu yaratmaya çalışıyorsunuz. Masum olamaz mıyız? Bir tane delil yok, elinizde hayali sorular soruyorsunuz." dedi.
Öztürk, tümgeneral iken emekli olmak istediğini ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın isteğiyle göreve devam ettiğini iddia etti.
Öztürk'ün çapraz sorgusunun ardından mahkeme heyeti duruşmaya öğle arası verdi.
Aranın ardından tutuklu sanıklardan eski Tuğgeneral Eyyüp Gürler'in savunmasının alınması bekleniyor.