Fetö'nün İş Dünyası Yapılanması Davası
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), iş dünyası yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında, haklarında dava açılan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında...
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), iş dünyası yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında, haklarında dava açılan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında bulunduğu, 20'si tutuklu 86 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanık Kavurmacı, "FETÖ'nün gizli illegal amacından haberim olsa TUSKON'un yanından geçmezdim. Basiretimiz bağlanmış, ağzımızın payını aldık." diyerek tahliyesini istedi.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binadaki büyük salonda görülen duruşmada, savunma yapan bazı tutuksuz sanıklar, haklarındaki suçlamaları reddetti.
Taleplerle ilgili görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, eksik hususların giderilmesini ve tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
Taleplerle ilgili söz verilen tutuklu sanık Faruk Güllü, şirketinden bilirkişi raporu alınması kararı çıkmasına rağmen, halen raporun hazırlanamadığını, 20 aydır tutuklu olduğunu, şirketinde 15 aydır kayyum bulunduğunu, bu kayyumun şirketin tüm muhasebe kayıtlarını alt üst ettiğini ve bir şey tespit edilseydi mahkeme dosyasına gönderileceğini belirtti.
Sanık Güllü, TMSF başkanın açıklamalarını olduğunu, bu açıklamalarda şirketini dünya markası yapacağını söylediğini hatırlatarak, "FETÖ ile iltisaklı hareket olsaydı, oradaki arkadaşlar muhakkak belgelere ulaşırdı. MASAK raporlarının hepsini açıkladım. Yanlış bir hesap hareketi yoktur. Örgüt üyesi olduğumu gösteren bir şeye rastlanmamıştır. Hem markam hem aile olarak böyle bir şeyin olması söz konusu değildir. TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu'na katılmadım. 6. Olağan Genel Kurul'da ismimin sayı dolması için yazıldığı söylenmiştir. O tarihlerde yurt dışındaydım. Bank Asya ile ilgili hazırlanan analiz raporunda, para artışı olmadığı ispatlanmıştır. Okul aidatları vardır, para artışı olmamıştır." dedi.
15 Temmuz darbe girişiminde aracıyla tankları durdurduğunu, ByLock kullanmadığını, ABD dolarının bulunmadığını, örgütle bir para trafiğinin olmadığını, örgütün yurtlarına ve okula gitmediğini dile getiren sanık Güllü, 20 aydır tutuklu olduğunu ve kaçma ile delilleri karartma şüphesi olmadığından tahliyesini istedi.
Söz verilen tutuklu sanık Ömer Faruk Kavurmacı da 19 aydır tutuklu olduğunu, TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu'na katılma, yönetim kuruluğu üyeliği, hediye kuponlardan dolayı suçlandığını, aleyhine hiçbir suçun olmadığının dosyada sabit olduğunu savundu.
Sanık Kavurmacı, soruşturma kapsamında 15 Temmuz'dan sonra yönetim kurulu üyesi olan 3 kişinin tahliye edildiğini belirterek, savunmasında şunları söyledi:
"TUSKON'da yönetim kurulu üyesi ve tutuklu olan benden başka kimse yok. 5. Olağan Genel Kurula katılmak, kuvvetli suç şüphesi olarak kabul edilmiştir. Benden sonra istifa edenlere suç isnadında bulunulmamıştır. Hepsinden önce istifa ettim. Kuvvetli suç şüphesinin olması ve tutukluluğun devam etmesi yasaya aykırıdır. Mağazalardan yapılan hediye kuponların şahsımla ilgisi yoktur. Babam Mustafa Şevki Kavurmacı, tekstil ve inşaat sektörü ayrımını ifade etti. Babam beynine kan pıhtısı gitmesi nedeniyle 2008 yılında beni yönetim kurulu başkanı seçti, beni kendisi yetiştirmiştir. 2015 yılına kadar tekstil işiyle ilgilenmedim. Ahmet Sait Kavurmacı'yla ilgili iddiaların bana yöneltilmesini kabul etmiyorum. Yapılan yazışmalar tekstil ile ilgilidir."
"Basiretimiz bağlanmış, ağzımızın payını aldık"
Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, "O yazışmalarda A.S.K. ve Ö.F.K'ye bu kadar tosun, bu kadar para yazıyor. Böyle görev paylaşımı oldu mu?" diye sordu.
Sanık Kavurmacı da kendisinin tekstil ile ilgilenmediği için bu konuyla bilgisinin olmadığını, kendisinin şahsi olarak kurbanlarını Suffa Vakfı'na verdiğini, devletin kurumlara yaptığı soruşturmaların tamamlandığını, şirketlerinden ihanet şirketlerine bir kaynak aktarımı yapılmadığını, mahkemeden kendisini Ömer Faruk Kavurmacı olarak, şahsıyla ilgili eylemlerden dolayı yargılamasını istedi.
Ağabeyi Ahmet Sait Kavurmacı veya başkalarının yaptıklarından dolayı kendisinin sorumlu tutulamayacağını savunan sanık Kavurmacı, "Ben sanayici olarak ekmeğimin peşinden koştum. FETÖ'nün gizli illegal amacından haberim olsa TUSKON'un yanından geçmezdim. Basiretimiz bağlanmış, ağzımızın payını aldık. Ben tutuklanmadan küçük kızım 6 aylıktı, şimdi 25 aylık, babasını tanımıyor. Epilepsi hastasıyım. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak, tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu.
Söz verilen diğer tutuklu sanıklar da tahliyelerini istedi.
Mahkeme, ara kararını yarın açıklayacağını belirterek, duruşmayı bitirdi.