Fetö'nün İş Dünyası Yapılanması Davası
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında bulunduğu...
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında bulunduğu 20'si tutuklu 86 sanığın yargılandığı davada, tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binadaki büyük salonda görülen duruşmada, tutuksuz sanık Suat Barış savunma yaptı. Barış, 2012 yılında işe girdiğini, şirketin maaşını Bank Asya'ya yatırması dolayısıyla bu bankada hesabının bulunduğunu savundu.
İddianamede, telefonuna format atıldığı iddialarının bulunduğunu anlatan Barış, "Telefonumu tamire vermiştim, o zaman atılmış olabilir. Yapılan aramada Fetullah Gülen'e ait yazılan bir yazı bulunmuş. Bulunan yazıda Kuranı Kerim'deki bir ayetin tefsiri bulunuyordu gazetede. İmanım nedeniyle çöpe atamayacağımdan yırtıp kitap arasına koymuştum. Ayetlerin, duaların yere, çöpe atılması konusunda hassasım. İmam hatip yıllarından beri ayet ve hadislerle iç içeyim hassasım, saklıyorum. Saygı ve sevgimden dolayı değil, ayetlerden dolayı sakladım. Şahsıma verilmiş 3 bin liralık yardım çeki var. Yüksel Yılmaz'ın ailesine mevlit okutmak için gitmiştim. Bu mevlitin karşılığı da bana zarf olarak göndermiş, bu zarf yurda gelmiş. Bu şekilde aldım." diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, "SGK kayıtlarına bakıldığında FETÖ ile iltisaklı yapılarda çalıştığın görülüyor. Bu yapıya bağlı şirketleri tercih etmenin nedeni var mı?" sorusuna Barış, "İmamlık sınavlarına hazırlanmak için ezber yapmam gerekiyordu. Ezber ve çalışma yapmak için yurtta temizlik işlerine bakıyordum. Zekat toplamadım kimseden. Esnaf esnaf gezip para toplamadım." şeklinde cevap verdi.
Tutuksuz sanık Gökhan Kurt, FİADER'de Türkiye-İzlanda maçını izlerken polisin kendilerini gözaltına aldığını belirterek, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Başkan Öztürk'ün "Bank Asya'ya 25 bin lira para yatırılmış görünüyor. Örgüt liderinin talimatından sonra mı bu parayı yatırdın?" diye sorması üzerine sanık Kurt, "Benim böyle bir hesabım yok." dedi.
Mahkeme Başkanının "Bütün bilgiler doğru. TC kimlik numaran tutuyor. Benim adıma hesap açılmıyor, seninkine neden açılıyor?" diye sordu.
Sanık da, bu hesabı bilmediğini öne sürdü.
"İşlerin büyür' diye beni FİADER'e üye yaptılar"
Bir diğer tutuksuz sanık Ramazan Erdem de plastik ve inşaat şirketlerinin olduğunu, 2012-2014 tarihleri arasında Bank Asya'da hesabının bulunduğunu, FİADER'e üye olduğu için hesap açıldığını, çek ve senet tahsilat ücreti alınmadığı içinde bu bankayı kullandıklarını belirtti.
Hesabında 2 bin liralık bir artış olduğunu, bu parayı kendisinin yatırmadığını, belirli bir süre sonra da hesabını kapattığını söyleyen Erdem, "Ataköy'de otururken Digitürk aboneliğim vardı. 2013 ayının aralık ayında aboneliğimi iptal ettirdim. Annemlerin evinde abonelik devam ediyordu. 'İşlerin büyür' diye beni FİADER'e üye yaptılar, 'Sizden aidat almayacağız yeter ki üye sayımız artsın' dediler. Aradan belli bir zaman geçtikten sonra aidat borcu var denildi. Bin 200 lira ücret istediler, vermedim ve üyeliğimi iptal ettim." dedi.
Tutuksuz sanık Orhan Atay da savunmasında, 2011-2012 yıllarının ticari hayatının ilk yılları olduğunu, piyasadan bir fuar duyduğunu, araştırınca bu fuarın organizasyonunu FİADER'in yaptığını öğrendiğini belirtti. Üyelik ücreti yüksek olduğu için üye olmadığını, katılımcı olduğunu savunan Atay, cep telefonunu verdiği için maç ve mangal organizasyonlarının kendisine mesaj olarak geldiğini söyledi.
Sanık Atay, kuzenleri ve arkadaşlarıyla maç izlemek için olay günü lokale gittiğini dile getirerek, "Polis baskını yapmadan 15 dakika önce lokale gittim. Orada ne çek, ne para, ne senet gördüm. Paraların olduğunu polislerden öğrendim. İddianameye konu bir diğer husus ödeme planıyla ilgili. İsmail Kınay, kuzenim olur. Bu plan ona ne kadar sürede borç verebileceğimiz ve ne kadar zamanda geri alabileceğimiz planıdır." diye konuştu.
Başkan Öztürk'ün "Taşındığı halde neden FİADER'e gittin?" sorusuna sanık Atay, "Ben lokal tarzı yere gidiyordum. 3-5 kez gittim oraya." dedi.
Bir kısım tutuksuz sanık savunmalarının alınmasının ardından duruşma yarına ertelendi.