Fetö'nün İş Dünyası Yapılanması Davası
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iş dünyası yapılanması kapsamında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında bulunduğu 20'si tutuklu 86 sanığın yargılandığı...
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iş dünyası yapılanması kapsamında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında bulunduğu 20'si tutuklu 86 sanığın yargılandığı davada, tutuksuz sanıkların savunmaları alınıyor.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binadaki büyük salonda görülen duruşmada, tutuksuz sanık Mustafa Şevki Kavurmacı savunmasında, Türkiye'nin önde gelen hazır giyim firmalarından birinin kurucu ortaklarından olduğunu, bu firmada yüzde 53 oranında payı bulunduğunu belirterek, ticari hayatını özetledi.
Sanık Kavurmacı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle bir bağlantısı olmadığını, hiçbir illegal yapıya yardım etmediğini savunarak, emekli maaşı ve kira geliriyle mütevazi bir yaşam sürdüğünü, kendisinin ve eşinin 77 yaşında olduğunu, hizmetçilerinin bile bulunmadığını anlattı.
Vatana, millete hizmet etmeyi ideal kabul ettiğini dile getiren Kavurmacı, şöyle devam etti:
"Şirketimiz 2013'te Borsa'ya açılmıştır. Denetim şirketi tarafından denetleniyoruz. Bütün çekilen paralar kayıtlı ve belirlidir. Şirket, yurt dışına para aktarmamıştır. Ülke ekonomisine ciddi yatırımlarda bulunmuşuzdur. Tüm hesaplar şeffaf olarak takip edilmektedir. Yurt dışındaki şirketlerden de farklı kurumlara para aktarımı mümkün değildir. 2015'te Amerika'daki bir inşaat projesine ortak olarak banka hesabıyla para gönderilmiştir, 10 milyon Amerikan doları havale edilmiştir. 2016 yılının Mart ayında projeden vazgeçilince para şahsımıza iade edilmiştir. 2016 yılında vergi ödemede 80. sırada yer aldık. Bu bizim karinemizdir. Hediye çeki satışı perakende firmalarda, gıda, elektronik sektörlerde de kullanılır. Birçok kuruma hediye çeki satışı yapılmıştır. Kanuna uygun şekilde yapılmıştır. Firmadaki program dünya çapında kullanılıyor. Bir şeylerin silinmesi mümkün değildir."
Kayyumların, şirkette uzun yıllar çalışan üst düzey yöneticileri işten çıkardığını belirten sanık Kavurmacı, büyüme oranlarının yüzde 15'ten yüzde 7-8'e düştüğünü öne sürdü.
Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, "İddianamede isnat edilen suçlamalara dair bir cevap vermedin, iddianameye gel. İsnatlarla ilgili konuş." demesi üzerine sanık Kavurmacı, şunları söyledi:
"İddialar mesnetsizdir. Müşterilere kart satışı iddiası vardır. 90 bin ve 30 bin liralık hediye kartları. Bu kartların bedeli şirketimize ödenmiştir. Büyük ve küçük oğlumun çocuklarının okuduğu okullara yatırılan paralar var. Ömer Faruk, çocuklarını okullardan almıştır. İnsan Kaynakları Müdürü olan bir personel bizde 4 ay çalışmış, 13 bin 500 lira net maaşıydı. Beklediğim performansı göremeyince işten çıkartıldı, 44 bin lira tazminat ödedik. Bir diğer personelin ofisinde kitap bulunmuş, tazminatı verildi, işine son verildi."
Sanık Kavurmacı, sosyal çevresinin çok geniş olduğunu, 15 bin civarında üniversite mezunu çalışanı bulunduğunu, çalışanlarını işe alırken zeki ve fakir olmasına baktığına anlatarak, tek vazifesinin insanlığa hizmet olduğunu, orta halli, gurursuz, mütevazi insanlar olduklarını aktardı. Kavurmacı, istese siyasete girebileceğini ancak hayatı boyunca çalıştığını ve ideolojik gruplarla ilgisi bulunmadığını kaydetti.
"Tarık Çilekçi'yi yakinen tanımam"
Bank Asya'nın kurucu ortağı olduğunu, 8 sene yöneticilik yaptığını, 1 kuruş para almadan ayrıldığını ifade eden sanık Kavurmacı, "Kendi irademle ayrıldım. Konuşurdum ben, dikkat çekerdim. Vicdanımın, kalbimin el vermediği bir meselede bulunmadım." dedi.
Duruşmada, sanık Mustafa Şevki Kavurmacı daha sonra Başkan Ali Öztürk'ün sorularına yanıt verdi.
"Avukat Tarık Çilekçi'nin sizinle çalışması görünüyor. Bu kişiyi, Can Dündar'a yapılan yüklü ödemeden hatırlıyoruz. Bu kişiyle ilginiz nedir?" sorusu üzerine Kavurmacı, "Oğlum Ömer Faruk, Tarık'ı okuldan tanıyormuş. Oğlum bana 'Tarık'ı istihdam edelim, kabiliyetli biri.' dedi. Ettik bizde. Yakinen tanımam. En ufak bir ilgim yoktur. Günümü işimle kitap okumakla geçiririm." dedi.
"Yapılan aramalarda 'Forum İnşaat AŞ hizmete aittir.' yazısı ele geçirilmiş. Neler diyeceksin?" sorusunu Kavurmacı, "O şirkette çok küçük bir hissem vardı. Binde 5. Bu hissenin değeri 5-10 bin liraydı. 'Bu hisse öğrenci bursu hizmetlerinde kullanılsın.' dedim." diye yanıtladı.
Kavurmacı, "Hizmet kelimesi örgüt jargonunda kullanılan bir kelimedir." denilmesi üzerine, "O gün bu mevzular telaffuz edilmiyordu. Burs, fakir öğrencilerin kullanması içindi. Ne FETÖ ne de başka bir cemaat için değildi." diye konuştu.
"FETÖ'nün iş adamları abisi 2-3 kişi sizin şirkete gelirmiş. Asım ve Halim kimdir?" sorusuna şu karşılığı verdi:
"Bende yemek yerlerdi. Namaz kılardık, ayrılırlardı. Samimi insanlardı. Kıyafet hediye etmek istediğim halde almadılar. Sosyal çevrem geniştir." şeklinde cevap verdi. "Bu kişilerin FETÖ'yle ilgisi var mıydı?" sorusu üzerine Kavurmacı "Bilmem. Ben 2008 yılında bu gruplarla münasebetimi askıya aldım. Ben AK Parti'ye hizmet ettim. Bin metrekare afiş donattım." dedi.
"Biz silahlı örgüte yardım yapılmış mı ona bakıyoruz"
Başkan Öztürk, "Kimsenin siyasi kanaatini yargılamıyoruz, kimsenin dini inançlarını yargılamıyoruz. Kimsenin kendi parasını hangi dini inanca verdiğini yargılamıyoruz. Biz silahlı terör örgütüne yardım var mı, hiyerarşik yapısına dahil olunmuş mu onu yargılıyoruz." dedi.
Sanık Kavurmacı da "Ben Bediüzzaman 40. Hoca grubuna mensubum." ifadesini kullandı.
"Fetullah Gülen'in ayak ölçülerinin olduğu bir yazı ve herkul.org sitesinde yayımlanan yazılar ele geçirilmiş. Bunlarla alakanız nedir?" sorusu üzerine Kavurmacı, "Bunlar internetten gönderilmiş yazılardır. Yazıları okumadım. Ben Fetullah Gülen Bey'i maziden tanırım. Bey dememin sebebi herkese dememdir. 1964 yılından beri tanırım. 40. Hoca grubunda olduğum için yılda 1 defa yemek verilir." diye konuştu.
"Şirket içinde yazışmalar var. Grubun kasasında yapılan ödemeler var. Suffa Vakfı üzerinden görünecek şeklinde yazışmalar var." denilmesi üzerine Kavurmacı, şunları anlattı:
"Erzurum'da bir kolej açıldı. 100 bin lira verdim. 'Etraftan 1 milyon toplanır, ödenir, okul yapılır.' dedim. 'Bu parayı vakıf üzerinden gönderin.' dedim. Kamu yararına bir dernektir. Elden para kullanmadık hiç. Legal prosedür olarak kullandık."
"Bir e-postada Koru Florya'daki ofislerdeki gazetelerin gizlenmesi yazılmış. Hangi gazeteler bunlar?" sorusu üzerine sanık Kavurmacı "Ortaklardan Mustafa Keleş bize şantaj yapıyordu. 'Tüm gazeteleri gizleyin.' dedim. Biz kendisini mahkemeye verdik. Oğluma ikaz noktasında söyledim." dedi.
"Oğlun Ahmet Sait Kavurmacı'ya el yazısıyla yazdığın bir mektup var. Neler diyeceksin?" sorusuna Mustafa Şevki Kavurmacı, "Oğlum Ahmet Sait'e 'Ülkeden ayrılma.' dedim. Evladımdır. 'Projelerin varsa sana yardım ederiz.' dedim. CEO'ydu. Ömer Faruk, yönetim kurulu başkanıydı. Ömer Faruk, asistanımdı. Ahmet Sait, daha farklı görüşü olandı, daha serbest hareket ederdi. Ömer Faruk, hem oğlumdur hem de duygu ve düşüncelerimizi temsil eder." dedi.
"Örgüt liderinin talimatıyla Bank Asya'ya para yatırıldığı iddiası var. Bu iddiaya neler diyeceksin?" sorusuna Kavurmacı, "Ben para yatırıldığını öğrendiğimde finans müdürü ve Ahmet Sait'i çağırdım. 'Bu iş bitecek.' dedim, bitirdiler." şeklinde cevap verdi.
Başkan Öztürk'ün Kimse Yok mu Derneği'ne 3 milyon lira yardım edildiği iddialarını sorması üzerine sanık Kavurmacı "Suriyeli göçmenler için verilmiştir. Kızılay'da çok prosedür vardı. Onlar vasıtasıyla gönderdim. Her sene 15 milyon civarında yardım yapıyoruz." diye konuştu.
Duruşmaya ara verildi.