Haberler

Fetö'nün Finanse Edilmesine İlişkin Dava

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İş insanlarından edindikleri çek ve senetleri, Bank Asya'daki hesaplarda Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) mali yardım amacıyla kullandıkları ve "himmet" adı altında para topladıkları iddiasıyla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) yetkililerinin kayyum atandığı Dumankaya İnşaat'ın...

İş insanlarından edindikleri çek ve senetleri, Bank Asya'daki hesaplarda Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) mali yardım amacıyla kullandıkları ve "himmet" adı altında para topladıkları iddiasıyla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) yetkililerinin kayyum atandığı Dumankaya İnşaat'ın eski sahiplerinin de aralarında bulunduğu 63 sanığın yargılandığı davanın dördüncü duruşması tamamlandı.

İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısında bulunan salonda yapılan duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Halit Dumankaya şirkette onursal başkanlık yaptığını söyledi.

Dumankaya İnşaat'ın ve kendisinin yaptığı yardımları açıklayan Dumankaya, "Hiçbir öğrencinin siyasi görüşüne ve dini yaşamına bakmadım, şirket çalışanlarının bakmadım. Çalışanların yarıdan fazlası oruç tutmazdı. Ramazan ayında da yemekhanemiz aynen çalışıyordu. Biz belli şartlara göre eleman almadık. Biz bu yapılanmanın parçası olsaydık birçok kamu ihalesi almış olurduk. Milletvekili seçildiğim 1992 yılında abime hiçbir devlet ihalesine girmeme şartı koydum. Milletvekili olduğum dönemde şirketim hiçbir devlet ihalesine girmemiştir" ifadelerini kullandı.

Gizli tanık ifadelerinde yer alan Süleyman Şah Üniversitesi'nin FETÖ'ye hediye edildiği, bütün bilgisayarların hard disklerinin imha edileceği yönündeki iddiaların tamamen gerçek dışı olduğunu savunan Dumankaya, TMSF ve MASAK raporlarında bunları doğrulayacak herhangi bir tespitin bulunmadığını belirtti.

"Örtülü himmet kesintisi yalan" iddiası

Taşeron firmalardan "himmet" adı altında para kestikleri iddialarıyla ilgili de beyanda bulunan Dumankaya, "Bu iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Taşeron firmalar ve kendimiz arasında sözleşmeler imzalanmaktadır. Bu sözleşmelerde karşılıklı kesintilere yer verilmektedir. Sözleşmeler incelendiğinde, genel gider kesintilerin yer verildiği görülmektedir. Bu iddialarda bulunan Muhittin G. hiçbir sözleşme hükmüne itiraz etmemiştir. Genel gider ve hizmet bedeli altında yapılan kesintilerin, 'örtülü himmet' kesintisi olduğu iddiası yalandır" şeklinde savunma yaptı.

Dumankaya İnşaat şirketinin FETÖ ile iltisaklı basın yayın kuruluşlarına bağış yaptığı iddialarını da reddeden Halit Dumankaya, tüm basın yayın organlarına reklam verdiklerini, bağış olarak iddia edilen paranın ise reklam bedeli olduğunu iddia etti.

Kapatılan Fatih Üniversitesi'ne 306 bin liralık bağışlarının gözüktüğünü söyleyen Dumankaya, "Bu bağış bu örgütün gerçek yüzünün öne çıkmasından çok önce 2010 yılında yapılmıştır. İçlerinde devlet okulu da bulunan birçok okula bundan daha fazla bağış yapmışımdır. Bu hiçbir şekilde FETÖ'ye finansal yardım adı altında değildir. Köyümüzden okuyan öğrencilerin paraları üniversiteye yatırılmıştır" diye konuştu.

"Yardımlardan pişmanlık duyuyoruz"

Kimse Yok mu Derneği'ne bağış yapılıp yapılmadığını ve miktarını hatırlamadığını söyleyen Dumankaya, "Dernek yasal olarak kurulmuş ve uzun süre faaliyet göstermiştir. Bu derneğe yardım yaptıysak da devlet görevlilerin destek amacıyla sözlerinin ardından yapmışızdır. Yardımlarımız 17/25 Aralık öncesine tekabül etmektedir. Biz zaten Fetullahçı olarak adlandırılan örgüte yardımları inkar etmiyoruz ama bu yardımlarımız 17/25 Aralık öncesi olmuştur. Yaptığımız bu yardımlardan şu anda pişmanlık duyuyoruz " şeklinde beyanda bulundu.

İddinamede oğlu Semih Serhat Dumankaya'nın kızı Ayla Dumankaya Pirinççi'ye "himmet" istendiği yönünde mail atıldığının iddia edildiğini söyleyen Dumankaya, "Bu mailin 2014 yılında atıldığı söylenmektedir. Ancak Semih bu maili 9 Kasım 2004'te ABD'de üniversite eğitimi görürken atmıştır. Bu mail nedeniyle şirketimize el koyulmuştur. Semih'in bunu 2014 yılında atma imkanı yoktur. Çünkü 2010 yılında Türkiye'ye gelmiş ve bir daha ABD'ye gitmemiştir. Mailde kesinlikle geçmemesine rağmen '17/25 Aralık'ta özellikle zorlandık' ifadeleri eklenerek sanki 2014'te atıldığı imajı yaratılmıştır." ifadelerini kullandı.

"Digitürk'ün kapatılması bireysel tercihtir"

FETÖ'ye yardım amacını asla gütmediğini öne süren Halit Dumankaya, savunmasında şunları kaydetti:

"Digitürk'ü kapatmamız da örgütün talimatıyla olduğu iddia edilmektedir. İptal sebebimiz 'Yumurcak Tv' kanalının bu platformdan çıkmasıdır. Biz iptal ettik ama küçük çocuğu olmayan oğlum Uğur Dumankaya iptal etmemiştir. Şirketimiz adına bulunan abonelikler de iptal edilmemiştir. İddia edildiği şekilde tepki olarak yapsaydık, oğlum ve şirketimiz aboneliklerini sonlandırırdı. Bir dijital aboneliği sonlandırmak tamamen bireysel tercihtir. Ne ben, ne de ailem ByLock kullanıcısı değildir, sosyal medyalardan hiçbir örgütsel mesaj atılmamıştır."

"FETÖ ile iltisaklı kurumlar bizden araç almamışlardır"

Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Ayla Dumankaya Pirinççi de babasının yaptığı savunmalara katıldığını belirtti.

Kapatılan Süleyman Şah Üniversitesi ve Fatih Üniversitesi'ne yapılan yardımların bağışlardan ibaret olduğunu söyleyen Pirinççi, vefat eden ablası Leyla Dumankaya'nın adını yaşatmak için bu bağışların yapıldığını, sadece bu iki üniversiteye değil, çok sayıda üniversiteye yardım yapıldığını ifade etti.

Kendilerinin otomotiv işi yaptığını da belirten Pirinççi, "FETÖ ile iltisaklı kurumlar bizde bulunan araçların aynısını hep farklı şirketlerden almıştır. Bizden bir kere araç almayı bırakın, teklif dahi vermemişlerdir. FETÖ ile iltisaklı kurumlar bizden araç almamışlardır." şeklinde savunma yaptı.

Tutuksuz sanık Semih Serhat Kaya da tüm suçlamaları reddederek ablasına "örgüte himmet verilmesi" yönünde mail attığı yönünde iddiasıyla ilgili şunları kaydetti:

"Maili iddia edildiği gibi 2014 yılında değil, 2004 yılında ABD'de üniversite eğitimi gördüğümde 17 yaşındayken attım. ABD'de o zamanki adıyla cemaatin Türk günü adı altında yemeği vardı. Natamam bir kültür merkezi vardı, içinde mescidi vardı. Biz orada yemek yedik. Ben buraya birkaç defa gittim, namaz kılmaya gittim, cuma namazına gittim. Burada Boğaziçi mezunlarının çok az maaşla çalıştıklarını bildirdiler. Kültür merkezinin gelecekte nasıl olacağını projeksiyon cihazıyla gösterdiler. Ben de bundan etkilendim. Sait diye birisi vardı, Fetullah Gülen'in yakınlarından. Babamın teknolojiyle alakası yok. Ben de ablama mail attım, bundan etkilenerek. Ama sanki 17/25 Aralıktan sonra atılmış gibi bir algı yaratıldı. Ben 2010 yılından sonra ABDye gitmedim."

Tutuksuz sanık Uğur Dumankaya da aile bireylerinin yaptığı savunmalara katıldığını, örgütle bir ilişkilerinin olmadığını savundu.

Duruşma sanık savunmalarına devam edilmek üzere yarına ertelendi.

Kaynak: AA / Güncel
ABD ve İngiltere'nin ardından Fransa'dan da onay çıktı: Ukrayna füzelerimizi kullanabilir

Batı, topyekun Putin'e savaş açıyor! Bir ülke daha Ukrayna'ya izin verdi

20 bin öğretmenin ataması yapıldı

Eğitim camiasına yeni öğretmenler katıldı

Belediyelere bağlı kreşler kapanabilir

Belediyelere bir kötü haber daha! Kreşlerin kapanması an meselesi

Arka Sokaklar'daki 'tarikat' sahnesi izleyicileri ayaklandırdı

Arka Sokaklar'daki "tarikat" sahnesi izleyicileri ayaklandırdı

title