Fetö'nün "Din Hizmetleri" Yapılanması Davası
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) din hizmetleri kapsamında imam ve müezzinler arasındaki yapılanmasına ilişkin 14'ü tutuklu 24 sanığın yargılandığı davada tanık beyanları alınıyor.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) din hizmetleri kapsamında imam ve müezzinler arasındaki yapılanmasına ilişkin 14'ü tutuklu 24 sanığın yargılandığı davada tanık beyanları alınıyor.
İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumu karşısındaki binada görülen duruşmada sanık savunmaları tamamlandı.
Bütün sanıklar, özetle haklarındaki suçlamaları reddederek, beraat talebinde bulundu.
"Erdoğan'ı aşağıya indireceğiz"
Duruşmada, tanık beyanları alınmaya başlandı.
FETÖ mağduru olduğunu iddia eden tanık Adem Daştan, Bahçelievler'de bir camide imamlık yaptığını belirterek, aynı caminin eski imamlarından tutuklu sanık Hüseyin Orhan'ın, FETÖ lehinde faaliyetlerde bulunduğunu ve cami kürsüsünde örgüt lehine vaazlar verdiğini iddia etti.
Daştan, sanık Orhan'ın 2014'ten sonra camiden ayrıldığını ve namazı müezzinin değil de "abi" diye tabir edilen örgüt mensubu üyelerinin kıldıracağını söylediğini öne sürdü.
Cami görevlilerinin dışında kimsenin camide namaz kıldıramayacağını ve kürsüde vaaz veremeyeceğini anlatan Daştan, " Hüseyin Orhan, bizim camiden kısa süreliğine ayrıldığında bana 'Camide abiler imamlık yapacak.' demişti. Ben bunu kabul etmedim. Hüseyin Orhan benim bu gruba olan tavrımı bildiği için müftülük bünyesinde benimle uğraşmaya başladı. 17-25 Aralık olaylarından sonra 'Bu Erdoğan, kafasına göre iş yapıyor. Onu aşağıya indireceğiz. Saygın bir banka olan Bank Asya'yı batırmak istiyor. Önceleri, Zaman gazetesi muhabirlerinin yüzüne bakılmazdı. Gazetenin tirajı bir milyona ulaştığında herkes Zaman muhabirlerinin önünde ceketini ilikliyor.' dediğine şahidim." diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Mustafa Çakar'ın "Camiye Zaman gazetesi, Sızıntı dergisi geliyor muydu?" sorusuna tanık Daştan, "Oluk oluk, koli koli Zaman gazetesi geliyordu." yanıtını verdi.
"Eşimin önünü kesip burs istediler"
Görevli bulunduğu camiye 2014 yılı öncesi sürekli Zaman gazetesinin getirildiğini aktaran Daştan, "Hüseyin Orhan, bana "Hizmete ayırmadığın vaktin hepsi boştur.' demiştir. Ben de kendisine 'Derhal burayı terk et.' diye sitem ettim. Bu olaydan sonra müftülük aracılığıyla üzerimde psikolojik baskı uyguladılar. Beni camiden attırmak için uğraştılar. Bir gün eşimin önünü keserek hizmete burs istediler. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kurban taleplerini cemaate iletmezdi, kurbanları hep cemaate toplardı. Cemaate, oluk oluk kurbanlar gidiyordu." ifadelerini kullandı.
Daştan, şikayetçi olduğu ve aleyhinde tanıklık yaptığı tutuklu sanık Orhan'ın vaazlarında Fetullah Gülen'in sözlerini kullandığını iddia etti.
FETÖ üyelerinden psikolojik baskı gördüğünü öne süren Daştan, şöyle devam etti:
"Ben onların aleyhinde biriyim. 2013'ten sonra yüz metre yol yürüyemez hale geldim. Bunlar sebep oldu. Benim FETÖ propagandası yaptığım dedikodusunu yaydılar. Camideki vaazlarda, nasıl oluyor anlamıyorum ama konu hep Fetullah Gülen'e geliyordu. Kur'an'ın ayetlerini okuyarak Fetullah Gülen'e bağlıyordu. Güya Fetullah Gülen rüyasında peygamber efendimizi görmüş ve 'Davanızdan vazgeçmeyin.' demiş. Hüseyin Orhan, bunu cemaatine söylüyordu. Bunların nasıl bir hesabı varsa Allah'ın da bir hesabı var. İşte ben buradayım. O da şurada oturuyor. Bunlar, babayı evladına düşürdüler."
Tanık beyanlarına karşı diyecekleri sorulan eski imam sanık Hüseyin Orhan, Daştan'ın beyanlarının doğru olmadığını ifade ederek, psikolojik sorunları olduğunu öne sürdü.
Sanık Orhan, camiye Zaman gazetesi getirmediğini, kimseyi gazete abonesi yaptırmadığını, Bank Asya'ya para yatırma talimatı vermediğini, FETÖ'ye kurban bağışı toplamadığını savunarak, hakkındaki iddiaları reddetti.
15 Temmuz fotoğrafları
Duruşmada tanık olarak dinlenilen Diyanet İşleri Başkanlığı görevlilerinden imam Osman Önal, FETÖ'yle iltisakı bulunduğunu iddia ettiği tutuksuz sanık Ahmet Kaya'nın örgüt lehine faaliyetlerde bulunduğunu öne sürdü.
Kaya'nın, FETÖ üyelerince Türkiye'de toplanan bursları yurt dışına çıkardığını iddia eden Önal'ın beyanlarına karşı Kaya'ya söz hakkı verildi.
Önal'ın beyanlarının doğru olmadığını savunan Kaya, "Sadece hac ve umre için yurt dışına çıktım. Kimseden burs veya para toplamadım. Osman Önal'ın söylediklerine şahitlik edecek bir tek kişi varsa söylesin. 15 Temmuz'da sela okuduktan sonra bilfiil meydanlardaydım. Gazi veya şehit olabilirdim. Bu durum fotoğraflarla sabittir." diye konuştu.
Söz alan sanık Kaya'ın avukatı Halil İbrahim Serbest, tanık Önal'ın beyanlarının doğru olmadığını ve şahitleri mahkemeye sunması gerektiğini söyledi.
Avukat Serbest, şunları kaydetti:
"Şu yargılamada da gördük ki, Diyanet'te büyük sıkıntılar var. FETÖ yapılanması burada ciddi kirlenmeye yol açmış. Müvekkilimin durumu ortadadır. FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişiminde üzerine düşen görevi yerine getirmiş, sabaha kadar sela okumuştur. Hatta 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde o gece çekilen fotoğraflarda görülmektedir. Acaba bu tanığın kendisi 15 Temmuz gecesinde neredeydi diye sormak lazım."
Duruşma, diğer sanıklara yönelik tanık beyanlarıyla devam ediyor.?