15 Temmuz şehidi Gülşah Güler'in ailesi acılarını hala hissediyor
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Ankara Gölbaşı'nda şehit olan Komiser Yardımcısı Gülşah Güler'in ailesi, kızlarının şehadetinin üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen acılarını ilk günkü gibi yüreklerinde hissediyor.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Ankara Gölbaşı'nda şehit olan Komiser Yardımcısı Gülşah Güler'in ailesi, kızlarının şehadetinin üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen acılarını ilk günkü gibi yüreklerinde hissediyor.
Darbecilerin, Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığına gerçekleştirdiği bombalı saldırıda şehit düşen Güler'in annesi Emine ve babası Hüseyin Güler, 6 Şubat 2023'teki depremlerde Hatay'ın Kırıkhan ilçesindeki evlerinin hasar görmesi üzerine Ankara'ya yerleşti.
Gölbaşı'nda kızlarının şehit edildiği Özel Harekat Daire Başkanlığının karşısında bir eve taşınan aile, çalıştığı kuruma yakın olma hissiyle özlemlerini bastırmak istiyor.
Sık sık memleketleri Hatay'a gelen aile, Kırıkhan Şehitliği'ndeki kızlarının kabrini ziyaret ediyor.
Anne Emine Güler, AA muhabirine, kızının acısını ilk günkü gibi içinde yaşadığını söyledi.
Her günün kendileri için 15 Temmuz olduğunu belirten Güler, "15 Temmuz günü yaklaştıkça duygularım daha da kötü oluyor, özlem, hasret duyuyorum. Kalleşlik de çok zorumuza gidiyor." dedi.
"Her gün kızıma selam veriyoruz"
Depremlerde evlerinin hasar aldığını, kızının hatıralarını sakladığı odasının da etkilendiğini anlan Güler, şöyle konuştu:
"Depremde eşyalarının hepsi yerlerdeydi, vitrini yıkıldı, bütün eşyaları savruldu, onları ağlayarak topladım ama yeniden yapacağım inşallah. Şimdi Ankara Gölbaşı'ndayız, kızıma komşuyuz. Özel harekatın yanındayız, her gün kızıma selam veriyoruz, bayrağı var orada, 'günaydın kızım' diyorum dağlarına bakıyorum, birlikte bakardık, evinin yanında oturuyoruz, 'komşu geldik kızım sana' diyoruz, bu bana kendimi daha iyi hissettiriyor. Sanki Gülşah orada yaşıyor da biz komşusuyuz, birlikteyiz. Özlüyorum, resimlerine bakıyorum, memlekete geldiğim zaman koşa koşa mezarına geliyorum, mezarını temizliyorum 'geldim kızım' diyorum, hasret çok büyük, ciğer işte, ciğerimizi yaktılar."
Anne Güler, acılarının ilk günkü gibi taze olduğunu ve kızını çok özlediğini dile getirdi.
Ciğerlerinin yandığını anlatan anne Güler, "Allah kendilerini kahretsin, bizim ciğerimizi yaktılar kendilerinin de ciğerleri yansın. Ölmesinler sürünsünler. Alçaklık damgasıyla yaşasınlar." diye konuştu.
"Bu vatana bir Gülşah değil bin Gülşah feda olsun"
Baba Hüseyin Güler de deprem sonrası mecburiyetten Ankara'ya yerleştiklerini ancak sık sık memlekete gelerek ilk ziyareti kızlarının kabrine yaptıklarını anlattı.
Özleminin büyük olduğunu belirten baba Güler, şunları kaydetti:
"Rabbim kızımızı bizden gururla, onurla, şerefle aldı, bize şehit anne babası olmayı lütfetti. Bu dünyada her insanın ulaşamayacağı bir isim verdi, evladımızla gururluyuz. Hainlere gelince de onlar hainliklerini yapacak, biz canımızı vereceğiz. Gururla söylüyorum ki bu vatana bir Gülşah değil bin Gülşah feda olsun. Benim arkamda 3 çocuğum daha var, ben varım, eşim var bu vatan için yani hiç boşuna heveslenmeyin, uğraşmayın. Şunu iyi bilin ki bu dünyada çekeceğinizi çekeceksiniz, mahşerde, Allah'ın huzurunda, bizim iki elimiz sizin iki yakanızda olacak. Çünkü bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içip bayrağın altında hainlik yapanlara ne Allah katında ne de bu ülkede yer yoktur. Siz hainliğinizi yapmaya devam edin biz canımızı vermeye devam edeceğiz."