Fetö'nün Darbe Girişimine İlişkin Soruşturma
Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Üyesi Mustafa Kemal Özçelik, ifadesinde, "Hakim ve savcılar ile adalet teşkilatında çalışanların sorunlarının giderilmesi için çalışmalar yaptım. Hatalarımız elbette olmuştur ancak bunlar Türkiye Cumhuriyeti devleti dışında başka herhangi bir mihraka, örgüte hizmet etme anlamında veya birilerini yok etmeye yönelik düşünce içeren hatalar değil, beşeri hatalarımızdır.
Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Üyesi Mustafa Kemal Özçelik, ifadesinde, "Hakim ve savcılar ile adalet teşkilatında çalışanların sorunlarının giderilmesi için çalışmalar yaptım. Hatalarımız elbette olmuştur ancak bunlar Türkiye Cumhuriyeti devleti dışında başka herhangi bir mihraka, örgüte hizmet etme anlamında veya birilerini yok etmeye yönelik düşünce içeren hatalar değil, beşeri hatalarımızdır." ifadelerini kullandı.
Özçelik, savcılık ifadesinde, 1985'te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine girdiğini, Orman Genel Müdürlüğünün yurdunda kaldığını, öğrencilik yılları ve sonrasında da FETÖ ile bir bağlantısının bulunmadığını savundu.
FETÖ ile bağlantılı olduğu öne sürülen kişilere hiçbir zaman himmet adı altında para yardımında bulunmadığını, kendisinden de para talep edilmediğini ileri süren Özçelik, 2014 yılında Yargıtay üyesiyken HSYK üyeliğine seçildiğini, eski personel genel müdürü olduğunu, dolayısıyla yargı camiasını tanıdığını belirtti.
Yargıtay üyelerinden aday olması için öneri geldiğinde durumu değerlendirdiği ve adaylık düşüncesini ilk defa eski bir daire başkanına açtığını kaydeden Özçelik, "Yargıtaydan HSYK üyeliğine seçildim. Yani FETÖ destekli bir grubun adayı olmadım. Bağımsız liste olarak adli yargı HSYK üyeleri seçimi sırasında bu listeye genel bir desteğim olmadı. Hukuka fayda getireceğini düşündüğüm işleri her zaman destekledim, bugün de desteklemeye devam ederim." değerlendirmesinde bulundu.
Özçelik, 15 Temmuz'da oğlunu sünnet ettirdiğini, akşam 17.00-17.30 sıralarında kutlama yaptıklarını, saat 22.00 gibi jet sesleri duymaya başladıklarına dikkati çekerek, 16 Temmuz'da öğle saatlerine kadar evde bulunduğunu, sosyal medyada kendisi hakkında gözaltı kararı verildiğini öğrenince etkilenmemeleri için eşi ve çocuklarını kayınpederine bıraktığını, daha sonra eve dönüp polisleri beklemeye başladığını aktardı.
"Suçlamaların temeli yok"
Polislerin 16 Temmuz'da akşam saatlerinde gözaltı için eve geldiğini vurgulayan Özçelik, şöyle devam etti:
"Ellerindeki yazıyı okuduğumda birçok usul ve hukuk hatalarıyla dolu olduğunu gördüm. En baştan beri ön yargılı ve kurgusal bir adli sürecin işletildiği kanaati bende oluştu. Şunu belirtmemde yarar var, ben 2014 yılı HSYK seçimlerinde Yargıtay üyesi olarak aday oldum ve Yargıtay üyeliği kontenjanından seçildim. Benimle birlikte seçilenler ile aramızda onar oy fark var. Onlara böyle bir suçlama yöneltilmezken bana suçlama yöneltilmesi anlaşılabilir bir şey değil. Suçlamaların hiçbir temeli yok.
2014 seçimleri öncesinde ben personel genel müdürlüğü yaptığım için birçok hakim ve savcıyı iş nedeniyle tanıyorum. Hakim ve savcılar ile adalet teşkilatında çalışanların sorunlarının giderilmesi için çalışmalar yaptım. Hatalarımız elbette olmuştur ancak bunlar Türkiye Cumhuriyeti devleti dışında başka herhangi bir mihraka, örgüte hizmet etme anlamında veya birilerini yok etmeye yönelik düşünce içeren hatalar değil, beşeri hatalarımızdır."