Fetö ile Dhkp/c'nin "Ortak Kaos Planı" Davası
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi eski polislerin, terör örgütü DHKP/C'ye sızdırdığı elemanlarca kaos eylemleri gerçekleştirmeyi hedefledikleri iddialarına ilişkin, eski Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer ile eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu...
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi eski polislerin, terör örgütü DHKP/C'ye sızdırdığı elemanlarca kaos eylemleri gerçekleştirmeyi hedefledikleri iddialarına ilişkin, eski Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer ile eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 5'i firari, 6'sı tutuklu 13 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması yapıldı.
İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Mustafa Evcil, olay tarihinde Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü Değerlendirme Büro Amirliği'nde polis memuru olarak görev yaptığını belirtti.
İmza attığı tutanağı, tutuklu sanık Ferdi Taşkaya ile incelediğini anlatan Evcil, tutanağın tarihi bulunmadığını, normalde tarihsiz tutanaklar olmadığını, iş yoğunluğundan dolayı tutanağın tarihsiz olduğunu ve bu durumun bir kasıt taşımadığını iddia etti.
İddianamede, DHKP/C'nin eski İstanbul sorumlusu olduğu ve örgüt tarafından infaz edilmek istendiği belirtilen Asuman Akça'yı vuran DHKP/C şüphelisi Selçuk Aymaz'ın emniyetteki ifadesinde avukatlığını yaptığı belirtilen tutuklu sanık Süleyman Taşbaş da savunma yaptı.
Taşbaş, savunmasında, stajeri olan Tuğba Özkan'ın, kendisine ağabeyi Alperen Özkan'ın İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesinde polis memuru olarak görev yaptığını ve şüphelilere avukatlık yapabileceğini sorduğunu anlattı.
Ücreti alınması şartıyla avukatlık yapabileceğini söylediğini aktaran Taşbaş, "Bir iki gün sonra Vatan emniyetin sabit numarasından beni aradılar ve çağırdılar. Şu an kimin aradığını hatırlamıyorum. Gerekirse telefonumun HTS kayıtlarını isteyebiliriz. Ben de telefon üzerine Vatan'a gittim. Koridorda Selçuk Aymaz'ı gördüm. Bana 'örgütten misin?' diye sordu. Ben de bu soruyu anlamadım. Daha sonra 'ne anlatayım?' diye sordu. Ben de, 'neyi yaşadıysanız onu anlatın' dedim. Akabinde ifadeye girdik. Bir saat ifade sürdü. Sonrasında ifade tutanağını imzaladım çıktım. Ferdi Taşkaya çıkışta bana sarı zarfın içerisinde 200-300 lira civarında vekalet ücreti verdi." dedi.
Normalde avukat ücretinin böyle alınmadığını ama olay tarihinde bu durumu sorgulamadığını ifade eden Taşbaş, şu anki pozisyonda baktığında bu durumun olağan olmadığını belirtti.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen başka bir davada da yargılandığını ifade eden Taşbaş, örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığını, örgütün sohbetlerine katıldığını, 12 Haziran 2015 tarihinde ByLock'u telefondan sildiğini, örgüte ait dernekten istifa ettiğini ve örgütten ayrıldığını ileri sürdü.
Tutuklu sanık Ferdi Taşkaya söz alarak, Süleyman Taşbaş'a para vermediğini öne sürdü.
Duruşma, diğer sanıkların savunmalarının alınması için yarına ertelendi.