Fetö "Günah"Ların da Üzerini Örtüyormuş
SELİM BOSTANCI - Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) darbe girişimi kapsamında tutuklu 4 eski Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) komutanı hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet...
FERDİ AKILLI - SELİM BOSTANCI - Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) darbe girişimi kapsamında tutuklu 4 eski Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) komutanı hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları istemiyle hazırlanan iddianame, Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Zonguldak Cumhuriyet Savcısı Gökhan Yüksel tarafından, meslekten ihraç edilen eski Zonguldak Garnizon Komutanı Tuğgeneral Birol Şimşek, Zonguldak Garnizon Komutanlığında görevli Jandarma Kurmay Albay Kamil Günler, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Hasan Doğan ile Deniz Albay Mustafa Kemal Öztürk hakkında hazırlanan 16 sayfalık iddianame tamamlandı.
Başsavcılığın onayının ardından Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, sanıkların "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
İddianamede, Fetullah Gülen'in 1970'li yıllara kadar Yeni Asya grubu içerisinde yer aldığı ve daha sonra İzmir Kestanepazarı Kur'an kursunda görev yaptığı dönemde çevresinde bulunan arkadaşlarıyla dini motifleri de kullanmak (istismar etmek) suretiyle örgütünün çekirdek kadrosunu oluşturarak müstakil hareket etmeye başladığı anlatılarak, örgütün temel amacının Türkiye'de devletin bütün anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini, mülki ve adli yapısını ele geçirmek ve aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili bir siyasi ve ekonomik güç haline gelmek amacıyla örgütsel bir yapılanma içerisinde olduğu belirtildi.
FETÖ/PDY'nin siyasi amaç unsuruyla diğer örgüt türlerinden ayrılan terör örgütleriyle zaman zaman kavramın dışına taşacak kadar çeşitli biçimde sınıflandırılabileceği ifade edildi.
Haşhaşi benzetmesi
İddianamede, FETÖ/PDY mensuplarının hücresel şekilde birbirleriyle bağlantıları, kendi aralarında bir rapor ve talimat alışverişi bulunduğu belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Alttan yukarıya doğru rapor, yukarıdan aşağıya doğru talimat verilmekte. Fetullahçı Terör Örgütü, üyelerinin uğrunda zorluklarına katlanabildiği, fedakarlıkta bulunduğu, amacına yönelik bir şeyler yapabildiği, bir inanç, bir ideoloji sistemidir. Örgüt kadrolarının sızdığı devletin güvenlik kurumlarının silahlı olması ve bu silahları kullanma yetkisinin bulunması, örgütün silahlı ve askeri eğilimini göstermesi açısından çok önemlidir. Hasan Sabbah'ın çevresinde kümelenen Haşhaşilerin, yaklaşık bin yıl kadar önce afyon çekip fedailerini kullanarak devlet görevlilerini öldüren bir terör örgütü olarak ortaya çıkmalarında olduğu gibi FETÖ/PDY üyeleri de mutlak itaat ve cennete kavuşacakları saiki ile hareket ederek devlet içinde suikast benzeri hareketlere başvurmuştur.
Dini unsurları temel alarak hareket ettiğini iddia eden örgütün, dini değerler değişmezken, zamana ve şartlara göre kendisini değiştirmesi, ülkesi ve devletiyle barışık olması beklenirken devleti kendisine hasım ve karşı cephe olarak görmesi, tüm yapısıyla açık ve şeffaf olması gerekirken bir istihbarat örgütü gibi kod isimler, özel haberleşme kanalları, kaynağı bilinmeyen paralar kullanması, yönetim kadrosunun faaliyetlerini yurt dışından idare etmesi ve Türkiye'ye gelmekten ısrarla imtina etmesi, hasımlarını saf dışı etmek için her türlü baskı, şantaj ve yasa dışı faaliyeti kullanması, çeşitli yabancı misyon temsilcileriyle mahiyeti bilinmeyen görüşmelerde bulunması, diğer terör örgütleriyle temas kurması ve onlara istihbarat, lojistik, eylem tarzı türü destek sağlaması, söz konusu yapının casusluk faaliyetlerini de kapsayan organize bir terör örgütü olduğunu ortaya koyan unsurlardır."
"Para" büyük önem arz ediyor
İddianamede, FETÖ/PDY'ye üyelik için dindar olmak veya inançlı olmak şartı aranmadığı gibi Müslüman olmanın gerekli olmadığı vurgulanarak, "Bu örgütün içerisinde her türlü suça bulaşmış, alkol müptelası, kumarbaz, hırsız, tefeci, rüşvetçi kişiler de vardır ancak örgüt anlayışında, dini vecibelerin yerine getirilmesi veya Kur'anın yasakladığı eylemlerden kaçınmaktan ziyade, 'para' öncelik arz ettiğinden, himmetini veren kişinin işlediği suçun veya günahın bir önemi bulunmamaktadır. Meşru olmayan yollardan elde edilen kazançtan örgüte istenen pay verilmiş ise işlenen günahın ya da suçun üzeri örgüt tarafından organize şekilde örtülmektedir." denildi.
Örgütün özellikle siyaset, mülkiye, adliye, askeriye, emniyet ve bürokrasideki örgütlenmesi ile yasa dışı faaliyetleri, muhtelif tarihlerde resmi kurumlar ve istihbarat birimlerince hazırlanan çeşitli raporlarla devlet arşivlerine girdiği anlatılan iddianamede, "Örgüt, yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda vakıf, dernek, özel okul, şirket, dershane, öğrenci yurdu, basın yayın kuruluşu, finans kurumu, sigorta şirketi ve radyo istasyonunu denetim altında bulundurarak; amacına uygun bir teşkilatlanmayı neredeyse başarmıştır." ifadesi yer aldı.
İddianamede, şunlar kaydedildi:
"Zonguldak Garnizon Komutanlığı Kurmay Başkanı Jandarma Albay Kamil Günler'in Kırıkkale sıkı yönetim komutanı olarak görevlendirildiği, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Birol Şimşek'in Zonguldak sıkı yönetim komutanı olarak görevlendirildiği, Karadeniz Bölge Komutanı Hasan Doğan'ın Çok Uluslu Müşterek Harp Merkezi Komutanı olarak görevlendirildiği, Karadeniz Bölge Komutanlığı Üst Savunma Birlikleri Komutanı olarak görev yapan Mustafa Kemal Oztürk'ün ise Karadeniz Bölge Komutanı olarak görevlendirildiği tahkikat kapsamında anlaşılmıştır."
Bir dolarlık banknotların saklanması hayatın akışına aykırı
Soruşturma kapsamında 16 Temmuz 2016'da Kamil Günler'in ikametinde yapılan arama sonucu ele geçirilen çantanın 18 Temmuz 2016'da müdafi ve cumhuriyet savcısı eşliğinde açılarak incelendiği belirtilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
"Çantada kahverengi ve üzerinde Genelkurmay Başkanlığı kaşesi olan kişiye özel yazılı bir tarafı yırtık zarf içerisinde kağıda sarılı bir Amerikan doları banknotu bulundu. Bu kapsamda maddi değeri itibarıyla düşük olan bir dolarlık banknotun özenle saklanmasının hayatın olağan akışına aykırıdır. Meydana gelen darbe girişimi eylemi sonrasında ülke çapında başlatılan soruşturmalar kapsamında gözaltına alınan birçok şüphelinin cüzdanında veya ikametinde bir Amerikan doları banknotu bulundu. Örgüt mensuplarından ele geçirilen bir Amerikan doları kağıt paraların terör örgütü lideri tarafından dağıtılmak üzere iletilmesi, örgüt hiyerarşisinde yer alan mensuplara iletilme şekli ve beyanlarla ortaya çıkan ifade ettiği anlamı bir arada değerlendirildiğinde örgüt mensubunun bu sıfatını ortaya koymaya yönelik örgüt ile devamlılık ve süreklilik arz edecek şekilde organik bağ kurduğuna dair delillerden biri olduğu tespit edildi."
İddianamede, şüphelilerin silahlı terör örgütü FETÖ/PDY'nin üyelerinin örgütün amaçları doğrultusunda örgütün hiyerarşik yapısına dahil oldukları, üyesi bulundukları silahlı terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını, cebir ve şiddet kullanarak değiştirme amacına yönelik vehamet arz eden olayları gerçekleştirdikleri, dosyada bulunan delillerden anlaşılacağı üzere şüphelilerin atılı suçları işledikleri yönünde kamu davası açılması için yeterli şüphe oluştuğu anlaşıldığı vurgulanarak, ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.