Fetö'cü Komutan: Adımı Sıkıyönetim Komutanı Listesine Yazanlardan Şikayetçiyim
15 TEMMUZ darbe girişiminde, FETÖ/ PDY'nin atama listesinde adı örgütün sözde 'Erzurum Sıkıyönetim Komutanı' olarak yeralan Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Murat Koçak ile 'Kırmızı Bylock' kullandığı tespit edilen Harekat ve Asayiş Şube Müdürü Kurmay Binbaşı Murat...
15 TEMMUZ darbe girişiminde, FETÖ/ PDY'nin atama listesinde adı örgütün sözde ' Erzurum Sıkıyönetim Komutanı' olarak yeralan Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Murat Koçak ile 'Kırmızı Bylock' kullandığı tespit edilen Harekat ve Asayiş Şube Müdürü Kurmay Binbaşı Murat Yılmaz'ın yargılanmasına başlandı. Hakkında üç kez ağırlaştırılmış müebbet ile 22,5 yıla kadar hapis cezası istenen Murat Koçak, "Sıkıyönetim atama listesinde ismimi kim neden yazdı bilmiyorum. İsmim bulunduğu için şikayetçiyim" dedi.
15 Temmuz başarısız darbe girişimi gecesinde Erzurum Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı olan Kurmay Albay Murat Koçak ile Jandarma Bölge Komutanlığında görevli Harekat ve Asayiş Şube Müdürü Kurmay Binbaşı Yılmaz gözaltına alındı. Yurtta Sulh Konseyi tarafından gönderilen 'sıkıyönetim direktiflerini' uygulamakta ısrarcı oldukları belirlenen Murat Koçak ile Murat Yılmaz, 17 Temmuz'da tutuklanarak H Tipi Cezaevine gönderildi. Murat Koçak ve Murat Yılmaz hakkında 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 15 yıldan 22.5 yıla kadar hapis cezası istemi ile dava açıldı.
İDDİANAMEDE İKİ KOMUTAN ÖRGÜTÜN YÖNETİCİSİ SAYILDI
Hazırlanan 32 sayfalık iddianamede söz konusu eylemlerin FETÖ/PDY mensupları tarafından gerçekleştirildiği, Murat Koçak'ın 'Sıkıyönetim Direktifi' konulu belgenin ekinde bulunan 'İl Sıkıyönetim Komutanları' başlıklı listenin 29'uncu sırasında Erzurum Sıkıyönetim Komutanı olarak görevlendirildiği, Murat Yılmaz'ın örgüt mensuplarının kullandığı Bylock adlı haberleşme programını kullandığı vurgulandı. Murat Yılmaz'ın Murat Koçak ile birlikte hareket ettiği ve her ikisin de örgütün emirleri doğrultusunda astlarına emir verdiği belirtilen iddianamede, "Erzurum ilinin Doğu Anadolu Bölgesinin merkezi konumundaki bir il olduğu, Erzurum ili belediye teşkilatının Büyükşehir Belediyesi statüsünde olduğu, ülkemizde bulunan TRT müdürlüklerinden birisinin ve kamu kurumlarına ait çok sayıda bölge müdürlüklerinin Erzurum'da olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi bulunan Erzurum'un adli teşkilat yönünden de Türkiye'nin önemli bir ili olduğu, özellikle örgüt lideri Fethullah Gülen'in Erzurum nüfusuna kayıtlı olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde soruşturmaya konu eylemleri icra eden şüphelilerin örgütün sıradan birer üyesi değil yöneticisi oldukları"na dikkat çekildi.
2'nci Ağır Ceza Mahkemesinde dün görülen ilk duruşmada tutuklu sanıklar Murat Koçak ve Murat Yılmaz ile avukatları hazır bulundu. Suçlamaları kabul etmeyen Murat Koçak, sıkıyönetim direktifinin Genelkurmay Başkanlığından geldiğini söyledi. Koçak, "Planlama yapmadım, personeli mevziye aldım, bir kişiyi bile dışarıya çıkarmadım. Sıkıyönetim komutanı olsaydım emir verirdim. Sadece televizyon izledim. Sıkıyönetim atama listesinde ismimi kim neden yazdı bilmiyorum. İsmimin yer alması 'insanlar tarafından acaba bu yapacak mıydı?' diye algı oluşturdu. İsmim bulunduğu için şikayetçiyim. FETÖ/PDY ile herhangi bir bağlantım olmadı, bylock kullanmadım" diye konuştu.
BİNBAŞI YILMAZ, BYLOCK KULLANDIĞINI KABUL ETMEDİ
15 Temmuz gecesi Nöbetçi Amiri olan Binbaşı Murat Yılmaz ise 'Harekat Yıldırım' mesajı gelince Kurmay Başkanı Albay Murat Koçak'ı aradığını bildirdi. Bylock iddiasını kabul etmeyen ve yeniden inceleme yapılmasını isteyen Murat Yılmaz, "Komutanımızı aradım durumla ilgili bilgi verdim. Kendisini evinden araçla aldırmamı emretti. Karargaha geldiğinde mesajı kendisine ilettim. Daha sonra komutanımız odasına geçti. Ben gelen diğer mesajları da kendisine aktardım. O da benden bu mesajları incelememi istedi. Ben de mesajların birden fazla geldiğini görünce mükerrer olduğunu düşündüm. Çünkü 10 dakika 4-5 kere mesaj geldi. Ben mesajları kendimce dikkate almadım. İçeriğinde Valinin görevden alınması, TBMM'nin görevden alınması, siyasi partilerin kaldırılması bana doğru gelmedi. Zaten komutanımız da güvenlik tedbirleriyle ilgili görev almamızı emretti" dedi.
İL JANDARMA KOMUTANI ALBAY ÇELİK, TANIK OLARAK O GECEYİ ANLATTI
Mahkemede halen Erzurum İl Jandarma Komutanı olan Kıdemli Albay Mustafa Çelik, tanık olarak dinlendi. Albay Mustafa Çelik, o geceyi şöyle anlattı:
"Mesajda tüm personelin 24 saat içerisinde Ankara'daki garnizona katılmaları talimatı vardı. Ben de hemen mesajın teyit edilmesini istedim. 10 dakika sonra 'Sıkıyönetim direktifi' adı altında bir mesaj daha geldiği bana bildirildi. Mesajlar, normal mesaj formatlarına benzemiyordu. Bu mesajlar 'Yurtta Sulh Konseyi' adı altında kaleme alınıp gönderilmişti. Bunun FETÖ tarafından yapılan bir kalkışma olduğu kararına vardık. Validen izin alarak İl Jandarma Komutanlığına geçtim. Orada bana mesajların tekrar tekrar geldiğinin söylenmesi üzerine mesaj sisteminin kapatılmasını emrettim. Ayrıca harekat merkezine gelen telefonlara cevap verilmemesi hususunu ilettim. Bu sırada izinde olan Jandarma Bölge Komutanımız Ali Lapanta beni arayarak bana bağlı birliklerde bir sorun olup olmadığını sordu. Kendisine birliğimde herhangi bir sorun olmadığını söyledim."
"BİZ ZATEN VALİYİ GÖREVDEN ALDIK"
Daha sonra Tümgeneral Ali Lapanta'nın talimatı üzerine Jandarma Bölge Komutanlığına sivil olarak gittiğini ifade eden Albay Çelik, nizamiyeden girdiğinde 60'a yakın personelin silahlı ve teçhizatlı olarak mevzilendiğini bildirdi. Albay Murat Koçak'ın merdivenlerden inerek yanına geldiğini hatırlatan Çelik, Albay Koçak'a Genelkurmay'dan abuk subuk mesajlar geldiğini, mesaj sisteminin kapatılmasını belirttim. Albay Çelik şöyle devam etti:
"Bana 'burayı kapatamayız' diyerek sert cevap verdi. Ortam gerildiği için bu konuları odasında çay içerken konuşalım teklifini kabul ettim. Murat Koçak'ın odasına gittiğimizde oda kilitliydi ve daha sonra açıldı. İçeride Murat Yılmaz vardı. O esnada haberlerde bazı komutanların derdest edildiğini duyunca odaya girmekten vazgeçtim. Bahçeye çıktıktan sonra dağınık halde bulunan rütbeli personele bu emre uyulmamasını, bunun bir kalkışma olduğunu, başlarına iş açacağını belirttim. Murat Koçak'a Vali Beyin (Seyfettin Azizoğlu) toplantı yapacağını, kendisini de çağırdığını ilettim. Toplantıya katılmayacağını söyledikten sonra 'Biz zaten valiyi görevden aldık' dedi. Bunun üzerine kendisine 'ne zaman' ve 'kim' tarafından valinin görevden alındığının sormam üzerine 'Siz emirlerimi okumadınız mı?' dedi. Bu süreç içerisinde Binbaşı Mehmet Karaman da Koçak'ın yanındaydı. Koçak yanındaki Mehmet Karaman ile personele 'Bu emri isteyen uygular istemeyen uygulamaz. Uygulamayanlar sonucuna katlanır' diyerek karargaha çıktı."
Albay Mustafa Çelik'in tanık olarak ifadesinin alınmasından sonra Murat Koçak'ın avukatı Üzeyir Termeli, "Bunun bir kalkışma olduğunu nasıl anladınız? ya da FETÖ ile ilgili olduğuna nasıl karar verdiniz?" sorusuna Albay Mustafa Çelik, "20.15'te Ankara'daki istihbarat kaynaklarımdan şahsen öğrendim" dedi. Üzeyir Termeli'nin "Siz olsanız 60-70 kişi ile sıkıyönetim yapabilir misiniz, yapılabilir mi?" sorusu ise İl Jandarma Komutanını sinirlendirdi. Mustafa Çelik "Bu sorunun muhatabı ben değilim. Tanık sıfatı ile buradayım" diye karşılık verdi.
Mahkeme, diğer tanıkların dinlemesini ve sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.