Fetö Çatı Davasının Dördüncü Celsesi Sona Erdi (2)
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de arasında bulunduğu 73 kişi hakkındaki davada, 61.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de arasında bulunduğu 73 kişi hakkındaki davada, 61. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına Başbakanlık, Maliye Hazinesi, 2002'de öldürülen yazar Necip Hablemitoğlu'nun eşi, emekli Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, eski Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir, 2006'daki Danıştay saldırısında öldürülen Mustafa Yücel Özbilgin'in ailesi ve 2009'da ölen Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanı Behçet Oktay'ın kız kardeşinin davaya müdahillik taleplerini kabul etti.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın dördüncü celsesi sona erdi. Duruşmada öğleden sonra eski İstihbarat Dairesi Başkanı Uzun'un da arasında bulunduğu bazı kişiler davaya katılma talebinde bulundu.
FETÖ'nün mağdurlarından biri olduğunu belirten Uzun, "Eğer mahkemeniz uygun görürse sanık Ali Çelik Bey ile ilgili bilgileri sunabilirim. Anayasal suç içerisinde olduğunu savcılığa da ilettim. Ayrıca usulsüz dinlemelere dahil edildiğim için katılma talebinde bulunuyorum." dedi.
Eski Ankara Emniyet Müdürü Özdemir'in avukatı Mücahit Topaloğlu da müvekkilinin FETÖ'den zarar gördüğü, şikayetçi oldukları ve davaya müdahil olmak istediklerini anlattı.
Sanık Abdülkadir Aksoy söz alarak, müştekilerin acıların paylaştığını belirtti ve müdahillik konusunda takdiri mahkemeye bıraktı.
"17-25 Aralık bana göre bir kalkışmadır"
Davada "mağdur" konumunda olduğunu öne süren sanık Alaeddin Kaya, "17-25 Aralık bana göre bir kalkışmadır. O dönemde içeride yatan adamlar, seçimlerde bağımsız aday olmuşlardı ve herkes seferber oldu. Buna aklım ermiyor. Buradan da anlayabiliriz. Devlet vatandaşına tuzak kurmaz. Prof. Dr. Osman Özsoy, 15 Temmuz'dan önce 'Şimdi albay olmak zamanı' diye tweet attı. Emre Uslu, '22 Temmuz'da yer ayırttım, Türkiye'ye dönüyorum' diye tweet atıyor, ama neredeler? Hukuka güvenmek istiyorum. Bir arkadaş bana, 'İntihar etmeyi düşünüyor musunuz?' diye soruyor, o zemin yavaş yavaş hazırlanıyor." diye konuştu.
Sanıklardan İlhan İşbilen ise "Benim tanıdığım Fetullah Gülen örgüt lideri olamaz. Ancak 15 Temmuz darbesi için aynı şeyi söyleyemem, onu mahkeme söyleyecek. AK Parti benim partim ve gönlüm orada kaldı. İstifa etmek istemedim ama son olaylar sonrasında 'İyi ki istifa ettim' dedim. 15 Temmuz darbesini lanetliyorum ve kimler varsa cezalandırılmasının talep ediyorum. Benim Ergenekon ve Balyoz ile ilgili bilgim yok. Mustafa Balbay da Mehmet Haberal da benim arkadaşım." ifadelerini kullandı.
Sanık Hidayet Karaca da "Geçmişten bugüne kadar kim mağdur edilmişse, kim mağdur etmişse en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum." şeklindeki görüşünü dile getirdi.
Sanık İşbilen'in avukatı Atilla Kart ise mağdur ve müştekilerin acılarının, Türkiye Cumhuriyeti'nin acısı olduğunu ifade etti.
Kart, "Hazinenin de davaya müdahil olması doğrudur. Bu kumpastan vatandaşlar gibi devlet de etkilenmiştir. Hazinenin davaya, Türkiye Cumhuriyeti adına katılması ve bağımsız olarak kalması doğru olacaktır. Dava, kamuoyunda 'çatı' olarak biliniyor ama iddianamede birinci ya da ikinci sırada olması gereken Adil Öksüz nerede? Eski cumhuriyet savcısı Zekeriya Öz nerede? Ekrem Dumanlı nerede?" diye sordu.
Sanıklardan Dilaver Azim'in avukatı Şahin Helvacı "müvekkilinin Süleymancılara yakın olduğunu" anlattı. Helvacı, "Müvekkilim onlara maddi yardımda bulunmuş, sosyal etkinliklerine katılmış, yurt yaptırarak, cemaate bağışlamış." dedi.
Bazı sanıklar ve avukatları, 61. Türkiye Cumhuriyet Hükümeti'nin davaya müdahilliğinin reddini isterken, diğerleri müdahillik taleplerine ilişkin kararı mahkemeye bıraktı.
Aranan sanıklardan Mahmut Akdoğan'ın avukatı Ömür Kabak ise müvekkilinin Şifa Hastanelerinin kurucu başhekimi olduğunu ancak 2008'de buradan ayrıldığını aktardı.
Müvekkilinin isminin "Mahmut Akpınar" adlı kişinin kaçmasını sağlamak için yazıldığını iddia eden Kabak, "Kumpas, bu dosyada devam ettirilmiş." değerlendirmesinde bulundu.
Müvekkili ile aranan sanıklardan Şerif Ali Tekalan'ın dünür olduklarını bildiren Kabak, "İkisi de doktor, ikisi de aynı okuldan mezun. Görüşmeleri normal. Müvekkilim buraya gelmek istiyor, çünkü bütün hayatı mahvolmuş. Müvekkilimin dosyası ayrılsın, yakalama kararı kalksın. Davetiye çıkarılırsa müvekkilim gelecek. Tutuklayacaksanız ondan sonra tutuklayın." diye konuştu.
Cumhuriyet Savcısı İsmail Şafak, savunmasını yapmayan Hidayet Karaca'ya savunmasını gelecek celse yapması için kesin süre verilmesi, suçtan zarar görme ihtimallerine binaen müdahillik taleplerinin kabulü ve sanıkların tutukluluklarının devamını istedi.
Ara kararlar
Mahkeme heyetinin müzakeresinin ardından ara kararlar açıklandı.
Buna göre, tutuklu sanıklar İlhan İşbilen, Kazım Avcı, Alaeddin Kaya, Abdülkadir Aksoy, Hidayet Karaca, Ali Çelik ve Dilaver Azim'in tutukluluğunun devamına, Karaca'nın savunmasını yapması için gelecek celseye kadar süre verilmesine karar verildi.
61. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına Başbakanlık ile Maliye Hazinesi, 2002'de öldürülen yazar Necip Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu, emekli Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, eski Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir, 2006'daki Danıştay saldırısında öldürülen Mustafa Yücel Özbilgin'in ailesi, 2009'da ölen Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanı Behçet Oktay'ın kız kardeşi Şule Oktay, Balyoz davası sanığıyken ölen Tuğamiral Cem Aziz Çakmak ve Kurmay Albay Murat Özenalp'in de arasında bulunduğu birçok kişinin müdahillik taleplerinin kabulü kararlaştırılırken, suçtan doğrudan zarar gördüklerine ilişkin husus belirtmeyen 3 kişinin müdahillik talebi reddedildi.
Dosyadaki örgüt şemasını çizen terörle mücadele polislerinin FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında açığa alınıp alınmadıkları ve meslekten ihraç edilip edilmedikleri konusunda Ankara Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar veren mahkeme, MİT Müsteşarlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığından, FETÖ/PDY ve yöneticileri yönünden düzenlenen rapor veya şema varsa suretlerinin gönderilmesinin istenmesini kararlaştırdı.
Tanıklar Nurettin Veren, Kemalettin Özdemir, Latif Erdoğan, Hüseyin Gülerce, Çetin Acar, Selim Çoraklık, Ahmet Keleş, Hulusi Cemil Altınlı, Bülent Çanakçı, Hayati Küçük, Süleyman Kara'nın da arasında bulunduğu bazı isimlerin, güvenlikleri de sağlanarak, duruşmada hazır edilmeleri için emniyet müdürlüklerine yazı yazılmasına kararlaştırılırken, sanıklar hakkındaki yokluğunda tutuklama ve yakalama kararlarının devamı karar altına alındı.
Uşak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin birleştirme talebine onay verilmemesine, sanık Cemil Uşak'ın ölüm tutanaklarının temini için nüfus müdürlüğüne yazı yazılmasına, baz istasyonu raporlarında belirtilen istasyonların kapsama alanlarının öğrenilmesi için GSM operatörleri ile BTK'ya müzekkere yazılmasına karar veren mahkeme, duruşmayı 9-13 Ocak 2017'ye erteledi.
İddianamede, Gülen'in de arasında bulunduğu sanıkların, "Anayasayı ihlale teşebbüs etmek" ve "hükümeti yıkmaya teşebbüs etmek" suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yanı sıra "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek", "siyasi ve askeri casusluk", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri ele geçirmek", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek", "nitelikli dolandırıcılık", "zimmet", "terör örgütü faaliyeti çerçevesinde resmi belgede sahtecilik" ve "suç gelirlerini aklamak" suçlarından 132 yıl birer aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
FETÖ çatı iddianamesinde, FETÖ/PDY'nin, devlet kurumlarını ele geçirmek, anayasal düzeni yıkarak yerine otoriter, totaliter bir "cemaat oligarşisi/zümre hakimiyetine dayanan devlet düzeni" kurmak ve hükümeti devirmeye teşebbüs etmek suçlarına ulaşmak için kurulduğu ifade ediliyor.
(Bitti)