Fetö Çatı Davası
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasında "tanık" olarak ifade veren Kemalettin Özdemir, örgütün yurt dışındaki lobi faaliyetleri dışında, Türkiye'de de bireysel faaliyetler yürütebileceğini, hükümeti, devleti, milleti zayıflatacak eylemler içine...
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasında "tanık" olarak ifade veren Kemalettin Özdemir, örgütün yurt dışındaki lobi faaliyetleri dışında, Türkiye'de de bireysel faaliyetler yürütebileceğini, hükümeti, devleti, milleti zayıflatacak eylemler içine girebileceğini belirterek, "Türkiye'deki DEAŞ ve PKK'nın eylemlerinde onların da katkısı olabileceğini düşünüyorum. Bu konuda da fevkalade tedirginim." dedi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, örgütten daha önce ayrılan Özdemir'in "tanık" sıfatıyla verdiği ifade tamamlandı.
Özdemir, FETÖ tehlikesinin henüz geçmediğini ifade ederek, "FETÖ'nün dışarıdaki lobi faaliyetleri dışında, Türkiye'de de bireysel faaliyetler çıkarabileceklerini, hükümeti, devleti milleti zayıflatacak eylemler içine girebileceklerine ihtimal veriyorum. Türkiye'deki DEAŞ ve PKK'nın eylemlerinde onların da katkısı olabileceğini düşünüyorum. Bu konuda da fevkalade tedirginim." diye konuştu.
Kemalettin Özdemir, FETÖ'nun "baştan beri proje olduğunu düşündüğünü, belli bir zamandan sonra halen bu yapıda bulunmanın ihanet olduğunu" kaydederek, "Yanlışlarını gördüğüm anda, bununla alakalı en üst seviyede mücadelemi devam ettirdim. Yapının nasıl canavara dönüştüğünü anlattım. Ondan önce insanlar örgütün yalnızca iyi yüzünü görmüş olabilirler" ifadelerini kullandı.
Sanık avukatlarından Hakan Dinçkol'un, "Arabanızda 47 tane FETÖ'ye ait kitap çıktığına yönelik haber vardı. Bilgi verir misiniz?" sorusuna Özdemir, "Terörle Mücadele Şubesi arşiv yapacaklarını belirterek, benden kitap temin etmemi istedi. Olayın ertesi günü o kitapları teslim ettim" yanıtını verdi.
"AK Parti ve MHP içindeki FETÖ'cü milletvekillerinin isimlerini verebilir misiniz?" sorusu üzerine, "Cevap vermek istemiyorum. Şu anda görevde değiller" diyen Özdemir, emekli Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın, "Haliç'te Yaşayan Simonlar" kitabının, kendisinin verdiği bilgilerle yazıldığı yönündeki iddianın da doğru olmadığını söyledi.
Sanık avukatlarının soruları üzerine, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin kilit isimlerinden Adil Öksüz ile aynı üniversitede görev yaptıkları için karşılaştıklarını anlatan Özdemir, ancak onunla hiç ABD'ye gitmediğini bildirdi.
Özdemir, bir başka soruyu yanıtlarken, darbe girişimi sırasında dışarı çıkarak, "nöbet görevini" yerine getirdiğini ifade etti.
Müdahil avukatlarının, "AK Parti'ye Pensilvanya'dan vekil listesi dayatıldığından haberiniz var mı?" sorusu üzerine Özdemir, "Yok. Ama bu yapıyı referans göstererek, 50 kadar kişinin aday olduğunu duydum" dedi.
"Sanki hiç işin içinde değilmiş gibi davranmanızın gerekçesi ne? Cezai takibattan mı korkuyorsunuz?" sorusuna Özdemir, "Hayır. Hakkımda örgüt üyeliğinden soruşturma açıldı, aklandım." cevabını verdi.
Müdahillerden Ahmet Tatar'ın, "Bazı kumpas davaları açıldı. Bunların delilleri büyük oranda Emniyetteki Fetullahçı çetelerce yapıldı. Emniyet içinde birtakım Fetullahçıların delil ürettiklerini biliyor musunuz?" sorusu üzerine ise Özdemir, "Bilmiyorum, ilk defa duyuyorum" ifadesini kullandı.
Müdahillerden Şule Oktay'ın, "Örgütün, kendine engel olacağını düşündüğü insanları öldürebileceğine ilişkin duyumunuz var mı?" sorusunu Özdemir, "Kendilerine engel olabilecek kimseleri gözlerini kırpmadan infaz edebilirler." diye yanıtladı.
Söz verilen duruşma savcısı İsmail Şafak, Özdemir'in 24 Mart 2016'da verdiği ifadede detaylı bir örgüt şeması çizdiğini, bugünkü ifadesinde ise örgütle hiç alakası yokmuş gibi konuştuğunu belirterek, "Örgütteki konumun da belli değil. Büyük abi misin, başyücelerden misin, yoksa özel hizmet birimi dediğin, emniyet, askeri, yargı, mülki, Milli Eğitim imamı mısın?" sorusunu yöneltti.
Özdemir, soru üzerine, Türkiye'de bulunduğu zamanlar 2009'a kadar başyüceler meclisinde olduğunu söyledi.
Kemalettin Özdemir, bir başka soruya karşılık, 2003'ten önce birkaç kez ABD'ye gittiğini, bu tarihten sonra Gülen ile bir veya iki kez telefon görüşmesi olduğunu anlattı.
Savcı Şafak'ın, "Örgütten ayrıldığında seni zehirlemeye kalkmışlar. Verdiğin ifadeyi dinleyince aklımla dalga geçtiğini düşündüm. Hiçbir şey anlatmadın. Dışarıdaki sanıkları anlattın. Mevcut sanıkları sanki hiç tanımıyormuşsun gibi davrandın. Gerçekten örgütten ayrıldın mı?" diye sordu.
Kemalettin Özdemir, örgütle kesinlikle bağını kopardığını belirtti.
Soru üzerine, duruşmalarda tanık olarak ifade veren Bülent Çanakçı, Çetin Acar, Nurettin Veren, Nihat Demirbüken, Selim Çoraklı, Hayati Küçük ile husumeti bulunmadığını belirten Özdemir, bu kişilerin kendisi hakkındaki ifadelerini kabul etmedi.
Savcı Şafak'ın "Hangi yere gitmişsen sanki kendin gitmişsin, görevlendirme olmamış gibi anlattın. Ama savcılıkta '1968'den 2009'a kadar çeşitli görevler aldım. 1999'dan sonra Afrika'da görevlendirildim' diyorsun. Bu çelişki değil mi?" sorusuna karşılık Özdemir, "Ben 'gidiyorum' dedim, onlar da 'Git' dediler. Kendi irademle gittim, okulların nasıl açılacağıyla ilgili bilgi verdim." dedi.
Özdemir, "Önceki ifadende İlhan İşbilen'in de başyüceler heyetinde olduğunu söylemişsin. Şimdi söylemedin. Bu çelişki nereden kaynaklanıyor?" sorusu üzerine de "Atlamışım efendim, doğru." karşılığını verdi.
"Emniyetin imamı olduğunu kabul etmiyorsun" denilmesi üzerine de Özdemir, "İmamlığı, rehberlik manasında kabul ediyorum" dedi.
Özdemir, bir başka soruyu yanıtlarken de bir Ankara Emniyet Müdürlüğü sırasında, Kayseri'deki ihaleye fesat karıştırma suçlamasıyla yürütülen soruşturma nedeniyle bir süre tutuklu kalan Orhan Özdemir'e ilişkin "Bu yapıyla alakalı olduğunu düşünmüyorum" ifadesini kullandı.
Duruşmaya yarın devam edilecek.