Ferai Tınç Harvard'da Konuştu: Türkiye'de Gazeteler Pravdalaştı
Uluslararası Basın Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi Ferai Tınç, Massachusetts Cambridge'de bulunan Harvard Kennedy School'da "Carr İnsan Hakları Politikaları Merkezi" ile "Joan Shorenstein Basın Politika ve Kamu Politikaları Merkezi"nin...
Uluslararası Basın Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi Ferai Tınç, Massachusetts Cambridge'de bulunan Harvard Kennedy School'da "Carr İnsan Hakları Politikaları Merkezi" ile "Joan Shorenstein Basın Politika ve Kamu Politikaları Merkezi"nin sponsorluğunda bir konuşma yaptı Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Yönetim Kurulu Üyesi Ferai Tınç, Türkiye'de özgür basının yerini "Pravda tarzı" bir basına bıraktığını iddia ederek, iktidar hakkında yayımlanması yasaklanan yolsuzluk haberleri ve terörist faaliyet sebebiyle 91 gazetecinin hapiste bulunduğunu öne sürdü.
Ferai Tınç, Massachusetts Cambridge'de bulunan Harvard Kennedy School'da "Carr İnsan Hakları Politikaları Merkezi" ile "Joan Shorenstein Basın Politika ve Kamu Politikaları Merkezi"nin sponsorluğunda bir konuşma yaptı. Harvard Gazette tarafından haberleştirilen konuşmasında Tınç, şu anda Türkiye'de habercilik yapılmadığını, herkesin korktuğunu iddia etti. AK Parti'nin iktidara gelmesinden sonra Türkiye'nin gelişen basın ortamının yarım düzine iktidar yanlısı medya grubuyla baskı ve sansürle karşılaşan bir avuç diğer gazeteye indirgendiğini öne süren Tınç, "Sadece resmi açıklamalarla Pravda tarzı gazeteciler var" iddiasında bulundu.
Tınç küçük bir gruba yaptığı konuşmasında basın özgürlüğünün sadece Türkiye'de değil dünyanın birçok bölgesinde tehlikede olduğunu belirtirken "Basın özgürlüğünün demokrasinin üzerinde durduğu sütunlar olduğuna inanıyorum. Basın özgürlüğü olmadan Türkiye ileri gidemez. Sorunlarımızı çözemeyiz" dedi. AK Parti'den "Çok büyük adalet sarayları inşa ettik ama bugün adaleti arıyoruz" açıklaması yapıldığını hatırlatan Tınç, "Partinin hatası sarayların içine adaleti koymayı unutmasıydı" dedi. Harvard Gazette konuşmayı şöyle yansıttı:
"Tınç iki önemli davadan söz etti: Devam eden ve 2007'den bu yana çok sayıda askeri liderin tutuklanması ve Tınç'a göre bazılarının davaları görülmeden akademisyen, gazeteci ve siyasetçilerin hapsedilmeleriyle sonuçlanan Ergenekon soruşturması ve iddia konusu laik bir askeri darbe ile hükümeti devirme girişiminde bulunmakla 244 kişinin suçlandığı ve 184 kişinin duruşma öncesi tutuklu olduğu 2010-11'e ait Balyoz davası. Tınç, davaların Türkiye'de "ciddi gerilim' konusu olduğunu belirtiyor."
Konuşmasında ev ve bürolara sabaha karşı yapılan operasyonlara da değinen Tınç, "Çok şüphe uyandıran bir yargı sürecimiz var. Kullanılan delillerin çoğunun sahte ve üretilmiş olduğu ortaya çıktı" dedi, iktidarın sanatçı ve akademisyenlerin işlerinde ifade özgürlüklerini engellediğini ileri sürdü ve "Genç akademisyenler için durum cehennemden farksız. Bazıları işlerini bırakmaya zorlanıyor, bazıları kendiliklerinden sessiz kalıyor. Akademik bağımsızlık tehlike altında" ifadesini kullandı.
Basın özgürlüğü ile sağlıklı bir toplumun birbirine bağlı bulunduğunu, gazetecilik baskı altında olduğunda insan haklarının da riske girdiğini kaydeden Ferai Tınç, protestolara katılan işçi ve öğrencilerin orantısız polis gücüyle karşılaştıklarını, vicdani retçilerin ayrımcılığa maruz tutulduklarını, LGBT eylemcilerinin polis tarafından polis tarafından taciz edildiklerini iddia etti.
Muhalefet partisi raporlarından alıntılar yapan Tınç, geçen yıl muhalefet partilerinden seçilen dokuz seçilmiş politikacının, milletvekili koltuğuna oturmadan hapsedildiğini, iş kazalarında 802 işçinin öldüğünü, ev içi şiddet sonucu 148 kadının öldürüldüğünü, bin 831 eylemcinin gözaltına alındığını ya da tutuklandığını, 321 mahkümun işkence ya da kötü muamele gördüğünü öne sürdü.
Tınç "Türkiye'nin dünyaya vermek istediği görüntü bu değil. Bu yeni bir durum mu? Öyle olduğunu sanmıyorum. Bugüne kadar insan haklarına saygı gösteren demokratik bir ülke olmaktan hala uzak iken demokratik olduğunu iddia eden bir hükümetimiz var" dedi.
Haberde Uluslararası Basın Enstitüsü'nün "Türkiye'de hapisteki gazeteci sayısı diğer ülkelerden fazla. Terörle mücadele yasası hükümleri, araştırmacı gazetecilerin çalışmalarını sözde komplo unsurları olarak değerlendirmeye elverişli ve gazetecileri töhmet altında bırakıyor" gibi görüşlerine de yer verildi. - Ankara