Feodal Yapının Seçimlere Etkisi Bitiyor Mu?
Uzmanlar, Doğu ve Güneydoğu'da yıllardır blok oylarıyla seçimlere etki eden aşiretlerin, eğitim düzeyinin yükselmesi, köyden kente göçte yaşanan artış, demokrasi kültürünün gelişmesi ve ekonomik özgürlüğün kazanılmasıyla artık seçimlerde bir baskı unsuru olmadığı görüşünde Bireysel tercihlerin belirleyici bir noktaya geldiğini ifade eden akademisyenler, bireylerin artık özgür iradeleriyle seçme hakkını kullanmak eğiliminde olduğunu belirtiyor DÜ Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erkan: "Aşiretin hiyerarşik yapı içinde alınan karara herkesin uyduğu yapısı ortadan kalktı.
SEMA KAPLAN - Uzmanlar, Doğu ve Güneydoğu'da yıllardır blok oylarıyla seçimlere etki eden aşiretlerin eğitim düzeyinin yükselmesi, köyden kente göçte yaşanan artış, demokrasi kültürünün gelişmesi ve ekonomik özgürlüğün kazanılmasıyla artık seçimlerde bir baskı unsuru olmadığı görüşünde.
Genelde aynı soydan gelen kişilerin, ailelerin oluşturdukları ve bir ağanın yönetiminde, belli bir coğrafi bölgede, ortak bir sosyal düzen içinde, bir arada yaşamlarını sürdüren topluluklar olan aşiretlerin seçimlerde geçmişteki etkisinin söz konusu olmadığını ifade eden akademisyenler, bireysel tercihlerin belirleyici bir noktaya geldiğini, bireylerin artık özgür iradeleriyle seçme hakkını kullanmak eğiliminde olduğunu belirtiyorlar.
"Oy verirken bireysel hareket edilebiliyor"
Dicle Üniversitesi (DÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rüstem Erkan, AA muhabirine, 2011 yılındaki milletvekili seçimlerinden itibaren aşiretlerin seçim üzerindeki etkisinin belirgin olarak azaldığını söyledi.
Prof. Dr. Erkan, AK Parti ve BDP'nin bölgede aşiretlerin gücünü belli bir oranda kırdığını ifade ederek, yerel seçimlerde aşiretlerin küçük yerleşim birimlerinde etkisini sürdürse dahi kent merkezlerinde ve büyükşehirlerde belirleyici olamayacağını belirtti.
Bunun kısa sürede ortaya çıkan bir durum olmadığını vurgulayan Erkan, şöyle dedi:
"Orta sınıfın ortaya çıkması, aşiret ve topraktan bağımsız yaşamlarını sürdürmeyi kazanan bir kitlenin oluşmasıyla ister istemez bu bağlar zayıflamış oldu. İnsanlar aşiret kimliğini inkar etmiyor fakat buna rağmen bağımsız karar durumu ortaya çıkıyor. 1950 ve 1960'lı yıllarda olduğu gibi aşiret lideri kimi işaret ederse ona oy vermek yerine aşiret içinde çeşitlilik ortaya çıkıyor. Aşiretlerin yoğun olduğu illerde sorulduğunda herkes bir aşiret üyesi olduğunu söylüyor ancak oy verirken bireysel hareket edilebiliyor."
"Aşiret içi siyasi alandaki disiplin ortadan kalktı"
Prof. Dr. Erkan, eğitim düzeyinin artması, demokrasi kültürünün gelişmesi ve kentleşme gibi birçok etkenin de söz konusu olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"Yıllardır konuşulan Kürt sorunu ve benzeri konular da bölgede bir politik bilinç yarattı. Bölgede hala geleneksel yapının egemen olduğu yerler olsa da bu siyasette çok belirleyici konumda değil artık. Aşiret ilişkisi bir kan bağı, bir dayanışma ilişkisi ve gerektiğinde ekonomik bir güç ilişkisi olarak devam ediyor. Ancak aşiretin hiyerarşik yapı içinde alınan karara herkesin uyduğu yapısı ortadan kalkmış oluyor. Aynı aşiretten farklı partilerde çok fazla aday ortaya çıkabiliyor. Bu, belli ölçüde aşiret içi siyasi alandaki disiplinin ortadan kalktığını gösteriyor. Bu da bölge için yararlı bir durum."
Aşiretlerde çözülme
Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi (IMPR) Danışmanı ve Dicle Üniversitesi (DÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, Güneydoğu'da toplumsal yapının ağırlıkla aşiretlerden oluştuğunu ancak son 30-40 yılda teknolojik gelişme, modernleşme, bireyselleşme ve eğitim ile ekonomik ilişkilerin etkisiyle aşiretlerde ciddi manada çözülme görüldüğünü söyledi.
Şeyhanlıoğlu, sağlanan gelişme sonucu insanların toplu olarak bir kişiye oy kullanmadığını, bunun da seçim sonuçlarına yansıdığını belirterek, "1990'lı yıllara kadar bölgede oylar blok olarak bir partiye giderdi. Ancak artık bir köyde hatta bir ailede bile farklı partilere oy veren bireyler söz konusu" dedi.
"Bireyselleşme artacak, blok oylar olmayacak"
"Geçmişte Ankara'da siyasetçiler aşiretin liderleriyle ittifak kurardı. Bu seçimlerde etki oluştururdu" ifadelerini kullanan Şeyhanlıoğlu, artık ağa olmayan bir kişinin de milletvekili olabildiğini kaydetti.
Şeyhanlıoğlu, bunun tüm dünyada yaşanan bir süreç olduğuna işaret ederek, "Avrupa bu süreci 17-18'inci yüzyılda atlattı. Bölgede ise bu durum 1990'lı yıllardan itibaren ciddi manada çözülmeye uğradı. Bu süreçten sonra bireyselleşme artacak, blok oylar olmayacak, ağayla yapılacak pazarlıkla oylar paket halinde alınmayacak" ifadelerini kullandı.
"Blok oy sandık güvenliğine yenik düştü"
Aşiretin etkisini azaltan diğer faktörün sandık güvenliği olduğunu ifade eden Şeyhanlıoğlu, şöyle dedi:
"Kişi, kullandığı oydan dolayı hesap vermeyeceğini bildiğinde, devlete ve sandığa güven arttığında gerçek anlamda demokrasi işler. Bu da gizli oy, açık sayım ve hakim teminatıdır. Ancak bölgede diğer bölgelere oranla sandık güvenliği yeterince sağlanamıyor. Diyarbakır'da geçen seçimlerde yaptığımız analizlerde gördük ki okulların etrafı belli bir grup tarafından kuşatılmıştı. Seçmen de haliyle etkileniyor. Köylerde hangi etki altında oy kullanıldığını düşünemiyoruz bile."
Şeyhanlıoğlu, bölgede artık blok değil birey oyunun geçerliği olduğunu vurgulayarak, "Blok oy sandık güvenliğine yenik düştü. Bireyler artık normal ideolojik yapılanma doğrultusunda sosyolojik yapıya uygun şekilde davranıyor" diye konuştu.
"Kendisi için oy kullanan babasından davacı oldu"
Şeyhanlıoğlu, yaptıkları bir araştırmada Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde yaşayan bir gencin Van'da üniversite öğrenimini sürdürdüğü sırada babasının kendisi adına oy kullandığını duyduğunu, bunun üzerine babasından şikayetçi olduğunu öğrendiklerini söyledi.
Gencin babasını mahkemeye verdiğini anlatan Şeyhanlıoğlu, bölgede bunun gibi pek çok örnekle karşılaşmanın mümkün olduğunu belirtti.
Şeyhanlıoğlu, "Bu genç kendisi için oy kullanan babasından davacı oldu. Bu, bireyselleşmenin, eğitimin, ekonomik özgürlüğün geldiği noktayı göstermesi açısından son derece önemli. Bölgede kendisi adına oy kullandığı için babasına dava açan kişiye de, eşinden farklı partiye oy veren kadınlara da tanık oluyoruz. Aşiret sandık güvenliği karşısında eskisi gibi etkili değil. On binlerce oyun blok halinde gittiği bir sistemden baba oğulun bile mahkemelik olduğu sürece gelindi" şeklinde konuştu.
"Artık seçimler demokratik bir sürece dönüştü"
Aşiret mensubu ve Siverek Belediye Başkanı Ali Murat Bucak, seçimlerde aşiretlerin baskısının artık kalmadığını söyledi.
Geçmişte aşiretin bir belediye başkanını veya milletvekilini belirleyebildiğine dikkati çeken Bucak, nüfus artışı, kent nüfusunun gelişmesiyle seçimlerin artık demokratik bir görünüme büründüğünü belirtti.
Bucak, seçimin ruhunun demokratikleştiğine işaret ederek, "İnsanlar ekonomik özgürlüğüne kavuşuyor, eğitim seviyesi yükseliyor. Menfaat ilişkisi artık yok. Bölgede aşiretlere üye kişiler farklı partilere destek verebiliyor. Bir aşirette bir partiden milletvekili varken, diğer bir partiden belediye meclis üyesini görmek söz konusu. Geçmişte bir aşiret belediye başkanını belirleyebiliyorken, artık seçimler demokratik bir sürece dönüştü. Aynı aşiretten bireyler farklı partileri destekleyebiliyor" diye konuştu.
Şanlıurfa'nın Hilvan ilçesinde yaşayan Celalettin Turgut da, Güneydoğu'da aşiretlerin eski etkisini kaybettiğini, geçmişte herkesin belirlenen tek bir isme oy verdiğini ancak bu etkinin zaman içinde kaybolduğunu söyledi.
Özellikle bölge dışında öğrenimini sürdüren gençlerin artık hür iradesiyle oy kullanmak istediğini anlatan Turgut, "Yüzde 80 değişim söz konusu. Ağabeyim şu an başka partiyi, çocukları başka partiyi destekliyor. Şanlıurfa'nın bir ilçesinin belediye başkan adayı başka, ağabeyi başka partide faaliyet yürütüyor. Demokrasi son derece önemli. Tüm siyasi partilerin ve vatandaşların barışa ve demokrasiye sahip çıkması lazım" dedi. - Diyarbakır