Fedakar Anne Süheyla Ezer'in Yüreği Yanıyor

Fedakar Anne Süheyla Ezer'in Yüreği Yanıyor
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

72 yaşındaki Süheyla Ezer, kan uyuşmazlığı nedeniyle engelli olan 3 çocuğuna yıllardır tek başına bakıyor. Anneler Günü'nde çocukları sağlıklı olsaydı kutlama yapmalarını isterken, yüreğindeki burukluğu dile getiriyor.

'Yüreğim yanıyor' diyerek burukluğunu anlatan fedakar anne 3 engelli çocuğuna yıllardır gözü gibi bakıyor

Anne Süheyla Ezer: "Keşke çocuklarım sağlıklı olup anneler günümü kutlasınlar isterdim ama sağlıklı değiller"

HATAY - Hatay'da yaşayan 72 yaşındaki Süheyla Ezer, kan uyuşmazlığı nedeniyle engelli olan 3 çocuğunun ihtiyaçlarını tek başına karşılayarak yıllardır yaşamını sürdürüyor. Engelli çocuklarının durumu sebebiyle anneler gününü buruk geçiren Ezer, " Evlatlarım anneler günümü kutlasınlar isterdim ama sağlıklı değiller, bu yüzden yüreğim yanıyor" dedi.

Antakya ilçesinde yaşayan 72 yaşındaki Süheyla Ezer'in evlatları; 51 yaşındaki Şirin, 48 yaşındaki Günay ve 40 yaşındaki İbrahim Halil kan uyuşmazlığı nedeniyle engelli doğdu. Evlatlarına yıllardır hem annelik hem de babalık yapan Ezer, kendilerinden ayı yaşayan eşinin 'Çocukları ver bir kuruma ve sende rahatına bak' söylemlerine aldırış etmeden kendini çocuklarına adadı. Çocuklarının her ihtiyacını kendi imkanlarıyla çıkaran fedakar anne, yaptıklarıyla takdir toplarken her Anneler Günü'nde hüzün yaşıyor. Acısını dile getiren anne ezer, "Evlatlarım anneler günümü kutlasınlar isterdim ama sağlıklı değiller, bu yüzden yüreğim yanıyor" ifadelerini kullanarak duygularını dile getirdi.

"Keşke çocuklarım sağlıklı olup anneler günümü kutlasınlar isterdim ama sağlıklı değiller"

Anne Süheyla Ezer, evlatlarında kan uyuşmazlığından dolayı gelişim bozukluğu olduğunu söyleyerel "3 çocuğumda da kan uyuşmazlığı nedeniyle gelişim bozukluğu var. Benim 51 yaşında Şirin, 48 yaşında Günay ve 40 yaşlarında İbrahim Halil adında 3 engelli çocuğum var. Sabah kalkıyorum, kendilerine kahvaltı yaptırıyorum ve akşama kadarda kapı önünde oturuyoruz. Ne bir yere gidebiliyorum ne de bir şey yapabiliyorum. Sadece hastaneye gidip geliyoruz. Yetkililerden depremde yıkılan evimin yerinde bir evim olsaydı, ömrümün son zamanlarında onlarla oturmak isterim. Rehabilitasyon zamanlarında onları sürekli rehabilitasyona götürüyordum ve geçen yıl beni yılın annesi seçtiler. Çünkü 3 engelli çocuğun yükü kolay değil. Gözlerim bulanıyor ve tansiyonum düşüyor. Ben bakıma muhtaçken onlara bakıyorum. Sabah kalktığımda dizlerimin üzerinde ayakta zor duruyorum. Kocam burada bizimle kalmıyor. Reyhanlı'da konteyner da kalıyor. Kocam bana diyor ki, 'Çocukları ver bir kuruma ve sende rahatına bak' dedi. Ben anneyim nasıl yapabilirim, öbür dünya güzel olur inşallah. Keşke çocuklarım sağlık olsaydı da bende kapılarda temizlikçilik yapaydım. Çocuklarım bana çok düşkünler, çünkü babadan sevgi görmediler. Doğdukları günden beri çocuklarıma bakıyorum, çocuklarım sağlıklı olmasını çok isterdim. Anneler günümü kutlasınlar isterdim ama sağlıklı değiller. Bu yüzden yüreğim yanıyor" ifadelerini kullandı.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / RAMAZAN İLIN - Güncel
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title