Fatih Belediyesi Sahaflar Çarşısı Kitap Tutkunlarına Nadide Eserleri Sunuyor
Fatih Belediyesi tarafından Sanat Sokağı'nda kurulan Sahaflar Çarşısı, kitap tutkunlarına nadide eserleri, orijinal baskıları ve ilk baskı kitapları bulma fırsatı sunuyor. Etkinlik, 15 Eylül'e kadar kitapseverleri konuk edecek.
Fatih Belediyesi tarafından Sanat Sokağı'nda kurulan Sahaflar Çarşısı, kitap tutkunlarına nadide eserleri, orijinal baskıları ve ilk baskı kitapları bulma fırsatı sunuyor.
Fatih Belediye binasının hemen yan sokağında gerçekleştirilen etkinlik, 15 Eylül'e kadar kitapseverleri konuk edecek.
Etkinliğe katılan sahaflardan Altan Akkuş, Cevat Besi ve Yusuf Başder, sahaflık geleneğinin geçmişten bugüne geçirdiği değişimini ve etkinliğe olan ilgi ve beklentilerini AA muhabirine anlattı.
"Önemli olan müşterinin istediği kitabı bulmak değil"
Aheste Sahaf'ın sahibi Altan Akkuş, 2002'de emekli olduktan sonra sahaflığa başladığını belirterek, "Büyük fuarlara katıldım. Büyük sahaflarda çalıştım. Günümüzdeki en büyük problem sahafların gelirinin az, giderinin çok olmasıdır. Bu da kiralardan kaynaklanıyor. Bu yüzden sahafların çoğu, merkezi yerlerdeki dükkanını kapatıp, evinde, internette bu işi yapmaya çalışıyor. Bu da müşteri ilişkilerini olumsuz etkiliyor." dedi.
Belediyelerin yer tahsis ederek sahaf etkinlikleri yapmasının önemini vurgulayan Akkuş, her sene 4-5 festivale katılabildiğini söyledi.
Akkuş, kitap maliyetlerinin yükselmesinin sahaflara yönelimi artırdığını aktararak, şu bilgileri verdi:
"Sahaflıkta önemli olan müşterinin istediği kitabı bulmak değil, aradığı kitaba benzer, belki daha çok bilgi içeren diğer kitapları gösterip ona yardımcı olmak. İnternet satışıyla bu ortadan kalkıyor. Bütün araştırmacı ve akademisyenler, sahafların ellerindeki o eski kitaplardan faydalanıyor."
Sahaflar Çarşısı etkinliğine geçen sene de katıldığını söyleyen Akkuş, etkinlikle beraber panel ve sempozyum gibi programlar düzenlenirse ilginin daha da artabileceğini ifade etti.
"Çarkı döndürebilmemiz için görünür olmamız lazım"
Senan Sahaf'ın sahibi Cevat Besi de sahaflığı "kültür aktarıcısı" olarak tanımlayarak, "İstanbul'un 20 milyonluk bir metropol olduğunu göz önüne aldığımızda, bence İstanbul'da yeterince sahaf yok. Mevcut olanın da gerçekten sahaflık kavramını karşıladığından emin değilim. Bundan kendimi hariç tutmuyorum. Sahaflık mefhumu daha kutsal daha yüce bir şey." ifadelerini kullandı.
Belediyeler tarafından yapılan sahaf etkinlikleriyle halkla doğrudan temas imkanı bulduklarının altını çizen Besi, özellikle gençlerin sahaflarla tanışmasına önem verdiğini dile getirdi.
Besi, gerçek kitap tutkunlarının bu etkinlikleri takip ettiğini ve önemsediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Sahaflıkta ilişkinin devamlılığı vardır. Bu etkinlikler yeni insanlar ve dostlar kazanmamıza vesile oluyor. Görünürlüğümüzün artması açısından yapılabilecek şeyler var. 2008'de Beyoğlu Belediyesi ile meydanlara çıkmaya başladık. Bu tür etkinliklerin arttırılması gerekiyor. Çarkı döndürebilmemiz için görünür olmamız lazım. Bu tür etkinlikleri artırmalarını isteriz."
Çınar Sahaf'ın sahibi Yusuf Başder ise kitaba rağbetin azaldığını kaydederek, "Mesleğe başladığım dönemdeki kitap okuma oranıyla şu anki arasında bir uçurum var. Yine de gençlerden okuyanlar var." diye konuştu.
Sahaflığa ve sahaflara olan ilginin azaldığına işaret eden Başder, "Sahaflar olarak belediyelerden fuar ya da festival gibi etkinlikler bekliyoruz. Hatta büyük meydanlarda yapılsa daha çok sahaf katılsa daha bir güzel olur diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.