Fars, Arap ve Türk Musikisine "Santur" ile Hayat Veriyor

SELİM BOSTANCI - İranlı santur sanatçısı 36 yaşındaki Ali Fardin, 4 yıldır bulunduğu Türkiye'de seslendirdiği ezgiler ile sokaklara ruh ve renk katarken, sanatta dil, din, ırk ve renk ayrımı olmadığını da kanıtlıyor.

Küçük yaşlarda babasından öğrendiği ve uzun yıllar eğitimini verdiği "santur" ile sokaklarda müzik yaparak geçimini sağlayan iki çocuk babası Fardin, ülkesinde yaşadığı zorluklar ve mesleğini istediği gibi icra edemediği için yaşadığı Kirman şehrinden 4 yıl önce Türkiye'ye geldi.

Yaklaşık 3,5 yıl İstanbul'da yaptığı sokak müziğini, 10 gün önce Zonguldak'a taşıyan, kordon boyu yolunda bir sehpanın üzerine kurduğu santurla Fars, Arap ve Türk musikisinden eserleri vatandaşların beğenisine sunan Fardin, 20-25 liralık günlük kazançla geçimini sağlamaya çalışıyor.

Görenler kanun zannediyor

Fardin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkesinde sokak müziği yapma konusunda zaman zaman sorun yaşadığını ve bu sanatın icra edilebileceği yer sayısının kısıtlı olduğunu söyledi.

Türkiye'de mülteci olma hakkı kazandığını aktaran Fardin, "Müziğe olan tutkum ve orada yaşadığım sorunlar nedeniyle ülkemi terk etmek zorunda kaldım çünkü ülkemde sokaklarda müzik yapmak çok zor. Bu benim mesleğim, başka yapacak bir işim de yok. 4 yıl İstanbul'da yaptığım müziği, 10 gündür Zonguldak'ta sürdürüyorum. Her gün belediyenin izin verdiği yerde 6-7 saatimi sokakta santur çalarak geçiriyorum." diye konuştu.

Fardin, müziğini dinleyenlerin büyük ilgi gösterdiğini dile getirerek, "Birçoğu bir süre inceliyor, sonra 'Kanun mu bu?' diye soruyor. Ben de İran'ın geleneksel çalgısı olduğunu anlatıyorum. Hem vurmalı hem telli bir çalgı olunca insanlar doğal olarak merak ediyor. Ben de birçok kişiye tanıtıyorum." dedi.

"Sokaklara ruh ve renk kattığımı düşünüyorum"

Ailesinin İran'da kaldığını, 8 ve 18 yaşlarındaki çocuklarından ayrılmasının kendisini üzdüğünü ifade eden Fardin, "Çocuklarımı özlüyorum, onlarla sık sık internet üzerinden görüşüyorum. Buradan ABD'ye gideceğim için belki bir 5 yıl daha onları göremeyeceğim ama çocuklarım İran'da kalmayı seviyor." şeklinde konuştu.

İranlı Fardin, günlük kazancının İstanbul'da yaklaşık 100 lira olmasına karşın, Zonguldak'ta 20-25 liraya düştüğünü belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kazandığımın belli bir miktarını aileme gönderiyorum. İstanbul'da daha çok kazanıyordum ama orası çok sıkıcı, çok kalabalık. Arkadaşımın tavsiyesiyle buraya geldim ve iyi ki gelmişim. Burada polis de zabıta da yaptığım işe bir şey demiyor. Sonuçta ben kötü bir şey yapmıyorum, dilenmiyorum, hırsızlık yapmıyorum. Sokaklara ruh ve renk kattığımı düşünüyorum. İnsanların ilgisi de sanatta dil, din, ırk ve renk ayrımının olmadığının en güzel göstergesi. Burada çok mutluyum."

Fardin, ABD için vize başvurusunda bulunduğunu, onaylanması halinde 8-9 ay sonra bu ülkeye gideceğini sözlerine ekledi.