Facebook'un Almanya'da 10 Bin Hesabı Silmesi
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Araştırmacısı Prof. Dr. Kemal İnat, sosyal paylaşım sitelerindeki suç unsuru taşıyan hesapların silinmesi konusunda Batı ülkelerinin ikircikli bir tutum takındığını belirterek, "Sosyal medyada başkalarının hakkına müdahale edildiği zaman...
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Araştırmacısı Prof. Dr. Kemal İnat, sosyal paylaşım sitelerindeki suç unsuru taşıyan hesapların silinmesi konusunda Batı ülkelerinin ikircikli bir tutum takındığını belirterek, "Sosyal medyada başkalarının hakkına müdahale edildiği zaman buna müdahale edilmesi ve kısıtlanması gerektiğine inanıyorum. Ancak Avrupa ülkeleri bunu kendileri açısından bir hak meselesi olarak görüp Türkiye için hak ihlali olarak değerlendiriyorlar." dedi.
Prof. Dr. İnat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sosyal paylaşım sitesi Facebook'un Almanya'da yaklaşan 24 Eylül seçimleri öncesinde 10 bin hesabı silmesini değerlendirdi.
Avrupa ülkelerinin Türkiye söz konusu olduğunda farklı yaklaşımlar içine girdiğine dikkati çeken İnat, şu değerlendirmelerde bulundu:
" Almanya'da bir kesim var ki başka ülkelere müdahale edebileceklerini düşünüyor. Uluslararası hukuk, başka ülkelerin iç işlerine müdahaleleri yasaklıyor. Buna bir meşruiyet aranıyor ve gerekçe olarak da en çok insan hakları ve demokrasi bahane ediliyor. Bu konuda Almanya ve diğer Batılı ülkeleri samimi bulmuyorum. İkircikli bir tavır içerisindeler. Mısır'da yaşanan darbeye karşı takındıkları tavır bunun en net örneklerinden. Yine insan hakları ve demokrasiye doğrudan bir müdahale olan 15 Temmuz darbe girişimine de birçok Batı ülkesi sessiz kalarak destek vermiştir. Ayrıca Almanya'nın Filistin meselesinde İsrail'e karşı takındığı tavır da buna örnek gösterilebilir."
Türkiye'nin yasalar kapsamında kendi iç güvenliğini korumak için aldığı tedbirlerin insan hakları kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirten Prof. Dr. İnat, "Sosyal medyada başkalarının hakkına müdahale edildiği zaman buna müdahale edilmesi ve kısıtlanması gerektiğine inanıyorum. Ancak Avrupa ülkeleri bunu kendileri açısından bir hak meselesi olarak görüp Türkiye için hak ihlali olarak değerlendiriyorlar. Türkiye'nin terörle mücadele yasasını da bahane ederek vize serbestisini engelliyorlar. Özetle Avrupa ülkelerinin insan hakları ve demokrasiyi dış politikanın bir enstrümanı olarak araçsallaştırdıklarını düşünüyorum." ifadelerini kulandı.
" Facebook, 'Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerini tanımam' noktasında"
Bilişim Hukuku Derneği Başkanı Kürşat Ergün, Facebook'un Türkiye gibi bazı ülkelerle iş birliğini reddettiğini aktararak, " Facebook, Alman hükümetinin talebi üzerine 10 bin trol hesabı kapatırken, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerince tespit edilmiş olan içerikleri dahi kendi bünyesinden kaldırmıyor. Cumhuriyet savcılıkları ile IP bilgisi paylaşmıyor. Öyle bir hal söz konusu ki Facebook, 'Ben Almanya'yı, İngiltere'yi, Fransa'yı, ABD'yi tanırım, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerini tanımam.' noktasında." dedi.
Facebook'un ikircikli bir tutum sergilediğinin açık olduğunu kaydeden Ergün, "Bunu Gezi Parkı olaylarında da yaşadık. Aslı astarı olmayan binlerce mesaj atıldığına tanık olduk. Binlerce mesajla ilgili neden Facebook böyle bir girişimde bulunmadı? Demek ki arkasında başka siyasi saikler var." diye konuştu.
Kürşat Ergün, Facebook'un Türkiye'ye karşı tutumu nedeniyle çok sayıda kişinin muhatap bulamadığı için kendilerine yönelik hakaret ve benzeri içeriklerdeki sayfaları sildiremediğine de dikkati çekti.
Facebook'un Almanya ve Türkiye ilişkilerinde hukuki anlamda farklılık bulunduğunu belirten Ergün, sözlerini şöyle tamamladı:
"Öncelikle Facebook'un Türkiye açısından muhatap olacak, Türkiye içinde faaliyet gösteren tüzel kişilik oluşturması gerekiyor. Bu şirket oluştuktan sonra Türkiye yargısal ve idari olarak her türlü tasarrufu Facebook üzerinde uygulayabilir. Bunun oluşturulması için Türkiye her türlü girişimde bulunmalı. Aksi halde sorunlar devam edecektir. Bu yapı kurulduktan sonra doğrudan Türkiye Cumhuriyeti hukukunu ve kanunlarını tanımak mecburiyetinde kalır."
Haziran ayında Alman Federal Meclisi'nde onaylanan yasayla sosyal paylaşım sitelerine, açıkça suç kapsamına giren paylaşımları şikayetin ardından 24 saat içinde kaldırma ya da engelleme zorunluluğu getirilmişti. Yasaya göre, suç teşkil ettiği açıkça anlaşılmayan içeriklerin de 7 gün içinde kaldırılması öngörülmüş, bunu yapmayan firmalara 50 milyon avroya kadar para cezası verilmesi getirilmişti. Facebook, Almanya'da yaklaşan 24 Eylül seçimleri nedeniyle 10 bin hesabı sildiğini bildirmişti.