Evlatları Sayesinde Hayatı Kurtuldu
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) başkenti Lefkoşa'da oturan ve İzmir'e ziyarete geldiği kızı 30 yaşındaki Sevcan Eker'in zorlamasıyla doktora giden Mehmet Kılınç'ın siroz olduğu ortaya çıktı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) başkenti Lefkoşa'da oturan ve İzmir'e ziyarete geldiği kızı 30 yaşındaki Sevcan Eker'in zorlamasıyla doktora giden Mehmet Kılınç'ın siroz olduğu ortaya çıktı. Oğlu 22 yaşındaki Ömer Kılınç'ın karaciğerinin bir parçasının nakledilmesiyle yaşama tutundu. Sağlığına kavuşan baba Kılınç, "Hayırlı evlatlarım sayesinde yeni bir hayata başladım. Doktorlarıma da çok teşekkür ediyorum" dedi.
İzmir'in Aliağa İlçesi'nde bir fabrikda çalışırken 2009'da emekli olup, orada çalışmak için eşi Fatma Kılınç ve oğlu Ömer Kılınç ile KKTC'ne yerleşen Mehmet Kılınç, geçen yıl İzmir'de yaşayan 3 çocuk annesi kızı Sevcan Eker'i ziyarete geldiğinde, onun zorlamasıyla hastaneye gitti. Sevcan'ın tıbbi sekreter olarak çalıştığı İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çeşitli tahliller yaptıran Kılınç'ın pankerasında kist görüldü. Kistin 'iyi huylu' olması sevindirirken bir ay içinde bu kez karaciğerinde lekeler saptandı. Bir üniversite hastanesinde kanser süphesiyle yeni tetkikleri yapılan Kılınç'a, gözlerinde başlayan sarılığın da kaynağı olan siroz tanısı konuldu. Doktorları, tek kurtuluşun karaciğer nakli olduğunu söyledi. Bir zorlamayla başvurduğu hastane macerasının ameliyata sürüklediği Mehmet Kılınç, nakil için İzmir Kent Hastanesi'ne başvurdu. Mehmet Kılınç'a oğlu donör oldu. Oğul Kılınç'tan alınan karaciğer parçası, Doç. Dr. Murat Kılıç başkanlığındaki Doç.Dr. Murat Zeytunlu, Prof.Dr. Mehmet Alper, Opr.Dr. Cahit Yılmaz, Opr.Dr. Zafer Önen ve Opr.Dr. Rasim Farajov'dan oluşan İzmir Kent Hastanesi karaciğer nakli ekibi tarafından Mehmet Kılınç'a nakledildi.
Bir kadehle başlayıp kopamadığı alkol nedeniyle sağlığından olduğunu belirten Mehmet Kılınç, şöyle dedi:
"Eskiden haftada bir iki içerdim. Sonrasında bir ikiler arttı, her güne döndü. Bir kadeh içtim mi içmedim sanıyordum. Yıllarca içtim, çok içtim. Bu ameliyat masasında son buldu. Eğer kızım hastanede çalışıyor olmasaydı kolay kolay başka bir yere gitmezdim. Kızım ısrar etti, zorladı. Meğer siroz yüzünden hayatım ciddi risk altındaymış. Bu riskten de oğlum sayesinde kurtuldum. Velhasıl şanslı bir insan, şanslı bir babaymışım. Sanki dünyaya yeniden geldim. Doktorlarıma da çok teşekkür ediyorum." - İzmir